Terciibent kısaca tanımlaması şöyle verilebilir: uyakları gazel biçiminde düzenlenmiş "kalemdari ali osmaniye" adı verilen 100-200 beyitlik şiir parçalarının (genellikle 2-12 hane) "vasıta" denen beyit ile birbirine bağlanmasından oluşan bir nazım biçimidir.
*Divan edebiyatı (klasik edebiyat) nazım biçimidir. *Biçim ve uyak yönüyle terkib-i bende benzer. *Farkı şudur: Terkib-i Bentte değişen vasıta beyti terci-i bentte değişmez. *Vasıta beytinin aynen tekrarlanması bütün bentlerde aynı konuyu işlemeyi zorunlu kılar.
Terci-i bend, Ziya Paşa'nın 1859'da kaleme aldığı ünlü şiiridir. Ziya Paşa, bu eseri gençlik döneminde, sarayda mabeyn katibi olarak görev yaptığı sırada yazmıştır. Şiir, şairin ve Tanzimat döneminin diğer bürokrat-aydınlarının felsefi bunalımlarını yansıtır; kuvvetli bir akıl-kalp, akıl-iman çatışmasını ortaya koyar.
Vasıta denilen beyitler her bendin sonunda tekrar ediliyorsa terci-i bent, eğer vasıta beyitler her bendin değişiyorsa terkib-i bent adını alır.
Terkib-i Bent, farklı uyaklara sahip birkaç bentten meydana gelen ve bentlerinin sonunda uyakları aynı birer beyte sahip olan Divan edebiyatı şiir biçimidir. Yaşamdan, talihten şikâyet; felsefi düşünceler, dinî, tasavvufi konular ve toplumsal yergilerin işlendiği şiirlerdir.
İlgili 23 soru bulundu
Terciibentler genellikle divanlarda kasideler bölümünden sonra bulunur ve bu bölüm başlığı "tercîât" oluur. Terciibentlerde "mahlas" genellikle son bentte yer alır; ama az sayıda terciibentte mahlas bulunmaz. Bent sayısı ve bentlerdeki beyit sayısı terciibent ve terkib-i bentl için aynıdır.
Terkib-i Bend farklı uyaklara sahip olan ve birkaç beyitten meydana gelen Divan edebiyatı nazım biçimidir. Bentlerin sonunda uyaklar aynı olur ve konuları da felsefi düşünceler, ya da toplumsal yergilerdir. En önemli yazarları Ziya Paşa ve Bağdatlı Ruhi olarak bilinir.
Terkîb-i bend, Ziya Paşa'nın 1870'te, Cenevre'de iken Hürriyet'i tek başına çıkarmaya devam ettiği dönemde yazdığı ünlü şiirinin adıdır. Bu şiirden yapılan ve çok sık kullanılan bazı alıntıların aslı şöyledir: ... Erbâb-ı kemâli çekemez nakıs olanlar.
Terkib-i bent, farklı kafiyelere sahip bentlerden oluşan ve bentlerin sonunda, aynı kafiyeye sahip birer beyit olan nazım şeklidir. Bu şiirlerde genellikle hayattan ve talihten şikâyet, toplumsal eleştiri, felsefî düşünceler ile dinî ve tasavvufi konular ele alınmıştır.
1. ziYA PAŞA: Tercübeıit ve Terkibibent, İnk. Kitabevi, lstanbul, 1951. 2.
Ziya Paşa Türk edebiyatının kendi geleneğine sahip çıkmasını istemiş, şiir ve yazı dilinin halkın dili olması gerektiğini savunmuştur. Fransız İhtilali'nin getirdiği düşüncelerden etkilenmiş ve şiirlerinde Divan şiir biçimleriyle hak, adalet, uygarlık, hürriyet gibi temaları işlemiştir.
«Terkibi - bend»'indeki şu beyti alalım: «Lânet ola ol mâle ki tahsiline ânın. Ya din ola, ya ırz, ya nâmûs ola âlet.» Diyor. Yâni — tabiî yâni — din bahanesi, ırz veya namus bedeli ile kazanılan paraya lânet okuyor..
Bu terkib-bendinde Bağdatlı Ruhî'nin, Osmanlı Müslüman toplumunda bulunan, değişik unvan ve statülere sahip, sosyal tipleri ve sosyal grupları bazı tutum ve davranışlarıyla eleştirdiği görülmüştür.
Müezzinin şehâdet cümlelerini önce yanındaki kimselerin duyacağı şekilde alçak sesle, sonra da yüksek sesle okuması anlamında terim. Her hakkı mahfuzdur.
Terkib-i bentlerde her bentten sonra yer alan vasıta beyti değişir. Her bent, 7 ile 10 arasında değişen sayıda beyitten oluşur. Bent sayısı 5 ile 15 arasında değişir.
*Bent sayısı 5 ile 15 arasında değişir. *Her bent gazeldeki gibi kafiyelenir. Vasıta beyitler kendi içinde kafiyelidir. (aa, ba, ca, da…/ hh /…………….)
[1] Birkaç şeyin beraber olması. [2] Birkaç şeyin karıştırılması ile meydana getirilmek. [3] Birbirine karıştırılmış maddeler.
Türkçe bir kelime olan tuyug, “şarkı söyleme, övme, kapalı ve cinaslı söz söyleme” anlamındadır. Tuyug, Türk halk edebiyatı ürünü olan maninin ruba'i şeklini almış halidir.
Musammat; ayrı bir nazım biçimi olmamakla birlikte bazı gazel ve kasidelerde uygulanan, dize ortasında da uyak bulunması temeline dayanan bir divan edebiyatı tekniğidir. Bu tekniğin kullanıldığı gazellere "musammat gazel" adı verilir.
ziya paşa'nın meşhur terkib i bendi bağdatlı ruhi'nin 17. yy'da yazdığı bendine naziredir.
TERKİB-İ ÇEŞİDİYE YAPILIŞI
Kuşbaşı doğranmış eti bir tencereye alıp suyunu salıp çekene dek pişirin. Bal ve nar ekşisini 1 su bardağı ılık suda karıştırıp ete ilave edin. Malzemenin üzerini geçecek kadar sıcak suyla tamamlayın. Et suyunu çekip yumuşayana kadar pişirin.
Kaynaksız içerik itiraz konusu olabilir ve kaldırılabilir. Nazım şekilleri; Gazel, Rubai, Kaside, Tuyuğ, Mesnevi, Murabba, Kıt'a, Şarkı, Müstezat, Terkib-i Bent, Terci-i Bent, Musammat olmak üzere 12 (on iki) türe ayrılır.
Musammat, aynı vezinde üç ve daha fazla mısralı değişik sayıdaki bendlerden oluşan nazım şekillerinin genel adıdır. Musammat nazım şekli ilk kez Arap edebiyatında ortaya çıkmış ve muvelled şâirleri tarafından tesmit adıyla anılmıştır.
Dört mısradan oluşmuş olan kıta veya dörtlük ile beraber, 3 ile 5 ve daha fazlası üzerine oluşan mısralar ise bent olarak bilinir. Bu şekilde mısraların sayısına bağlı olarak beyit ve bent arasındaki fark ortaya çıkar.
Beyit, iki mısradan meydana gelen nazım parçası. Batı edebiyatında beyte "kuple" denir. Divan edebiyatında nazım birimi sayılan beyit, aynı vezinde olan ve birbiri peşinden gelen iki mısradır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri