Taze etler, balıklar, yumurta, sebzeler, otlar ile yeni mayalanmış yoğurt ve tereyağı, alerjiye çok iyi gelen besinlerdir. Bunların yanı sıra mutfağınızda bulundurmanız gereken diğer gıdalar ise şunlardır: * Elma: Deride kızarıklık ve kaşıntı varsa o zaman günde 3-4 tane elma tüketebilirsiniz.
Alerjik reaksiyonlar bağırsakta, deride, sinüslerde, hava yollarında, gözlerde ve burun pasajlarında oluşabilir. Diğer durumlar için alerjik reaksiyonlar farklılık gösterebilir. Örneğin saman nezlesi, soğuk algınlığına benzer tahrişler yaratır, ancak nedenleri farklıdır.
İlgili 22 soru bulundu
En tehlikeli reaksiyon ise 'anafilaksi' adını verdiğimiz reaksiyondur. Aniden başlayıp ölüme neden olabilir. Eğer alerjen soluduğunuz bir şey ise gözleriniz, burun ve solunum sisteminiz etkilenir.
Alerji vücudumuzda bulunan antikorların, başkaları için zararsız olabilecek maddelere karşı savaş açması ve reaksiyon oluşturmasıdır. Bu maddeler toz, besinler, solunum yolu ile alınan maddeler, polen, akarlar ve hayvan tüyleri olabilir. Alerji her yaş gurubunda görülebilir.
Su içmek alerjiye iyi gelir mi? Alerjisi olan kişiler fazlaca su tüketimi sağlamalıdır. Bu sayede burun içerisinde mukus üretimi daha çok olur. Su içmenin yanı sıra meyve suyu ve bitki çaylarının tüketimi de önem taşır.
Yoğurt içerdiği probiyotikler sayesinde hem bağırsak florasını hem bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Bağırsak florasını düzenlediği için kolon kanseri riskini düşürmekte, bağışıklığı güçlendirdiği için alerjik hastalıklara karşı direnci arttırmaktadır.
Alerjileri tedavi etmenin en etkili yolları ise genellikle; alerjenden kaçınmak, ilaç ve immünoterapidir. Bağışıklık sisteminin bir maddeyi zararlıymış gibi algılayıp antikor üreterek, reaksiyon göstermesiyle vücut o maddeye karşı alerjik olur. Bu süreçten sonra o alerjen teşhis edilerek bir alerji tedavisi uygulanır.
Dr. Şahiner, "Alerjik hastalıkların doğal seyrini etkileyen ve alerjik hastalıkları tam anlamıyla ortadan kaldıran tek yöntem, alerji aşı tedavisidir." dedi.
Belirtilerin alerjik şoku düşündürmesi halinde derhal 112 aranmalıdır. Hasta sırt üstü ve bacakları yukarı gelecek şekilde yatırılmalı, rahat nefes alması sağlanmalıdır. Alerjik şokun temel tedavisi adrenalindir.
Tanıda cilt testi (Prick test) ve kan testi kullanılır. Cilt testinde en sık karşılaşılan alerjenler kullanılır, kişinin verdiği cilt reaksiyonu ölçülür, kan testinde ise vücudun oluşturduğu IgE antikorunun kandaki düzeyi ve belli bir madde veya maddelere karşı alerjik belirtiler varsa spesifik IgE düzeyi ölçülür.
Ayrıca, tedavi edilmeyen alerjik rinit, sinüzit, kulak enfeksiyonları, uyku bozuklukları ve baş ağrısı gibi komplikasyonlara neden olabilir. Ayrıca, uzun süreli burun tıkanıklığı, kronik sinüzit, horlama ve hatta uyku apnesi gibi solunum problemlerine de yol açabilir.
Duş almak korunma yollarında önemli bir faktör olduğu bilinir. Dışarda bulunan polenlerin hem vücuda hem de saçlara temas eden polenlerin temizlenmesi için duş alınabilir.
Kişinin bu rahatsızlıklarını yatıştırmak için kekik, lavanta, papatya ve adaçayından oluşan bir bitki çayı hazırlanarak tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Bu çay bitkiler kullanarak hazırlanan çay öksürük ve hapşırık şikayetlerinin azalmasına yardım etmektedir.
Alerjik reaksiyon tipik olarak birkaç saatten birkaç haftaya kadar sürebilir. Alerjeninize uzun süre maruz kaldıysanız, alerjik reaksiyonunuz genellikle daha uzun sürer. Bir alerjik reaksiyonun semptom süresi ayrıca alerjene ve yanıtınızın ciddiyetine de bağlıdır.
Toplumumuzda besin alerjisine en sık yol açan besinler inek sütü, yumurta akı, fındık, fıstık, ceviz, mercimek, buğday ve ettir. Daha az sıklıkla soya, nohut ve balık da alerjiye neden olabilir.
ÖZ D vitamini, kemik metabolizması ve nöromusküler işlevler üzerinde önemli rolleri olan bir steroid hormondur. Son zamanlardaki araştırmalar da immun sistemi değişik mekanizmalarla etkileyerek astım ve alerjik hastalıkların tedavi ve gelişiminde rolü olduğu göstermiştir.
Stres doğrudan alerjik astım semptomlarını tetikleyen bir unsur değil ancak diğer yoğun duygular gibi semptomların şiddetini artırabiliyor. Amerikan Stres Enstitüsü stres altındaki hastaların alerjenlerle karşılaştıklarında stres altında olmayan hastalara oranla daha yoğun reaksiyon gösterdiklerini belirtmektedir.
Alerjik kaşıntı nedenleri; Alerjik hastalıklardan alerjik egzema (atopik dermatit), alerjik rinit (polen, ev tozu akarı ve küf alerjisi olanlarda), ürtiker ve ilaç alerjilerinde cilt kaşıntısı sık görülür. Alerjik rinit ve alerjik egzama da deri kuru ve kaşıntılıdır.
Vücutta meydana gelen kaşıntıya, egzama gibi deri hastalıkları, böcek ısırması, polen, gıda ve ilaçlara karşı alerjik reaksiyonlar, uyuz gibi parazitler, hormonal değişiklikler, karaciğer rahatsızlığı, lenfoma gibi kan hastalıkları ve kanser türleri yanı sıra diyabet gibi rahatsızlıklar neden olur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri