Sıfat veya zarf görevindeki pekiştirmeli sözler bitişik yazılır: apaçık, apak, büsbütün, çepeçevre, çırılçıplak, dümdüz, düpedüz, gömgök, güpegündüz, kapkara, kupkuru, masmavi, mosmor, paramparça, sapasağlam, sapsarı, sırılsıklam, sırsıklam, sipsivri, yemyeşil vb.
Yukarıda da görüldüğü gibi “yemyeşil” sözcüğü birinci cümlede bir adı nitelediği için sıfattır. İkinci cümlede bir eylemin “nasıl” olduğunu belirttiği için zarftır.
Zarflar, fiile yöneltilen neden, ne zaman, nereye, ne kadar ve nasıl sorularının cevaplarını oluşturur. Aşağı, yukarı, nazikçe, çok, az, fevkalâde, en, ileri, geri, şimdi, geç gibi kelimeler cümle içerisinde zarf olarak kullanılabilir.
Fiillerin, nasıl, ne sıklıkla, ne şekilde yapıldığını belirten kelimelere ve söz gruplarına zarf denir.
Bunlar; nasıl, ne zaman, nereye, ne kadar sorularıdır. Bu sorulardan alınan cevap olan kelime cümle içerisinde zarf olarak kullanılan kelimedir.
İlgili 20 soru bulundu
Beş çeşit zarf türü bulunur. Zarf çeşitleri; durum zarfları, zaman zarfları, azlık-çokluk zarfları, yer-yön zarfları, soru zarflarıdır.
ancakın karşılığında verilen kelimeler de, sırf, sadece vb., zaten zarf görevinde kullanılan kelimelerdir.
İsmin niteliğini bildiren sözcüklere sıfat demiştik. Fiillerin niteliğini bildiren sözcüklere de zarf diyoruz.
Ezberlemenin zor olduğu zarf fiil ekleri: -ken, -madan, -ince, -ip, -arak, -e e, -dıkça, -maz, -casına, -meksizin, -dığında şeklindedir. Bu şekilde yazıldığında zor gibi görünen zarf fiil ekleri kodlama şeklinde ezberlendiğinde unutulması oldukça zor bir hal alır.
Olasılık Zarfları: Fiillerin anlamına olasılık katan zarflardır. Cümle içinde kullanılan başlıca olasılık zarfları; galiba, ola ki, sanırım, herhalde, belki, bakarsın, tut ki, varsayalım, say ki, tahminen gibi sözcüklerdir.
“Artık” zarfı, konuşma anından sonrasına işaret eder. “Zaten” eklendiği cümlede gerekçe bildirir. “Şimdilik” konuşulan zamanda, şimdiki durumda anlamı katar.
Hiç kelimesi burada kesinlik zarfı olarak kullanılmaktadır.
Bir eylemin nerede ya da nereye doğru yapıldığını belirten kelimelere yer yön zarfı denir. Cümle içerisinde yer yön zarfını bulmak için fiil ya da fiilimsilere ''nereye'' ve ''nerede'' soruları yöneltilir. 1- İki dakika dışarı çıkıp hemen geleceğiz. 2- Dışarıdan bir isteği olan varsa biz çıkmadan önce söylesin.
Fiillerin, fiilimsilerin, sıfatların ya da kendi türünden olan kelimelerin anlamlarını türlü yönlerden (yer-yön, zaman, durum, miktar, soru) etkileyen; onları belirten, dereceleyen sözcüklere zarf denir.
İki veya daha çok kelimenin birleşip, kaynaşması ile oluşan zarf: akşamüstü görüştüler. Size yarın akşam üzeri uğrasın. Kardeşim biraz rahatsızdır. Bugün ne olacağı bilinmiyor.
Zarf fiil eki, fiil soylu kelimelerin sonuna getirilerek bu kelimelerin cümle içerisinde zarf olarak kullanılmasını sağlar. Zarf fiil eklerini bulmak için cümledeki yükleme ''nasıl'' ve ''ne zaman'' sorusu sorulur.
“oldukça, gittikçe” fiilimsi değildir. -dıkça zarf-fiil ekini alan oldukça ve gittikçe sözcüğü “epey, çok” anlamlarına geldiğinde fiil anlamını yitirir ve bu sebeple fiilimsi olmaz.
Zarflar fiilleri, sıfatları ve zarfları nitelik, nicelik, zaman, durum, yer vb. çeşitli yönlerden etkileyen sözcükler / öbeklerdir. Fiillere eklenerek zarflar gibi fiillerin zamanını, durumunu ve miktarını belirtici yapılar oluşturan eklere zarf-fiil (ulaç) denir.
"Bazıları, kimisi, biri, başkaları, birçoğu, birkaçı, çoğu, hepsi, herkes, birazı, şey, hiçbiri, kimse" sözcükleri belgisiz zamir olarak kullanılmaktadır. Belgisiz zamir ve belgisiz sıfat karıştırılmamalıdır.
İşaret zamirleri
Varlıkların yerini gösteren zamirlerdir. Türkçedeki başlıca işaret zamirleri bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, öteki, beriki, bura, şura, ora, burası, şurası, orası, böylesi, şöylesi ve öylesi'dir: Şu, benim kardeşim. Orası çok uzak.
Örnek: Fast: Kelime anlamı olarak Türkçe karşılığı hızlıdır. Fast kelimesi hem sıfat olarak, hem de zarf olarak herhangi bir ek almadan olduğu gibi kullanılır.
Özellikle bağlaç olup olmadığı herkes tarafından öğrenilmek isteniyor. Gibi sözcüğü edat olarak kullanılıyor.
Bu örneklerde diye, sözcük türü olarak zarf-fiil olup belirgin bir şekilde “ah, bom, cırt, cork, cup, çıt, gaak, hart, hop, hüp, küt, löp, lüp, pat, pır, pıt, şak, şap, şıp, tak, tık, zart, zınk, zırt” gibi ses taklidi sözcüklerle bir araya gelmektedir.
2.4.1.5.Gösterme Zarfı: Eylem ve eylemsileri gösterme yoluyla belirten zarflardır. Gösterme zarfı olan “işte” sözcüğü tanıtma görevi yapar. Gösterme zarfının belirgin özellikleri eylemi gösterme yoluyla kesinleştirmesi, özneyi belirtmesi, cümlenin anlamını belirginleştirmesidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri