Nutritional Neuroscience adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırmada, günde 6 veya daha fazla bardak kahve içen kişilerin, günde bir ya da iki bardak içenlere kıyasla demansa yakalanma ithimalinin yüzde 53 daha fazla olduğu tespit edildi. Aynı grupta inme geçirme riskininse yüzde 17 arttığı gözlemlendi.
Günde 3 fincanın üzerinde kahve tüketiminin doğurganlığı olumsuz etkileyebildiği, 5 fincanın üzerinde kahve tüketiminin de kemik erimesine yol açabildiğini gösteren bilimsel çalışmalar mevcuttur. Yine aşırı kahve tüketimi uykusuzluk, gerginlik, sinirlilik ve hassasiyet gibi olumsuzluklara yol açabilir.
Kahvenin, kanseri vücuttan uzak tutmada büyük rol oynadığına değinen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, “Günde 3-4 fincandan fazla kahve tüketen kişilerin karaciğer kanserine yüzde 52, kalın bağırsak kanserine yüzde 36, mide ve pankreas kanserine ise yüzde 13 daha az yakalandıkları gözlemlendi” dedi.
Doktor Johnson, bir kişinin fazla kafeinden hayatını kaybedebileceğini “ancak bunun için kişinin bir günde 14 bin miligram kafein alması veya 140 fincan kahve tüketmesi” gerektiğini söylüyor. Ayrıca, aşırı miktarda kahve tüketiminin kahvenin kendi sınırlayıcı doğası nedeniyle de zor olduğunun altı çiziliyor.
Çok fazla kahve içmek demir emilimini engelleyerek kansızlığa neden olabilir. Vücut dokularına oksijen taşıyan sağlıklı kan hücrelerinin azalması, kendinizi yorgun hissetmenize neden olur. Enerji düşüklüğünün yanı sıra anemi, tırnaklarınızın görünümünü de etkiler. Tırnaklar hassaslaşarak, kırılmaya başlar.
İlgili 19 soru bulundu
ABD'deki Texas Üniversitesi'nin 4 bin erkek üzerinde gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, günde 2 bardak kahve içmenin, cinsel performansı artırdığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, düzenli olarak günde 2 bardak kahve içen erkeklerde ereksiyon bozukluğu yaşama riski, kahve içmeyen hemcinslerinden yüzde 42 daha az.
Kafeini, vücudunuz kolay sindirir ve metabolizma hızınıza bağlı olarak yaklaşık 5-7 saat sonra tükettiğinizin yarısını, 10 saat sonra da tükettiğinizin %75'ini vücudunuzdan atarsınız. Bu yüzden sabah saatlerinde içilen kahvenin, gece uykunuza çok etkisi olmamaktadır.
Uzmanlar kafeinin uyuşturucu maddeler gibi ciddi yan etkiler yaratmayacağı ve sosyal olarak kabul edilebilir olduğu için bağımlılık yapıcı olmadığını belirtiyorlar. Kafeinin yapısı beyindeki adenozin molekülüne benzer. (Adenozin, sinir hücreleri arasında uyarı taşıyan bir maddedir.)
18. Koma. Bir kişi çok fazla kafein aldığında, kafa karışıklığı ile kendini gösteren kafein zehirlenmesi geçirebilir. Bu durum bir kafein koması bunun yanı sıra nöbet ortaya çıktığında olur.
Diyetisyen Mustafa Tilekli, kafein içeren kahve ve çay gibi içeceklerin 500 miligramdan fazla tüketilmesi durumunda sinirlilik, depresyon ve huzursuzluk gibi durumların ortaya çıkabileceğini söyledi.
Kafein, sperm sağlığı açısından risk oluşturabilir. Buna rağmen semen kalitesi üzerinde net bir etkisi yoktur. Kahve tüketimi, daha geç çocuk sahibi olunmasına sebep olabilse de ciddi bir risk faktörü oluşturmaz. Özellikle hem şeker hem de kafein içeren soda benzeri içecekler sperm kalitesini olumsuz etkiler.
Sigara ve kahvenin birlikte alınmasının, ayrı ayrı alınmasına oranla daha çabuk ve şiddetli bir bağımlılığa neden olduğunu ifade eden Uzbay, nikotin ile kafeinin vücutta benzer etkiler gösterdiğini ve bağımlılık yapıcı etkiler bakımından birbirlerinin yerine geçtiklerini kaydetti.
AŞIRI KAHVE TÜKETİMİ VAJİNAL KURULUĞA NEDEN OLUYOR
Bunun nedeni, kahvenin kafein içermesi ve aşırı dozun vücudun ve vajinanın pH seviyelerini bozabilmesidir. Aşırı kahve tüketimi aynı zamanda vajina iç tabakasına zarar vererek dehidrasyona yol açabilir.
Bilinen şudur ki adetliyken kahve içmek adeti kesmez fakat vücutta su tutabilir dolayısıyla “aşırı” tüketimi vücudumuzda şişliğe sebep olur.
Metabolizmayı, kalp atışlarını hızlandırdığı için yağ ve şeker yakımını sağlar; kilo aldırmak yerine kilo vermeye yardımcıdır. Ancak kilo verdirir diye sürekli kahve içmek yanlıştır. Doğru bir beslenme düzeni ve egzersiz programının destekleyicisi olması dışında bir etkisi olamaz.
Aslında bir fincan kahve insanı en az 3–4 saat ayık tutuyor olmasına rağmen ilk 45 dakika içindeki belirgin uyandırma etkisi cazip geliyor. Beyin sürekli tükettiğinde ve stres altında kaldığında bu etkiye ihtiyaç duyar hale geliyor ve elin kahveye gidiyor.
Uzmanlara göre ortalama sağlıklı bir yetişkin için ölümcül doz kafein 5 ila 10 g arasında. 590 ml'lik çifte kavrulmuş Starbucks kahvesinde 340 mg kafein bulunmaktadır.
Kafein hangi miktarlardan sonra zararlı olmaya başlar? Bu soruları yanıtlamak kolay değildir, ama bir günde kilo başına 3-5 miligram (mg), toplam olarak 200-225 mg'dan fazla kafein tüketimi önerilmemektedir.
Kafein kan dolaşımında ya da vücutta birikmez, alındıktan birkaç saat sonra atılır.
Magnezyum takviyesi almayı deneyin. Magnezyum içeren vitaminler iyi gelecektir. Organik süt de vücudunuzu dengelemenizi sağlar. Taze bir havuç, bir bardak süt ve bir büyük bardak suyu peş peşe tüketin.
Bu bilimsel tabirle “J-biçimli” bir mekanizmadır, günde 1-2 bardak kahve hafızaya olumlu etki sağlar, 3 bardaktan fazla tüketildiğinde unutkanlık riski başlar. Ayrıca fazla kafein cildinizi kurutur, erken yaşlanmasına yol açar.
Bu cevap kafein tarafından çok sık tetiklenirse, iltihaplanma ve hastalığa neden olabilir. Bazı çalışmalar kahve alımı ile depresyondaki artış arasında da bir bağlantı olduğunu göstermiştir. Bir makaleye göre, kafein tüketimi, duygudurum bozukluğu olan kişilerde depresyonu daha da kötüleştirebilir.
Kötüye kullanılan psikoaktif maddeler ödül, motivasyon ve bağımlılıkta fonksiyon gören nukleus accumbenste dopamin salınımına sebep olarak beyin aktivitesini arttırır. Kafein günlük olağan dozda tüketildiğinde beynin ön bölgesinde dopamin artışı oluşturur.
Alkolün vücuttan atılması alkol oranına göre 48 ila 72 saat arasında değişir. Alınan alkol mideden başlayarak bağırsak ve sindirim sistemimizce hızla emilir ve vücut sıvısına geçer.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri