Her ne kadar kıl yapısı kıl dönmesinin yaşanmasındaki en önemli etkenlerin başında geliyor olsa da, bazı faktörler sorunun daha fazla yaşanmasına neden olabiliyor. Kilolu olmak, gün içerisinde fazla oturmak ve çok terlemek, kıl dönmesine neden olan faktörler arasında yer alıyor.
Kıl Dönmesi Hastalığının Nedeni
Natal cleft ve derin kuyruk sokumudur (intergluteal sulkus). Sırt ve baştan dökülen kılların kuyruk sokumundaki iki kaba et arasında, kıllı ve terli oluğa takılıp sürtünmelerle oluğun en dibindeki ter bezi deliklerinden vida gibi dönerek deri altı yağ dokusu içine hissettirmeden girmesi.
Yürüyüş ve hafif eksersizlerin yapılmasında sakınca yoktur. Futbol vb. ağır sporlar 3 ay dolduktan sonra yapılabilir. Yara problemi olmadıkça uzun süreli takip gerekmez.
Dökülen saçlar veya vücut kılları kuyruk sokumu bölgesine düşerek bu bölgede deri altına yerleşir. Bunun yanında kıl dönmesi oluşumunu kolaylaştıran diğer nedenler kilo, uzun süre oturmak, hareketsizlik, sıkı kıl yapısı ve genetik yatkınlıktır.
İlgili 23 soru bulundu
Kıl dönmesi erkeklerde, kadınlara kıyasla 3 kat daha fazla görülüyor. Kıl dönmesinin en sık görüldüğü yaş dilimi ise 15-25 yaş arası. Her ne kadar kıl yapısı kıl dönmesinin yaşanmasındaki en önemli etkenlerin başında geliyor olsa da, bazı faktörler sorunun daha fazla yaşanmasına neden olabiliyor.
Kıl dönmesi rahatsızlığı ameliyatla tedavi edilebildiği gibi ameliyatsız şekilde de sonlandırılabilir. Dolayısıyla ameliyat tek seçenek değildir. Ameliyatsız yöntemde lokal anestezi uygulanarak, kılların girdiği delikler genişletilir ve buradan kıl ve kist boşaltılır.
Kıl dönmesinde kalçada özellikle oturma ile birlikte artan ağrı, bölgenin çevresinde kızarıklık, oluşan kist ya da apsede irin ya da kanama olması yaygın belirtilerdir. Söz konusu akıntı aynı zamanda kötü bir koku yayabilir. Çok sık olmasa da mide bulantısı, ateş ve yorgunluk gibi belirtilerde görülebilir.
Kıl dönmesi (pilonidal sinüs) iltihaplanıp apse yaptığında yalnızca enfeksiyon tedavisi uygulanmalı. Cerrahi olarak boşaltılmalı. İltihap iyice geriledikten sonra kıl dönmesi ameliyatı yapılmalıdır.
Kişi iç çamaşırlarını düzenli olarak değiştirmeli ve kuyruk sokumu ıslak ve nemli bırakılmamalıdır. Vücuttaki kıl oranları fazla olan kişiler kıl dönmesini engellemek için tüy dökücü kremler kullanabilir veya lazer epilasyon tedavisini tercih edebilirler.
Kıl dönmesi için birçok farklı tedavi mevcuttur: Cımbızla alınabilir (ancak bu acı verici olabilir) veya döndürülebilir bir tıbbi cihazla yerinden çıkarılabilir. Kronik olarak kıl dönmesi yaşayan bazı kişiler, kıl büyümesini tamamen önlemek için lazer tedavisi veya elektroliz kullanmaktadırlar.
Evde kıl dönmesinin tedavisi yapılamaz. Ev içerisinde kılları çıkarmak amacıyla yapılacak bilinçsizce uygulamalar hastalığın biraz daha ilerlemesine ve daha zor tedavi edilebilir hale gelmesine neden olabilir.
Eğer kıl dönmesi sorunundan kalıcı olarak kurtulmak isterseniz bunun tek yolu lazer epilasyondur. Lazer epilasyon uygulamaları sırasında lazer ışınları kıla rengini veren melanin pigmenti tarafından emilir ve kıl kökünde kalıcı hasara neden olur. Böylece işlem yapılan bölgelerde bir daha kıl uzamaz.
Fenol Tedavisi: Ameliyatsız kıl dönmesi tedavilerinde en başarılı ve en çok başvurulan yöntemlerden biri fenol tedavisidir. Fenol tedavide; iltihaplı akıntı olan delikler genişletilir, içindeki kıl yumakları ve iltihap tamamen temizlenir. Son olarak oluşan boşluğa kristalize fenol verilerek tedavi tamamlanır.
Hastalıklı bölgenin kesilip çıkartılıp yaranın olduğu gibi açık bırakılması; kısa ve kolay bir işlemdir. Ancak yara iyileşme süresi 6-8 haftayı bulabilir. Hastalığın tekrarlama oranı %5-10'dur. Hasta açısından zahmetli bir tedavi şekli olduğu için zorunlu kalınmadıkça tercih edilmez.
Çoğu zaman deride sadece küçük bir veya birkaç delik görülür. Bazen deliklerin içerisinden kılların ucu görülebilir. Özellikle genç yaştaki erkeklerde (15-35 yaş) ve uzun süre oturan kişilerde daha yaygın olduğu bilinmektedir.
Kıl dönmesi apse boşaltma, çoğunlukla poliklinik şartlarında lokal anestezi altında apse üzerinden yapılan küçük bir kesi ile apse boşaltılır ve apse boşluğu (loj) yıkanarak temizlenir.
Tedavi Seçenekleri
Kıl kökü iltihabı genellikle antibiyotikler ile tedavi edilir. Şiddetli durumlarda, doktorlar apseyi drenaj yaparak iltihabın çıkmasını sağlayabilirler. Kıl dönmesi genellikle cerrahi olarak tedavi edilir. Bu işlem sırasında, doktor kıl dönmesini ve çevresindeki enfekte dokuyu çıkarır.
Kıl dönmesi belirtilerini çabuk gösteren bir hastalıktır. Oluşmaya başladığı andan itibaren kılın döndüğü bölge şişer ve kızarır. Çoğunlukla kendiliğinden iyileşme eğilimindedir ancak bazı durumlarda daha geç iyileşir ve iltihaplanma görülebilir.
Kıl dönmesi, kıvrılmış ve deriden yükselmek yerine cildin içine geri dönen bir tüy olarak tanımlanabilir. Ciltte bazen irinle dolu kabarık bir yumruya şeklinde görülebilir. Kıl dönemsi genellikle sakal, kasık bölgesi, kalça, bacaklar ve koltuk altları gibi derinin tıraş edildiği veya ağdalandığı bölgelerde görülür.
Kıl dönmesi tedavi edilmezse enfeksiyon ve apse büyür. Bu durumda ciltte birden fazla ağızın, açıklığın görülmesine neden olur. Tedavi sürecini ertelemek uygulanacak yöntemi zorlaştırır.
Kıl dönmesi tedavisi için kara merhemler çok kullanılmaktadır. Bu kremler ihtiyol pomad dediğimiz antibakteriyel dezenfektan bir kremdir. Bu kremler alışkanlık ve kültürden geldiği için her kabaran yere sürülmektedir. Bir zararı yoktur ancak sanıldığı kadar avantajı da yoktur.
Minimal invazif yöntemlerde (fenol, lazer vb.) ameliyat sonrası ağrı olmamaktadır. Bu durum tamamen seçilecek ameliyat yöntemiyle ilişkilidir. Eğer eksizyonel bir yöntem ile ameliyat durumu söz konusu ise sonrasında ağrılı bir pansuman dönemi olabilmektedir.
Akalın, “Kıl dönmesi tedavi edilmezse bölgede bakteriyel enfeksiyon gelişebilir. Bunun dışında kalıcı yaralar ve cilt kararması oluşabilir. Ayrıca bazı durumlarda kıl dönmesi hastaya çok fazla ağrı verir ve hasta oturmakta ya da yürümekte güçlük geçer. Bu gibi durumlarda acil müdahale gerekir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri