- Filizlenmiş soğanın ise yenilmesi son derece zararlıdır. Filizlenmiş soğanın ne kendisini ne de filizlerini tüketmeniz sağlık açısından faydalıdır. Filizlenmiş soğan çürümüş anlamına gelmektedir.
Çürüme durumu başlayan filizlenmiş soğanda, sağlık açısından kök kısmının yenilmemesi tavsiye edilir. SOLANİN NEDİR? Solanin 25 miligramdan itibaren, insan için zehirli olmaya başlar.
Öksürük, bronşit ve boğaz ağrılarına karşı en iyi ilaçlardan biri olan mor soğan balla karıştırıldığında doğal bir iyileştirici görevi görür. Günde üç çorba kaşığı balla karıştırılmış mor soğan tüketmek hastalıklarınızın erken iyileşmesi ve hastalıklara karşı bir koruyucu görevi oluşturacaktır.
Soğan etkili bir antibiyotik olarak kullanılan ve sağlığımız açısından oldukça yararlı olduğu için sık sık tüketilmekte. Ancak yapılan araştırmalar soğanı yanlış tüketmenin ilerleyen zamanlarda vücutta enfeksiyon riskinin oluşmasına hatta sebebi bilinemeyen gıda zehirlenmelerine neden olabileceğini belirtiyorlar.
Soyulmuş soğan:
Soğan soyulduktan sonra, bakteriyel kontaminasyonu önlemek için buzdolabında saklanmalıdır. Hava geçirmez bir kaba yerleştirin ve buzdolabınızın 4 °C veya altına ayarlı bir şekilde muhafaza edebilirsiniz. Uzmanlara göre soyulmuş soğan buzdolabında en fazla 10-14 gün ve - 4 derece saklanabilir.
İlgili 17 soru bulundu
Soğanın bozulduğunu anlamak çok kolaydır. Genellikle soğan bozulmaya başladığında kabuğu yumuşar, içinde siyahlık oluşur ve soğandan kötü bir koku gelir. Bozulan soğanlar da kesinlikle tüketilmemelidir.
MİDE ASİDİNİZİ ARTTIRIR
Soğan, şişkinlik ve gaza sebep olmasının yanı sıra mide asidinizin artırır bu da size rahatsızlık verir. Bu yüzden akşam yemeğinde çok fazla soğan tüketmenizi önermiyoruz.
Kuru soğanı kiler gibi serin ve karanlık bir yerde 2-3 ay kadar saklayabilirsiniz. Buzdolabında 2-3 gün, buzlukta ise 10 aya kadar taze bir şekilde muhafaza edebilirsiniz.
Kuru soğan buzdolabında saklandığında kısa sürede bozulan bir başka gıda maddesidir. Kuru soğanı buzdolabında saklarken bozulmasına neden olan en büyük faktör dolap içerisindeki yüksek nem oranıdır. Tüm nemli ortamlarda olduğu gibi buzdolabında da kuru soğan kısa sürede küflenerek bozulmaktadır.
Kuru soğan, sıcak ve nemli havaya maruz kaldığında yapısı bozuluyor ve filizleniyor. Yumuşayan kuru soğan, çürümeye başlıyor. En doğrusu, kuru soğanı soğuk ve nemsiz bir ortamda saklamaktır. Ancak buzdolabına koymak kesinlikle uygun değildir.
Özellikle kırmızı soğanda bulunan flavanol maddesi vücutta bulunan iltihabı idrar yolu ile atar. - Enfeksiyon sonucu oluşan dolama rahatsızlığı şiddetli sancılara neden olur. Hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bu rahatsızlığı gidermenin en doğal yolu soğan zarıdır.
Bir tatlı kaşığı karbonatı bir çay bardağı suda eritip bu su ile ağzı çalkalayarak suyu içmek kokunun kaybolmasına yarayacaktır. Ayrıca karanfil çiğnemek, bir tutam maydanoz yemek, taze sıkılmış yarım limonun suyu içmek veya naneli sakız çiğnemek kokuyu önlemeye yarayacaktır.
Bal ya da zeytinyağıyla karıştırılan soğan suyu aknelerden kurtulmayı ve cildin parlamasını sağlar. Afrodizyak etkilidir, cinsel gücü arttırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir, vücut direncini arttırarak vücuda kuvvet verir.
Ayrıca kuru soğan çiğ olarak tüketildiğinde midede şişkinlik ve yanma yapabilir. Yani reflü, gastrit gibi mide rahatsızlıkları olanların çiğ kuru soğan tüketmekten mümkün mertebe kaçınması gereklidir.
Vücudunuzdaki bakterileri ve mikropları emer ve ayaklarınızdaki cilt çok ince olduğundan, iyi bakteri ve kimyasallar kanınızda daha hızlı emilir. Bu şekilde, soğan kanınızı da temizler. Ve tüm bunları siz uyurken yapar.
KURU SOĞAN MİDEYE DOKUNUR MU? Kuru soğan normal şartlarda mideye dokunan bir besin değildir, kuru soğanın içerdiği maddeler mideye dokunmaz. Tıpta "mide hastalığı" kategorize edilen gastrit, kanser, mide ülseri hastalarının dahi kuru soğan tüketmesinde bir sorun yoktur.
Özellikle soğan, sarımsak ve salça küfü en sık görünenler. Hem en çok kullandığımız hem de dolabın temel taşı olan bu besinlerdeki küfü basit yöntemlerle engelleyebilirsiniz.
Soğanların göz yakıp yakmaması içerdikleri sülfür miktarına bağlıdır. Yani aslında gözümüzü yakan soğanın acısı içindeki sülfürdür. Çok sülfürlü topraklarda yetişmiş soğanlar daha acı olurken, sülfür miktarı az topraklarda yetişmiş soğanlar diğerlerinden daha az acıdır.
Patates ve soğanlar birbirinden farklı yerlerde saklanmalıdır. Aynı poşet veya kutuda saklanmamalı. Birlikte muhafaza edildiklerinde etkileşime girerler ve soğanların erken bozulmasına sebep olur. Aynı şekilde buzdolabı da soğan saklamak için uygun değildir.
Soğan, mikroplar ve böceklere karşı biyokimyasal savunma mekanizması harekete geçirerek bir enzim salgılıyor. Bu enzimler, soğandaki sülfidleri parçalayarak sülfür oksite dönüştürüyor. Sülfür oksit kısa sürede uçucu bir hal alıyor ve havada hızla yayılan bu gaz göze ulaştığında da yakıcı bir aside dönüşüyor.
SOĞANIN ZARARLARI
Soğan bazı kişilerde tüketildiğinde mide ekşimesi ve hazımsızlığa yol açabilir. Bunun yanı sıra basur hastalığı olan kişilerde kanamanın da artmasına neden olabilir. Soğan içerisinde kükürt de bulunur. Bu yüzde aşırı tüketilmesi alerjilere yol açar ve gıda zehirlenmesiyle de sonuçlanabilir.
Soğan, her an kolaylıkla bulabileceğiniz sebzelerden biri. Aynı zamanda bir antioksidan deposu olması, oldukça sağlıklı sonuçlar almanızı sağlıyor. Pişmiş soğan ise bu noktada öne çıkıyor. Çiğ soğana oranla çok daha faydalı olan pişmiş soğan, adeta doğal bir antibiyotik görevi görüyor.
Hem çiğ olarak hem de pişirilerek kullanılan soğanın birçok çeşidi bulunuyor. Doğal antibiyotik görevi gören soğan, özellikle kış mevsiminde bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinde büyük rol oynuyor.
İlk yöntem doğradığınız soğanları buzlu soğuk suyun içerisine almak. Bu suyun içerisine 1 tatlı kaşığı sirke ve 1 çay kaşığı da tuz atarsanız tüm acılığını alacaktır. Bu suyun içerisinde 10 dakika kadar bekletip süzdürdükten sonra kullanabilirsiniz. Bir diğer yöntem ise tuzla ovmak.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri