Bu durumda yapacağımız şey, kalben buğzetmektir. Yani o kötülüklere karşı tavır almaktır. Sonra söz konusu kötülüklere karşı Allah'a sığınmak ve kötülükleri yapanların ıslâhı için duâ etmek veya çok fazla damarımıza dokunmuşsa Allah'ın Kâhhar ism-i şerifine havâle ederiz.
Tefsir (Kur'an Yolu) Zemahşerî, kötülüğün en güzel davranışla savılmasını şöyle açıklar: “Biri sana kötülük ettiğinde onu affetmen bir iyiliktir; ama bundan da iyi olanı, onun sana yaptığı kötülüğe iyilikle karşılık vermendir...
İyilik, gönlü huzura kavuşturan ve içe sinen şeydir. Kötülük ise, insanlar sana fetva verseler bile, gönlünü huzursuz eden ve içinde bir kuşku bırakan şeydir.” buyurdu.
“Yâ Ali, birisine iyilik etsen, o da sana kötülük yapsa, sen ne yaparsın?” buyurdular. Hazret-i Ali -radıyallâhu anh-, iyilikle mukâbele edeceğini söyledi.
Kötülük, karşımdaki kişinin incineceğini hissettiğim halde kişiye fiziksel, duygusal yönden zarar vermek demektir.
İlgili 21 soru bulundu
Freud der ki; “Her dileğin altında onun gerçekleşmesi korkusu yatar.” Bir insana yapılacak en büyük kötülük, ona hayal edecek hiçbir şey bırakmamaktır.
Bir insanın kendine yapabileceği en büyük kötülük; kendini dünyadan izole edip kafasının içinde yaşamayı inziva/kafa dinlemek zannetmek.
Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmaktadır: ''Sizden kim ki bir münker ve kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmezse ona diliyle müdahale etsin. Buna da gücü yetmezse, ona kalben buğz etsin (kalben onu reddetsin).
İnsanın dünya imtihanında başarılı olabilmesi, iman emesine ve salih amel işlemesine, kötü iş ve işlemlerden de uzak kalmasına bağladır. Kötü işler yapan insanlar hem dünyada hem de ahirette yaptıklarının cezasını çekecektir.
iyilikle kötülük bir olamaz, sen kötülüğü en güzel olan şeyle sav. O vakit seninle aranızda düşmanlık bulunan kimse, candan bir dost gibi olur. İyilikle kötülük, devletle anarşi birbirine denk olamaz.
Ebu Said el-Hudri (r.a.), Resulullah (s.a.v.) şöyle buyururken işittim, dedi: “Sizden her kim bir kötülük veya çirkin bir şey görürse onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse diliyle değiştirmeye çalışsın.
2.1.
Kötülük çeşitleri, çoğunlukla, doğal (fiziksel) ve ahlaki kötülük olarak ikiye ayrılmaktadır. Bahsi geçen doğal kötülükler, doğal sebepler yüzünden; ahlaki kötülükler ise, insanın kendi eylemleri yüzünden ortaya çıkmaktadır.
Delilci Kötülük Problemi
Bu, Tanrı'nın böyle bir kötülüğe neden izin verdiğine veya bu kötülüğün açıkça göründüğü kadar güçlü bir kanıt olmadığına dair makul teodiseler ya da açıklamalar bulma çabasını içermektedir.
- 'Kötülük eden kötülük bulur. ` Anlamında kullanılan bir sözdür. Yani birine kötülük ettiğiniz zaman ya da edildiğinde karşılığını başka zaman, başka şekilde bir şekilde bulacağı anlamını taşımaktadır.
Epiküros'tan yüzyıllar sonra yaşamış olan David Hume da benzer bir argüman ileri sürmüştür. Kötülük problemi denildiğinde belki de ilk akla gelen isimlerden olan Hume, kötülük problemiyle ilgili üç önerme ileri sürerek kötülük probleminin en çok bilinen temel formülünü ortaya koymuştur.
Kötülük problemi ve teodise din felsefesinin en önemli konularından biridir. Kötülük problemi en temelde Tanrı'nın varlığı ile kötülüğü uzlaştıramama sorunu olarak anlaşılmaktadır. Kötülük problemi ateistik iddiaları temellendirmek için kullanılırken, teistik iddiaları güçlendirmek için teodiseler geliştirilmiştir.
Dünyada da ceza vermek, Allahü teâlânın bir ihsanıdır. Dünyada ceza vermezse, günahlar daha yaygın hâl alır.
Âlemde hayrın asıl, şerrin ârızî olduğu görüşü İhvân-ı Safâ tarafından da benimsenmiştir. İhvân-ı Safâ'ya göre Allah âlemde hayırları inâyetinin bir eseri ve bir amaca yönelik olarak yaratmıştır. İnsana kötü gibi gelen şeyler özellikle kötülük amacıyla yaratılmış değildir, bunların kötülüğü izâfî ve ârızîdir.
Hiç bir zaman yapılan kötü bir davranışın karşılıksız kalmayacağı ve kötülük yapan bir kimsenin ilerleyen zamanlar içinde daha büyük bir kötülük ile karşılaşması rüzgar eken fırtına biçer atasözünün anlamı nedir sorusuna cevap olarak veriliyor.
Dinî literatürde Allah'ın yasakladığı, karşılığında ceza tertip edilen inanç ve davranışlar şer diye nitelenir. Kur'ân-ı Kerîm'de şer kelimesi biri çoğul kalıbıyla olmak üzere otuz yerde geçer. Allah insanları iyilik ve güzellikler vasıtasıyla denediği gibi korku, açlık, mal ve can kaybıyla da imtihana tâbi tutar.
Bu problemlerden birisi de, kötülük problemidir. Bu makalede, felsefe tarihinde ilk kez büyük Antik Yunan lozofu Platon tarafından ele alınmış olan kötülük problemi incelenmiştir. Bu problem, daha sonra, başta Epikuros olmak üzere, hemen hemen her çağda, hem lozoarı hem de teologları oldukça meşgul etmiştir.
"Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle onun kötülüğünü söylesin; buna da gücü yetmezse kalbiyle ona buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir." (Müslim, İman, 78; Tirmizî Fiten.
Ahlakî kötülük: Acımasızlık, adâletsizlik, aldatma, kıskançlık, savaş, soykırım, yalan, zulüm v.b. insan kaynaklı kötülüklerdir.
Nefret; bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu olarak tarif edilmektedir.
Hukuka Aykırı Delil Yargıtay Kararları
Yine de boşanma davası gibi özel bir konu da olsa çalınmış, tehdit ya da zorla elde edilmiş deliller hukuka aykırdır. Hukuka aykırı deliller herhangi bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri