Her yıl mayıs ayının ilk haftasında yuvalarından çıkan ve boyları 30 ile 50 santimetre uzunluğundaki yılanlar, bazı köy sakinlerince yakalanarak haziran ayının ilk haftasına kadar bidonlar içerisinde saklanıyor. Yılanlar daha sonra, hastalıklara iyi geldiğine inanan ziyaretçilerin hizmetine sunuluyor.
Kış uykusuna yatarlar ve havaların ısınmasıyla özellikle nisan veya mayıs aylarında kış uykusundan çıkarlar. * Kış uykusundan uyandıktan sonra metabolizmalarını düzeltmek için güneşlenirler. İşte bu süreçte yılanlar güneşlendiği için halk tarafından çok sık bir şekilde görülürler.
Öz, "Koronavirüs sürecinde insanlar yılanların yaşam alanlarından ayrıldı. Yılanlar bu süreçle birlikte daha serbest hareket etmeye başladı. 09.00 ile 12.00 saatleri arasında beslenmelerini bitiren yılanlar, öğle saatlerinde gizlenecek, sıcaktan korunacak yer ararlar. Araba, ev, bahçe olabilir.
Bazı sıcakkanlı ya da yarı sıcakkanlı balıklar, amfibiler (hem karada hem suda yaşayabilen hayvanlar) ve böcekler de kış uykusuna yatar. Timsah ve yılan gibi sürünler ise soğuk havalarda brumasyon olarak adlandırılan kış uykusuna benzer bir evreye girerler.
Onur Başbuğ, kış aylarında yılanların toprak altından çıkmasının normal bir durum olmadığını belirterek, “Yılanların bu dönemde görülmesi çok normal değil. Yılanlar normal şartlarda İlkbahar döneminde toprağın üzerine çıkmaya başlar. Yılanların yüzeye çıkması için hava sıcaklığının 22 derecenin üzerine çıkması gerekir.
İlgili 18 soru bulundu
Yılanlar genellikle keskn kokulardan hoşlanmazlar bu nedenle bulunduğu bölgelere kükürt ve kireç koymak onları bulundukları ortamdan tamamen uzaklaştıracaktır. Ayrıca yılanı uzaklaştırmak için bulunduğu bölgeye naftalin koymakta bir diğer etkili yöntemdir.
Soğukkanlı canlılardan olan yılanlar sıcak gün ve geceleri daha çok sevdiği için önümüzdeki sıcak yaz günlerinde çok daha aktif olacaklar. Geçirdiğimiz ılık ve yağışlı kış ve bahar ayları yılanların bu yıl biraz daha erken aktif olmasına neden oldu.
Dr. Mehmet Öz, "Zehirli yılanlar yüzde 99 gece çıkıyor. Gece saatlerinde plajlarda, dağlık alanlarda olanlar mutlaka ayakkabı giymeli'' uyarısında bulundu.
Bazı yılanların göz ve burunları arasında ince zarlı iki çukur bulunur. Bunlar, sıcak kanlı hayvanların vücutlarından yayılan ısı dalgalarını (infrared) tespit ederler. Bunların sayesinde avlarını karanlıkta bile bularak takip ederler.
En az yaşayan yılanlar su yılanlarıdır. Bunların ömrü de ortalama 7 yıldır. En çok yaşayan yılan türü ise anakonda olup ortalama ömrü 30 yıldır. Kral kobra olarak isimlendirilen zehirli yılan ise 15-20 yıl arasında yaşar.
Evinizin etrafında yumurtlayan tavuklarınız ve civcivleriniz varsa, tüm duyuları son derece gelişmiş olan yılanlar, onların kokusunu alır ve yiyecek bulmak için evinize yaklaşır. Aynı şekilde evinizin etrafında fare ve benzeri kemirgenlerin olması, yılanların yaşam alanlarınıza yaklaşmasına neden olur.
Yeşil anakonda (Eunectes murinus) boagiller familyasından, Venezuela, Bolivya, Guyana ve Kolombiya'da yaşayan, anakonda cinsinden dünyanın en büyük ve en ağır yılan türü. Yaygın anakonda, su boası ya da sadece anakonda olarak da bilinir.
Son günlerde ülkemizin doğusu ve batısında yer sarsıntısı hareketlerinin sayısında artış gözlemleniyor. Yılanların deliklerinden çıkıp sıklıkla görünür olmasının deprem habercisi olduğuna dair görüş ise yaygın şekilde dile getiriliyor.
Sıkıştırıldıklarında, yakalanmaya çalışıldığında ve üzerine basıldığı durumlarda saldırgan olabilirler fakat hiçbir zaman durup dururken yani tehlike hissetmedikleri durumda saldırgan davranışlar sergilemezler. Bu nedenle yılanla karşılaşılması durumunda yılanı rahatsız etmeden yolunuzu değiştirmeniz yeterlidir.”
* Baharın gelmesiyle yılanlar kış uykusundan uyanmıştır. Kış uykusundan çıktıktan sonra beslenme ve üremek için eş arama faaliyetlerinde bulunurlar. Bu nedenle mayıs- haziran aylarında çok sayıda yılanın görülmesi normaldir.
Yılanlar, çevrelerine bağımlı olan hayvanlardır. Bunu da vücut ısılarını dengede tutabilmek adına yaparlar. Soğuk ortamlarda yaşamlarını devam ettirebilmek için fazlasıyla çaba sarf eden yılanlar – bilhassa ağır kış şartlarının yaşandığı bölgedeki yılanlar- kış uykusuna yatarak kendi güvenliklerini sağlarlar.
– Altın olan yerde yılan olur. Yılanlar altını sever ve korurlar. – Yılanı görünce öldürmek gerekir. Ancak sürü halinde dolaşan yılana dokunulmaz.
Yılanı öldürmekle ilgili hadis: "Yılanı biriniz görüp de öldürürse cehenneme gider, yılan kişiyi öldürüse o ölen kişi cennete gider." Böyle bir hadis var mı? Yılanların öldürülmesinin hikmeti, onun insanlara vereceği zarardan dolayıdır. Vahşi hayvanlar tarafından öldürülen kişi şehiddir.
Yılanların Türkiye'de 47 türü bulunur. Çoğu yılan zehirsizdir ve zehirli yılanlar da zehirlerini öncelikli olarak savunma amacından çok avı kontrol altına almak ve öldürmek için kullanırlar. Çoğu yılan türü, sığınak ararken veya avlanma esnasında duvarlara ve ağaçlara kolayca tırmanabilir.
Yılanlar çoğu zaman avlarını ısırırlar, ancak sık görülmese de, genellikle savunma amaçlı olarak insanları ısırdıkları da olur. Çoğu yılan zehirsizdir ve avlarını genellikle zehir kullanmadan boğarak öldürürler.
Öncelikle yılanlar insanlara durduk yere kesinlikle saldırmazlar, tersine kaçarlar. Bu bakımdan bir yılanla karşılaştığınızda eğer kaçmıyorsa onu rahatsız etmeden yanından geçebilirsiniz. Böyle bir durumda sopa ile yılanı rahatsız etmek veya taş atarak kaçırmaya çalışmak doğru ve akılcı davranışlar değildir.
Birçok klibe, filme ve tanıtım destinasyonuna da konu olan evlerin mavi boyaları akrepleri, yılanları evlerden uzaklaştırırken turistleri ise bu renkleri ile cezbediyor. Mavi pencereli beyaz evlerin vazgeçilmezi ise bahçesine dikilen begonvilleri, fesleğeni ve kapı önüne gömülen nazar boncuğu oluyor.
Ancak genel olarak yılanlar en çok kemirgen yemeyi severler. Bu nedenle en çok yedikleri canlı türü de kemirgenlerdir. Kemirgenler, kemirici olarak bilinen bir takımdır. Memeli sınıfında bulunan bu takımda yılanların en sevdiği hayvanlar olan sincaplar, tavşanlar, mirketler, diğer sürüngenler, hamsterlar yer alır.
Yılanlar az su içseler de ıslanmak, yani kendilerini nemli tutmak için suya ihtiyaç duyarlar.
Yılanların yuvaları toprak altında ve genellikle toprağın yüzeyinde büyüklüğüne bağlı olarak yuvarlak delikler olarak karşımıza çıkar. Tabi bu deliklere çomak sokmamanız gerektiğini söylememe gerek yoktur sanırım!? Yılanlar insanı av olarak görmez, dolayısı ile korkacak birşey yoktur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri