İslam'da alkollü içkilerin tüketilmesi haram kılınmış (Mâide, 3/90), sarhoşluk veren her şeyin miktarına bakılmaksızın haram olduğu ifade edilmiştir (Müslim, Eşribe, 74; Ebu Davud, Eşribe, 5).
İslam dünyasında sarhoşluk verici özelliği sebebiyle alkollü içecek kullanımı dinen meşru (caiz, helal) görülmemektedir.
Bir ilahiyatçı olarak belirteyim ki; içki içmek değil sarhoş olmak haramdır. İmam-ı Azam Ebu Hanife der ki, şarap dışındaki içkileri sarhoş olmayacak kadar içmek haram değildir.
Buna göre, birada % 2-8 (Yüzde iki-sekiz) oranında sarhoşluk veren alkol bulunmaktadır. Bundan dolayı içinde az miktarda da olsa alkol olduğundan içilmesi caiz değildir; bir damlası dahi haramdır.
Nitekim Peygamberimizin dedesi Abdulmuttalib'in de içki içmediği bilinir. Peygamberimizin henüz haram kılınmadan önce de şaraba karşı soğuktu. Hatta miraç gecesinde kendisine süt ve şarap dolu iki kase sunulduğunda sütü tercih etmişti.
İlgili 43 soru bulundu
Yatağa düştüğü bu anlarda onun için nebiz getirdiler ve onu içti. Onun içtiği şarap o kadar katı ve güçlü idi ki, kendisinden başka bir kişi onu etseydi mutlaka mest olur ve Ömer de ona şarap içmek cezasını uygulardı.
Ahd-i Cedîd'deki bazı referanslardan, Hz. Îsâ'nın (Matta, 11/18, 19; 26/27-29; Luka, 22/17; Yuhanna, 2/3-10) ve ilk hıristiyanların (Korintoslular'a Birinci Mektup, 11/21) yahudi geleneklerinin izin verdiği ölçüde şarap içtikleri anlaşılmaktadır.
Alkolun vücuttan atılması alkol oranına göre 48 ila 72 saat arasında değişir.
İbn Ömer'den (ra) rivayete göre, şöyle demiştir: “Kim, sarhoş olmasa bile içki içerse, midesine ve damarlarında şaraptan bir damla bulunduğu sürece namazı kabul olunmaz. O halde ölürse kâfir olarak ölür. İçki içip sarhoş olan kimsenin kırk gün namazı kabul olunmaz o durumda ölürse de kâfir olarak ölür.” (Nesai)
Buna göre, dinen necis sayılması, haram olan şeyleri özendirmesi, içki üretimine ve tüketimine destek olması nedeniyle “alkolsüz” olarak isimlendirilse dahi bira tüketimi caiz değildir.
Mâide sûresinin 90. ayeti ile içki haram kılınmıştır.
Egemen İslam fıkhında şarapla birlikte bütün alkollü içeceklerin haram kabul edilmesi aslında bir kıyasa dayanmaktadır. Buna göre, Kur'an'da şarap haramdır. Şarabın haram olmasına sebep olan şey onun sarhoş edici özelliğinin bulunmasıdır. O halde sarhoş edici özelliği bulunan her şey haramdır.
Sigara, habis olduğu ve çok sayıda zarar içerdiği için haramdır. Allah Teâlâ, kullarına sadece temiz yiyecek ve içecekleri helâl kılmış; pis şeyleri haram kılmıştır.
Ama dinimiz, içinde tabiî olarak alkol bulunan meyve yemeyi veya sirke içmeyi haram kılmamıştır. Fakat alkol teşekkül eden içeceklerin damlasını haram etmiştir. Demek ki, kımızda, birada ve kefirde, bir damla alkol olsa da haramdır. Fakat hamurda, meyvede, yoğurtta, ekmekte 10 damla alkol olsa haram değildir.
Evet, caiz değildir.
Azı da büyük günahtır. Alkollü bir içkiyi hayatında bir kere yarımdan da az içmiş olan adam, günaha girmiş olur. Fakat bu adam alkollü içkinin haram olduğuna imanı varsa, bir küp de içmiş olsa dinden çıkmaz. İçten bir şekilde tövbe eder, Allah da affederse inşallah Cennete de girer.
Eğer tövbe ettikten sonra, yani içkiyi bırakıp Allah'a yönelerek durumunu düzelttikten sonra ölürse, günahlardan tövbe eden kimse günah işlememiş gibi olur. Şayet içki içmekten dönüş yapmadan ve tövbe etmeden ölürse, Ehl-i Sünnet mezhebine göre o kimsenin işi Allah'a kalır. Allah dilerse bağışlar, dilerse azap eder.
Ama zerre kadar imanı olan, sonunda Cehennemden çıkar. Fakat içki içen, zina eden kimse, kolay kolay imanını muhafaza edemez. Büyük günaha devam edenin kâfir olması kolaylaşır. Günahkâr veya günah işlerken şehitliği icap ettiren bir sebeple ölen veya öldürülen mümin şehittir.
Ayeti bulunmaktadır ve bu ayete göre alkolün dinen vücuttan atılma süresi 40 gün olarak bilinmektedir. Hadisi şerifte yer alan bir diğer ayette ise; “İçki içen kimsenin 40 gün namazı kabul edilmez.”
Bu itibarla haram olmakla birlikte alkol alan veya uyuşturucu kullanan kişi, ne dediğini bilemeyecek kadar sarhoş değilse, bir başka ifadeyle ne yaptığını ve ne okuduğunu bilecek düzeyde bir bilince sahipse namazlarını kılması gerekir. Bunun için belirlenmiş bir süre yoktur.
Cenâb-ı Hak kullarını sevmekte ve onların cennete girmelerini istemektedir. Bu sebeple de kullarını günahlardan kıskanarak günahın açığını da gizlisini de yasaklamıştır. Aynı şekilde, bütün günahların sebebi ve anahtarı olan içkinin de her türlüsünü, ister az olsun ister çok, ağır ifadelerle haram kılmıştır.
Bu, kadınların alkole tahammülünün daha az olmasının nedenlerindendir. 75 Kilo ağırlığında bir insan bir saat içinde yaklaşık 9 ml (7 gr) alkol metabolize eder. Bir büyük bardak (Arjantin) (600 ml) bira yaklaşık 21 gr alkol içerir ve alkolün kandan temizlenmesi 3 saat sürer.
İçkinin haramlığı meselesine gelince, Tevrat'ta şarap (içki) haram değildir, şarap İncillerde de yasak değildir. İslam'ın ilk dönemlerinde şara- bın haram olmadığı bilinir, hatta şarapta çok zararın yanı sıra, faydanın da olduğunu açıkça ifade eden ayet vardır. (Bakara, 2/219.)
"O DA HARAM, ÖTESİ YOK"
Aynı şekilde toplumda sarhoş edici ürünlerin cins ismi olarak yerleşmiş şarap, bira, şampanya, rakı vs. gibi kavramları, isterse içeriklerinde alkol oranı sıfıra kadar indirilmiş olsa dahi, bir Müslüman bu isimlerle ürün üretemez ve bu ürünleri tüketemez.
Dinimizde sarhoşluk veren içkilerin çoğu haram olduğu gibi azı da haramdır.Müslüman'ın alkollü içki ve uyuşturucudan uzak durması gerekir. Kur'an-ı Kerim'de, “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Onlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri