Yani atların ayağına takılan demir ayakkabı ''Nal'' olarak bilinmektedir..
Doğal güzelliğiyle göz dolduran Çıldır'a gelen ziyaretçilerin atlı kızaklarla yaptığı bu keyifli ve masalsı yolculuğun sırrı ise atların ayaklarına takılan çivili nallarda gizli. Atın dört ayağına da takılan ve "mahmuzlu" denilen bu nallar, zemine gelen çivili çıkıntılarıyla buza batıp atın yürürken kaymasını önlüyor.
Nal; at, eşek, öküz ve benzeri yük hayvanlarının tırnaklarına çakılan, tırnağın aşınmasını önleyen bir çember veya levhadan yapılan, ayağın şekline uygun demir parçasına verilen ad.
Atın duvar olarak bilinen tırnağın dış kısmı, tıpkı bir kişinin tırnakları gibi, sürekli büyüyen ve kesilmesi gereken boynuz benzeri bir malzemeden meydana geliyor. Camargo, “Nallar, atın ayağının uygun şeklini korumasına yardımcı oluyor” diyor.
Nal, tırnağın alt kenarının biçimine uygun demir, çelik, alüminyum veya kauçuktan yapılan ve tırnağın aşınmasını önleyen bir çember veya levhadır.
İlgili 26 soru bulundu
En önemlisi atlar birer canlı. Siz ayakkabısız asfaltta ne kadar yürüyebilirseniz, at da nalsız o kadar yürüyebilir" dedi.
Köylerdeki zorlu arazi koşulları gücünden faydalanılan hayvanların ayaklarının ciddi şekilde yaralanmasına sebep olur. Bu nedenle öküz, at vb. hayvanların ayaklarına nal çakılırdı yani bu hayvanlar nallanırdı.
Bilim insanları, küresel yarış endüstrisinde kırbaç kullanımını haklı çıkarmak için baskıların arttığı dönemde yeni bir çalışmaya imza attı. İnsan derisine kıyasla at derisinin acıyı algılama kapasitesinin anlaşılması için yapılan çalışmada, atların kırbaçlandığında en az insanlar kadar acı çektiği ortaya çıktı.
Atlara nal takılırken canları acımıyormuş, önce onu belirtelim. Özel olarak üretilen nal ve çakılan çivi canını acıtmayacak şekilde ayarlanırmış.
Antik çağda atların ayaklarına nal çakılmazdı. Zamanla tırnakları kırılan ve ayakları yaralanan atlar iş göremez hâle gelirlerdi. 10. yüzyılda bu duruma çözüm bulundu ve ilk olarak süvarilerin atlarına çivilerle nal çakılmaya başlandı. Nal çakma işlemi gelişerek günümüzde de devam etmektedir.
Eyer; binicinin ata oturması için deri, tahta ve demirden yapılmış teçhizata eyer denir. Eyerin altına konulan eyer altı olarak adlandırılan örtü vardır.
At ahırı ve barınaklarına tavla denir. Tavlalar, çevrenin atlar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak amacı ile inşa edilen binalardır. At yetiştiriciliğinde başarı tavladan başlar.
Dizgin, binek hayvanlarını kontrol etmek için binicinin tuttuğu ip veya kayış. Hayvanı önden çekmek için kullanılan ipe ise yular denir. Kontrol ipi (yular ya da dizginler) atın başlığını, gem yoksa çene altından, gem varsa gemin çene ve dile baskısını kontrol eden mekanizmasının iki yanından çeker.
Lonj çalışmasında biniciye doğru oturuş,denge,dizgin. ve baldır kontrolü başka bir deyişle at üzerindeki denge. ve kontrolü kazandırılmak amacıyla eğitmen eşliğinde. yapılan bir çalışmadır.
Birçok kültürün ortak batıl inanışlarından biri olan at nalı, evlerin girişine iyi şans getirmek ve talihsizliği uzaklaştırmak için asılıyor. Bu düşündürücü inanışın ortaya çıkmasını sağlayan sebepler ise daha ilginç. İşte, detaylar...
İncir, fındık, fıstık takviyesi yapılıyor
Atlara doğal ortamda beslendikten sonra mutlaka ahırlarında kuru besin de verildiğini belirten Necef, İngiliz atlarının çok narin ve hassas hayvanlar olması nedeniyle bakımının ve beslenmelerinin zor olduğunu vurguladı.
Atlarda safra kesesi bulunmamaktadır dolayısı ile karaciğerde üretilen safra direkt olarak ince bağırsağa akarak yağların sindirimine yardımcı olur.
Atlarda yorgunluk hissi bulunmuyor. Bu da bazı atların kendilerini öldürene kadar koşmalarına neden oluyor. Bu duruma da "at çatlaması" denmekte.
Atlar küser, ağlar, üzülür. Geçileceğini anlar mesela. Yarışın heyecanını senden önce o yaşar.
Kendi ağır gövdelerine ek olarak üzerlerine binen insan ve yüklerin de ağırlığı ile, kırılmış veya çatlamış bir kemiğin tam anlamıyla iyileşmesi çok zordur. Bu nedenle birçok durumda ayağı sakatlanan bir at, sahibine yük olmasın diye öldürülmektedir.
Ömrü 20 ila 30 sene civarındadır. Arapçada binek ve yük hayvanı olan ata; dabbe, matiyye, Farsçada semend, tusen denir.
At nalı atın canını yakar mı? Hayır, ata nal çakmak ona acı vermez. Nal atın tırnağının cansız kısmına çakıldığı için hiçbir his duymaz.
Atların ayak bölgesindeki kan yalnız toynak dokusuna besin sağlamıyor, aynı zamanda nalsız ayakların hidrolik bir sistem gibi işlemesini sağlıyordu, tıpkı atletlerin jel dolu ayakkabıları gibi. Vardığı bu bulgular, yalın taban akımına ivme kazandırdı. Ona göre, “hareketli sıvılar, enerjiyi dağıtmanın en iyi yolu”ydu.
Atların bacak kemikleri çok incedir.
Üstelik atın vücudundaki 205 kemikten 80'i bacağındadır. Dolayısıyla eğer atın üst bacak kemiklerinden biri kırılırsa bu sadece bir kırık olarak kalmaz. Birçok kemikte birden fazla kırık oluşur. Bu durumda atın bacağının iyileşmesi neredeyse imkansızdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri