Fransız bilim insanları, çok düşünmenin neden fiziksel işler kadar yorabileceğini yeni araştırmalarında ortaya koydu. Beynin işlevi için gerekli moleküllerin, çok fazla bilişsel efor sarfettiren görevlerde daha da fazla üretildiği, bunun da sinir sistemine zarar verdiği bulundu.
Uzun süre bir konuya odaklanmak insanları hem yoruyor hem de karar verme yeteneğini etkiliyor. Uzmanlar, bir işe yoğunlaşan kişinin beyninde olup bitenleri araştırdı. Beden gücüyle çalışma, spor ve egzersiz insanları yorar.
İnsanların durumları algılama biçimi duygu ve davranışlarını etkilemektedir. Bu yüzden aşırı düşünmek olumsuz düşünceleri içermektedir. Olumsuz düşünceler ise kişiyi daha çok yıpratır ve yorar. Bu durumlar psikolojik problemlerin temelini oluşturur.
Stres yüksek tansiyon, baş ağrıları, kas gerginliği, sindirim sorunları gibi fiziksel yakınmalara; ağlama krizleri, değersizlik duyguları, huzursuzluk ve endişe gibi ruhsal yakınmalara ve boşluk hissi, hayatın anlamını yitirmesi, aşırı kafa karışıklığı gibi manevi sorunlara neden olur.
Stres. Beyne stresten daha fazla zarar veren başka bir faktör yoktur. Stres bütün beyin işlevlerinde körelmeye neden olur ve beyni küçültür. Aynı zamanda kan beyin bariyerini aşındırarak, beyni enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakır.
İlgili 28 soru bulundu
Endişe beyni yorar ve yıpratır. Beyin endişeden uzak tutulmalıdır. Hafif miktarda kafein yani çay, kahve tüketimi beynin daha berrak çalışmasını sağlar. Çikolata, muz, fındık, fıstık ve balık gibi birtakım gıdalar serotonin içerdikleri için mutluluk hormonu yayılmasını sağlar.
Aşırı düşünme; stres, kaygı veya depresyon belirtisi olabilir. Ayrıca başlı başına bir zihinsel bozukluk olmasa da yaygın anksiyete bozukluğu ile de ilişkili olabilmektedir. Yaygın anksiyete bozukluğu olanlar aşırı derecede endişelenme eğilimindedir.
Aşırı düşünme durumunda en sık karşılaşılan sorunlardan biri uykusuzluktur. Araştırmalar, sürekli düşünmenin, zihnin birçok fikirle meşgul olmasından dolayı uykuya dalmayı zorlaştırdığını göstermektedir. Aşırı düşünmek hayat kalitesini düşürmesinin yanı sıra kişinin psikolojik durumunu da olumsuz etkileyebilir.
Serebral dolaşım kalpten pompalanan kanın beyin içerisindeki damar ağında dolaşımını ifade etmektedir. Bu dolaşım miktarı dakikada ortalama 750 ml'dir ve kardiyak çıkışın % 15'tir. Kalpten çıkan oksijenlenmiş kan, arterler ile beyne gelir, bu esnada glikoz ve diğer metabolitlerde beyne taşınır.
Neticede sinir ve stres, beyin fonksiyonlarını olumsuz etkilediği için dikkati azaltır, doğru karar vermeyi engeller, olaylara objektif bakmayı önler. Eğer kendi kendinize, yaşadığınız sinir ve stresten kurtulamıyorsanız; uzman desteği almanız ve hatta ilaç tedavisi görmeniz gerekebilir.
Beynin, kafatasının içinde çevresi beyin-omurilik sıvısı ile kaplıdır. Yani bir bakıma sıvının içinde yüzer halde durur. Bu beynin ani hareketlerde yada darbelerde zarar görmesini engeller. Kafayı sallamak beyne zarar vermez.
Stres bizi sadece duygusal olarak etkilemez. Aklınıza gelebilecek her türlü sağlık sorununun sebebi olabilir. Araştırmalar stresin obezite, kalp hastalığı, Alzheimer hastalığı, diyabet, depresyon, sindirim sistemi hastalıkları, astım ve daha birçok durum için riski artırdığını gösteriyor.
Aşırı düşünmenin ruh sağlığı sorunlarıyla çift yönlü bir ilişkisi olabilir. Stresli olaylar, depresyon ve kaygı insanları fazla düşünmeye daha yatkın hale getirebilir ve bu aşırı düşünme daha kötü stres, endişe ve depresyona katkıda bulunur.
Sürekli olumsuz düşünen insanlara ne denir? Sürekli olumsuz düşünen insanlara genellikle “karamsar” veya “negatif düşünenler” denir.
Overthinking yani aşırı düşünme hastalığı, senin geçmiş yaşantına ya da geleceğine dair sık sık ve gereğinden fazla düşünme olarak tanımlanabilir. Düşüncelerin sık sık tekrar etmesi yüzünden “Düşünme gevişi” denilen kavram da bununla beraber ortaya çıkar ve aynı zamanda bu isimle de bilinir.
OKB kendiliğinden geçmez, ilaç tedavisi veya bilişsel davranış terapisi yöntemlerinden biri ile tedavi edilmelidir. Erken teşhis gerçekleştirildiğinde tedavi süreci de hızlanır. Bazı hastalarda ilaç tedavisi yerine terapi yöntemi uygulanabilmektedir. Bilişsel davranışçı terapi bu terapiler arasında en etkilisidir.
Kapı kilidini tekrar tekrar kontrol etmek, İşleri belirli sayıda yapmak, Rahatsız edici kelimelere veya düşüncelere takılı kalmak, Belirli kelimeleri, cümleleri veya duaları tekrarlamak gibi birçok takıntılı düşünce ve davranış obsesif kompulsif bozukluk belirtilerindendir.
Haftada 2-3 gün tempolu yürümek bile zihninizi zirvede tutmaya destek olur. Yeni beyin hücrelerinin büyümesini sağlar. Dahası okumak (mesela gazete, kitap), sudoku, bulmaca ve satranç gibi beyninizi çalıştıran şeyler de iyi gelecektir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri