Yansıtma kavramı, diğer bir adıyla projeksiyon, Sigmund Freud tarafından ortaya çıkan savunma mekanizmalarından biridir. Kişilerin istemedikleri, kendilerine yakıştıramadığı duygu ve düşünceleri bir başkasında varmış gibi göstermesi, çevresindeki insanlara yansıtma olarak tanımlanmaktadır.
Yansıtma bireyin yaşamının farklı dönemlerinde, kaygı uyandıran herhangi bir koşulda bir savunma mekanizması olarak kullanılabilir. Yansıtmaya klasik bir örnek olarak, eşine karşı sadakatsiz olan, fakat bunu kabul etmeyip eşini diğer erkeklere ilgi duymakla suçlayan bir kişi verilebilir.
Psikolojide Yansıtma – Sıkça Sorulan Sorular
Duyguları yansıtma, bir kişinin kendi duygularını başkalarına atfetme sürecidir. Örneğin, bir birey kendini üzgün hissediyorsa, arkadaşının üzgün olduğunu iddia ederek kendi duygularını yansıtabilir.
Duygusal Yansıtma
Kişinin içinde bulunduğu duygu durumunu etrafındaki insanlara yansıtmasıdır. Örneğin; kişinin kendi içinde şiddetli öfke duymasına sebep olan temel neden, bir başkasına dair öfkesidir.
Bebek memeyi ısırma, ona hükmetme gibi hislerini anneye aktarır, annenin de buna uygun cevaplar(saldırganca) vermesini sağlamaya çalışır. Bu durumda yansıtmalı özdeşim gerçekleşmiş olur.
İlgili 29 soru bulundu
Yansıtmalı özdeşim kavramı ise hem yansıtma hem de içe atma mekanizmalarının bir arada olduğu bir savunmadır. Bu durumda kişi, içe atılmış özelliklerin karşısındaki kişide varmış gibi davranır ve hatta karşısındaki kişiye bu özelliklerin yansıtarak benzer süreci yaratmaya çalışır.
Gerçeğin değerlendirilebilmesi, iç ve dış uyaranları ayırt etme, kendiliğe (self) ait olan ve olmayanlar arasındaki farkın algılanabilmesi benlik sınırlarının gelişmeye başladığını gösterir. Yansıtmalı özdeşleşme, bunlar tam gelişmediğinde ya da bu düzeye bir gerileme olduğunda ortaya çıkar.
5) Duyguların Yansıtılması: Duyguların yansıtılması, danışanın duygularının açığa kavuşturulmasına ilişkindir. Bu beceri danışanın duygularını belirginleştirmeye, psikolojik danışmanın duygularını doğru algılayıp algılamadığını denetlemeye yarar.
Psikolojide yansıtma kavramını ilk ortaya atan sigmund freuddur. Freud yansıtmayı bireylerin istemedikleri durumları, davranışları karşı tarafta varmış gibi gösterme olarak tanımlamıştır. Kişiler kendinde eksik gördüğü şeyleri, kendilerine söylemek istediklerini karşısındakine söylerler.
İçerik Yansıtma: Anlamı yansıtma, yeniden ifade olarak da nitelendirilen içeriğin yansıtılması, danışanın düşüncelerinin doğru anlaşılıp anlaşılmadığının kontrol etmeye yarayan, danışanın yansıttıklarının içerik açısından açıklığa kavuşturulmasıdır.
Yansımalar, ışığın ve rengin bir nevi taklit edilmesidir. Fotoğrafçılığın farklı bir tekniği olan yansıma çekimleri genellikle kompozisyona ilgi uyandırmak için kullanılır. Yaratıcı fotoğraflar çekmeyi sağlayan yansımalar; su birikintileri, camlar, gözlükler gibi görüntüleri taklit eden öğeler kullanılarak yapılır.
Psikolojide yansıtma (projeksiyon) insanların taşınması zor duygularla baş edebilmek için bilinçaltında kullandıkları bir tür savunma mekanizmasıdır. İstenmeyen duyguları ve arzuları kabullenmek veya bunlarla uğraşmak yerine başkasına yansıtmak olarak tanımlanabilir.
Yansıtma TDK sözlük anlamı şu şekildedir: isim Yansıtmak işi. mecaz İletme, duyurma.
Açıcı yankı soruları olarak da bilinen, amacı aslında soru sormak olmayan, mesajı alan kişinin mesajı gönderen kişiye bahsi geçen mesajı, kendi anladığı şekilde geri iletmesidir yansıtma soruları.
İçeriği yansıtma, danışanın söylediklerinin içerik açısından açıklığa kavuşturulmasıdır. Ancak duygu yansıtmasında olduğu gibi, içerik yansıtmasında da papağan gibi danışanın söylediklerinin aynısı tekrar edilmemelidir. Danışan sanki onunla alay ediliyormuş duygusuna kapılabilir.
Yansıtma/Projeksiyon, insanların düşüncelerini ve duygularını başkaları üzerinden deneyimlemeleridir. Yansıtmayı herkes deneyimlediği için hem biz karşımızdakinde yansıtma aracı olabiliriz, hem de karşımızdaki bizim duygu ve düşüncelerimizi yansıtabilir.
Depremde kardeşini kaybeden bir kişinin bu ölümü unutmak için bastırma yöntemini kullanması. Örnek 2. Çok sevdiği bir kişi ile ayrılmak zorunda kalması insanı üzebilir. Bu durumu yaşayan kişi bu durumu bastırma tekniği uygulayarak unutmak isteyebilir.
Bu teknikte ortaya boş bir sandalye konur. Kişiler boş sandalyeye bakarak, sandalyede bir yakınlarının olduğunu düşünerek hayali kişiyle diyalog kurarlar. Bundan sonra da danışmanın yardımıyla bu diyalog üzerinde derinleşilir.
5. Düzey: Danışman'ın danışana duyduğu saygıyı, en üst düzeyde iletmesidir. Beşinci düzeyde empati kurmak gerekir. En az üçüncü düzeyde saygı tepkisi veriniz.
Regresyon, psikolojik açıdan gerileme yani daha önceki az gelişmiş bir aşamaya dönme anlamında kullanılır. Gerileme, benliğin bir işlevidir. Benlik güçlü olduğunda gerilemeyi kendi hizmetinde kullanarak; düşünmenin, ifade etmenin, savunmaların ve ilişkilerin biçimini belirler.
Paranoid-Şizoid Konum: Bu konumda bebek, kaygısını azaltmak için kendi içindeki istemediği saldırganlığı ve kötü yanlarını anneye, yani memeye yansıtarak kendinden uzaklaştırmaya çalışır. Bu pozisyonda “kötü”, annedir.
İçe atım dışarıdaki bir nesnenin veya nesnenin bir parçasının ya da nesnenin bir özelliğinin pozitif veya negatif anlamda içe alınarak zihinsel anlamda onun yaşatılmasıdır. Bu durum genelde zayıf bir ego'nun, kendisini daha güçlü hissetmek için başvurduğu bir çözüm yoludur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri