Paraguzi (disguzi olarak da adlandırılır), ağızdaki metalik tadın tıbbi adıdır. Paraguzi nadir görülen bir kronik rahatsızlıktır. Journal of the Canadian Dental Association'a göre, ilaçlar, psikolojik sorunlar, otoimmün hastalıklar ve nörolojik bozukluklar metalik tat ile bağlantılıdır.
Ağız içi enfeksiyonlar, üst solunum yolu enfeksiyonları, kulak enfeksiyonları, diş enfeksiyonları ve sistemik enfeksiyonlar; örneğin HIV enfeksiyonunda tat alma bozukluğu görülmektedir. Pek çok antibiyotik, allerji ilaçları , antidepresanlar ve çeşitli psikiyatrik ilaçlar tat alma bozukluğu yapar.
“Böbrek sorunları vücutta üre birikmesine neden olur. Sisteminizdeki aşırı üre, nefesinizi ve tadı etkileyebilir. “Böbrek problemleriniz varsa, vücudunuz mineralleri temizleme yeteneğini kaybeder. Zamanla, bu minerallerin seviyeleri kan dolaşımınızda artar, metalik bir tat ve kokan nefesi teşvik eder."
Gün içinde nane çiğneyebilir, mentollü sakız ya da şekerler kullanabilir, bol su tüketebilirsiniz. Ayrıca limonlu su ya da karanfil tüketerek de ağzınızdaki acılığı engelleyebilirsiniz. Bazı sebeplerden dolayı ortaya çıkan ağız acılığı zamanla geçebildiği gibi zamanla daha rahatsız edici bir hale de gelebilir.
Paraguzi (disguzi olarak da adlandırılır), ağızdaki metalik tadın tıbbi adıdır. Paraguzi nadir görülen bir kronik rahatsızlıktır. Journal of the Canadian Dental Association'a göre, ilaçlar, psikolojik sorunlar, otoimmün hastalıklar ve nörolojik bozukluklar metalik tat ile bağlantılıdır.
İlgili 32 soru bulundu
Tiamin (Vitamin B1) eksikliği
Ağızda görülen sorunlar arasında dilde yanma, tat kaybı, ağız mukozasında aşırı duyarlılık.
A ve B12 vitamin ve çinko yetersizliği de ağız kokusu neden olabilir.
A, B vitamini eksikliği, demir eksikliği, yaşlılık, hastanın çok kilo kaybettiği diyetler de ağız kokusuna yol açabiliyor.
Dr. Vedat Göral, “Ağız kokusu ara sıra olabilir veya bazen de kronik olabilir. Midede bulunan helikobakter enfeksiyonu, reflü hastalığı ve gastritlerde de ağız kokusu olabilir. Ağız kokusu olan bireylerde endoskopi yapılarak mide hastalığı, reflü ve helikobakter olup olmadığı araştırılmalıdır.
Koku ve tat alma duyusunda bozukluk olduğunu hisseden kişinin mutlaka bir doktor tarafından tercihen KBB hekimini görmesi gerekir.
Nefes kokması olarak da adlandırılan bu durum; ağız ve diş sağlığının ihmal edilmesi, boğaz enfeksiyonu, diyabet, böbrek ve karaciğer hastalıkları, uzun süre aç kalmak, reflü gibi nedenlerle ortaya çıkabileceği gibi solunum ve sindirim sistemi kanserlerinin de habercisi olabilir.
Örneğin toplumda oldukça yaygın bir şekilde görülen “reflü”; ağız kokusuna neden olabilen bir mide hastalığıdır. Reflü hastalarında, mide içindeki sıvıların yemek borusuna geçmesiyle, mide içeriğinin kokusu nefeste hissedilir.
Bazı durumlarda, bakterilerin neden olduğu ülserler ağız kokusuna yol açabilir. ScienceDaily'de yer alan bilgide araştırmacılar, midede yaygın bir ülsere neden olan Helikobakter pilori (H. pilori) olarak bilinen bakterilerin ağız içinde ağız kokusuna yol açabileceğini doğrulamaktadır.
Burun ve boğaz hastalıkları: Sinüs enfeksiyonları, geniz akıntıları ve boğaz enfeksiyonları ağız kokularına neden olur. Diğer tıbbi sebepler: Gastroözofageal reflü hastalığı gibi mide ile ilgili problemler ağız kokusuna neden olabilir.
Diyabetin ağız içi belirtilerinden özellikle en önemlileri dişte sallantı, diş etinde kanama, şişme, apse, iltihap akması ve ağız kokusudur. Özellikle belirtmek gerekirse, diyabete özgü bir ağız kokusu vardır.
Mide ve sindirim sistemi kaynaklı ağız kokularında karakter genelde çürük yumurta kokusu gibidir. Bunun nedeniyse midede oluşan aşırı asitten dolayı ortaya çıkan sülfürdür. Özellikle helikobakter pilori, hem gastrit hem ülser hem de bunun oluşmasını tetikler.
Kalp çarpıntısı Güçsüzlük. Duygu durum bozuklukları (depresyon ve aşırı sinirlilik hali) Dikkat eksikliği ve odaklanma sorunu.
Yoğun stres ağızda kötü kokuya neden olabilir
Stres, vücut sağlığını etkilediği gibi ağız ve diş sağlığını da olumsuz etkileyebilmektedir. Bazı hastalar ağız kokusunu sadece kendileri hissedip rahatsız olur ve bu da hayatlarını olumsuz yönde etkiler. Bu durum “hayali halitozis” olarak adlandırılır.
Yetersiz B12 vitamini de anemiye, yani kansızlığa neden olabilir. Aneminin en yaygın belirtileri arasında yorgunluk, nefes darlığı ve düzensiz kalp atışı bulunmaktadır. Anemi durumuna sahip bireyler dil ya da ağız ağrısı, beklenmedik kilo kaybı, soluk veya sararmış cilt, ishal ile adet sorunları ile karşılaşabilirler.
B12 eksikliği kansızlığa neden olabilir. Pernisiyöz anemi olarak tanımlanan kansızlığa bağlı olarak çarpıntı, efor kapasitesinde azalma, çabuk yorulma ve halsizlik, konsantrasyon bozuklukları ve göz kararması gelişebilir.
Kanda B12 vitamininin seviyesindeki yükselme, B12 vitamini yüksekliği zararları olarak tanımlanabilecek bazı olumsuzlukları da beraberinde getirebilir. Bunlardan en yaygın olanları stres, panik atak, uyku düzenine ilişkin bozukluklar, mide bulantısı ve kusma, ishal, karın ağrısı, aknelenme gibi bazı sorunlardır.
D vitamini eksikliğinde; vücut ağrısı, halsizlik, yürüme güçlüğü, kemik ağrısı, güçsüzlük, saç dökülmesi, baş ağrısı, depresyon, değişken ruh hali, uykusuzluk, gözaltı morlukları, aşırı terleme, kilo vermede güçlük çekme, sürekli üşüme gibi belirtiler hakimdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri