LFR hastalığında en sık görülen semptomlar sırasıyle; Ses kısıklığı, seste kabalaşma, çatallanma, yorgunluk, tiz sesleri çıkarmada zorluk. Boğazda gıcık hissi ve sık boğaz temizleme. Boğazda aşırı balgam ve geniz akıntısı
Reflü hastalığının en belirgin özelliklerinden birisi de göğüs kısmından üst tarafa doğru yayılan yanma hissidir. Bunun yanında öksürük de reflü belirtileri arasında yer almaktadır.
Boğaz reflüsü belirtileri, ses kısıklığı, ses problemleri, kronik öksürük, geniz akıntısı, boğaz temizleme, boğazda takılma hissi, yutma problemleri, ağızda acı tat, nefes almada zorluk, ağız kokusu, kulağa vuran ağrı, ağza acı su gelmesi, hazımsızlık, göğüs ağrısı şeklinde sıralanabilmektedir.
En sık görülen şikayetler boğazda takılma (bir şey varmış, yutamıyormuş gibi olma) hissi, ses kısıklığı, yutma – yutkunma sırasında ağrı, boğazda yanma, ağıza acı su gelmesi, göğüs ortasında ağrı, yemek yedikten sonra öksürük, sık boğaz temizleme, hazımsızlık hissi olabilir.
Mide içeriğinin sıklıkla yemek borusuna çarpması zamanla bu bölgedeki sinirlerde de tahribata neden olabilir. Bu sinirlerin tahrip olması neticesinde göğüste, boğazda, kalpte veya kollarda çeşitli şikayetler ortaya çıkabilir.
İlgili 22 soru bulundu
"Mide asidi, ses telleri ve boğaz ile temas ettiğinde öksürme, ses kısıklığı, boğaz temizleme hissi, boğazda takılma ve yutamama hissi olabilir" diyen Prof. Dr. Vedat Göral, "Geceleri veya yemekten sonra öksürüyorsanız boğaz reflüsü olabilirsiniz" uyarısında bulundu.
Proton pompa inhibitörleri adı verilen bir ilaç sınıfı tipik olarak en etkilidir. Midenin ürettiği asit miktarını azaltarak çalışırlar. Antiasitler ve histamin antagonistleri adı verilen, mide asidini azaltan ilaçlar, boğaz reflüsünün tedavisinde de kullanılabilir.
Reflü akciğer hastalıklarına yol açabilir
Reflü, kronik öksürük ve akciğer hastalıklarına da yol açmaktadır.
Mide içeriğinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan reflü, uzun süre tedavi gerektirmektedir. Göğüs kemiğinde yanma, yemek sonrasında ağıza ekşili veya asitli mide içeriğinin gelmesi, geğirme, hıçkırık, yutma güçlüğü, bulantı ve sabahları ses kısıklığı reflünün belirtilerindendir.
Simetidine, Ranitidin, Famodin gibi H 2 reseptör antagonisti denilen ilaçların yanısıra günümüzde Omeprazol, Lansoprazol, Nexium gibi proton pomba inhibitörü denilen ilaçlar kullanılmaktadır. Özellikle PPI (proton pompa inhibitörleri) kullanıldığında sorunların büyük bir kısmının ortadan kalktığı gözlenir.
Uzun süreli balgam oluşma durumu bazı hastalıklar nedeniyle görülür. Bunlar; kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), kistik fibroz ve astım gibi hastalıklardır. Balgam kahverengi bir görünüme sahipse bu, bakteriyel zatürre, KOAH, kistik fibroz gibi hastalıkların apse yapmasından kaynaklanır.
Soğuk algınlığı, grip ve sinüzit gibi solunum yolu enfeksiyonları, balgam üretiminin artması ve öksürük sık görülen nedenleridir. Alerjik reaksiyonlar, balgam üretiminin artmasının bir başka nedenidir. Baharatlı yiyeceklerin tüketimi bile burun pasajlarında aşırı mukus üretimine neden olabilir.
Kuru hava, burnu ve boğazı tahriş ederek daha fazla balgam oluşmasına neden olur. Evin havasını nemli tutmak daha kaliteli bir uykuyu sağlar, burnu temiz tutar ve boğaz ağrısını önlemeye yardımcı olur. Bol sıvı tüketimi katılaşan balgamın yumuşayıp daha kolay atılmasına yardımcı olabilir.
Bektaş, "Reflü'de ana neden, yemek borusu ile mide arasındaki kapağın besin ve mide asidini geri kaçırmasıdır. Mide koruyucu ilaçlar, Reflü yakınmalarının şiddetli olduğu ilk dönemde kullanılabilir. Ancak uzun vadede, yan etkileri ve reflüyü tetiklemeleri nedeniyle kullanılmaları sakıncalıdır.
Bol Su İçmek Reflüye İyi Gelir mi? Reflü problemine karşı en iyi çözümlerden biri su içmektir. Ama sakın yemek sırasında su içilmemelidir aksi halde mide şişer. Bu da reflüyü tetikleyebilir.
Çoğu durumda, tanı koymak için herhangi bir teste gerek yoktur. Test gerekiyorsa, yaygın olarak kullanılan üç test yutma testi; bir endoskop aracılığıyla mide ve yemek borusuna doğrudan bir bakılması ve; özofagus pH testidir.
Reflü mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Bu durumda yemek borusunda tahriş oluşur ve bu tahriş solunum yollarına kadar uzanabilir. Solunum yollarının tahrişi ise astım krizlerine neden olabilir.
Geceleri uykudan nefes darlığı-nefes alamama ile uyanan hastalarda reflüden (reflüye bağlı laringospazm) şüphenilmelidir.
Aslında mide ile boğaz reflüsünün arasında temel bir fark var; göğüste yanma. Mide reflüsünde göğüste yanma çok tipik bir bulgudur. Boğaz reflüsünde bu etki görülmeyebiliyor. Boğaz reflüsünün tipik özellikleri ise, boğazda gıcık hissi, yanma, temizleme hissi, öksürük, ses kısıklığı gibi yakınmalardır.
GAVISCON DOUBLE ACTION mide asidi ve safranın özofagusa doğru reflüsünden kaynaklanan ağrıları, doğrudan doğruya reflüyü baskı altına almak ve asidi azaltmak suretiyle ortadan kaldırır.
Reflü rahatsızlığı çeşitli bitkiler, içecekler ve çaylar hafifletilebilir. Özellikle hazmı kolaylaştırıcı bitkiler tercih edilmelidir. Zencefil çayı, papatya çayı , meyan kökü çayı, hatmi kökü çayı, zerdeçal çayı ve rezene çayı reflüye sahip kişiler tarafından içilebilir.
Bu maddelerin yanı sıra; fazla kilolarınızdan kurtulmak, rahat şekilde giyinmeyi tercih etmek, geç öğünlerden kaçınmak gibi temel yapılması gerekenlere dikkat edilmesi mide asidinin boğaza gelmesine iyi gelir. Bireyin her zaman yaşamadığı, dönemsel olarak görülen reflü bir müddet sonra kendiliğinden geçebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri