Deniz suyundan içme suyu elde edilmesi binlerce yıldır uygulanan bir işlem. Örneğin geçmişte gemilerdeki içme suyu ihtiyacı bu şekilde karşılanıyordu. Deniz suyundaki tuzun ayrıştırılması için genellikle iki yöntem kullanılıyor. İlkinde deniz suyu ısıtılarak buharlaşması sağlanıyor.
Deniz Suyunu Fazla Yutmanın Sonuçları
Kişi tuzlu su ya da deniz suyu içtiğinde hiç su içmemiş gibi olur ve üzerine vücudun su kaybetmesine neden olur. Bu durumun doğal bir sonucu olarak vücutta su oranı düşer ve ağız kuruluğu, kas krampları gibi fiziksel etkiler ortaya çıkmaya başlar.
Deniz Suyu İçilebilir mi? Deniz suyu arıtma yöntemleri tercih edilerek sağlıklı hale getirilebilir ancak direkt vücuda alınması söz konusu değildir. Mineral ve zehirli atık bakımından yoğun bir yapıya sahip olan deniz suyunun tüketilmesi çok da sağlıklı değildir.
Tuzlu su hipertonik bir sıvıdır, diğer bir deyişle tuz içeriği insan kanının tuz içeriğinden fazladır ve tuzluluk miktarı 35'tir. Deniz suyu gibi aşırı derecede hipertonik sıvıları tüketmek, vücudun savunma mekanizmasını bozar.
Denizin içinde çok fazla durmak ve deniz suyu içmenin bir diğer yan etkisi de baş ağrısı, ishal, kusma veya bilinç kaybı gibi durumlardır. Deniz suyu bazı kişilerde idrara çıkamama gibi mesane rahatsızlıklarına neden olabilir. Bu da ilerleyen zamanlarda böbrek yetmezliği gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
İlgili 28 soru bulundu
Deniz suyu tuzlu olduğu için hastalık yapıcı mikroorganizmaların yaşaması daha zordur. Ancak durgun, kirli ve yüzeyi köpüklü denizler de aynı havuzlar gibi enfeksiyon riski taşır.
İlkinde deniz suyu ısıtılarak buharlaşması sağlanıyor. Daha sonra su buharı soğutularak yoğunlaştırılıyor ve sıvı haldeki saf su depolanıyor. İkinci yöntemde ise deniz suyundaki çözünmüş haldeki tuz, sadece belirli büyüklükteki parçacıkları geçiren bir zar kullanılarak, ayrılıyor.
Ancak, 4 milyar yıl önce bir okyanus dolusu su kaybeden Mars'ı düşünmek yerine biraz da Dünya'yı düşünsek iyi olur. Çünkü Dünya da 4 milyar yıldır su kaybediyor.
Deniz suyu temizdir. İçilebilir de. Fakat tuzlu olduğu için içilmiyor diye, "abdest alınmaz, gusledilmez" şeklinde bir kaide yoktur. Necis olduğu için içilmeyen bir su ile abdest alınmaz.
Deniz suyu antiseptik ve antienflamatuar özelliklere sahiptir. Bu sayede enfeksiyon, mantar, mikrop ve bakterilerle savaşır. Özellikle deniz suyunun ihtiva ettiği mineraller emildiğinde ciltteki gözenekleri açar. Bu sayede vücut toksinlerinden arınır.
Su kıtlığı olduğu dönemlerde deniz suyunun arıtılarak su ihtiyacının karşılanıp karşılanmayacağı konusu gündeme gelir. Deniz suyu arıtılarak teknelerde içme suyu dahil, her türlü su ihtiyacı karşılanabiliyor.
Okyanus spreyleri, sağlığa zarar vermeden rahat nefes almanızı sağlar. Aynı zamanda okyanus suyunun herhangi bir yan etkisi de yoktur.
Deniz suyu, denizlerde ve okyanuslarda bulunan su. Dünyadaki bütün okyanuslardaki ortalama tuzluluk yaklaşık %3.5'tur. Bu oran, her bir kilogram (ya da litre) deniz suyuda yaklaşık 35 gram çözünmüş tuz (çoğunluğu sodyum klorür iyonları olan Na+ ve Cl-) içeriğini belirtir.
Kirlenmiş havuz ve deniz suyunun yutulması ile de bu mikroplar sindirim sistemimize ulaşarak hastalık oluşturur. Kalabalık havuzlarda bu risk çok fazladır.
Havuz veya deniz suyunun yutulması hem mikrobik hem de havuz suyundaki klora bağlı ishal yapabilir. Ateş, halsizlik, aşırı su ve mineral kaybına bağlı şoka kadar gidebilen sorunlar görülebilir.
Çok aktif çalışmak, erkek gücü gerektiren şeyleri yapmak biraz bizim enerjisel dengelerimizi bozuyor. O yüzden haftada bir banyodan sonra 1 litre suya 2 kaşık tuzu ekleyip, karışımı banyodan sonra sağ tarafınızdan başlayarak tüm vücudunuza dökün. 1 gece öyle kalın. Ertesi gün kendinizi çok iyi hissediyor olacaksınız.
Kur'an-ı Kerim'de, denizden elde edilen yiyeceklerin helal olduğu bildirilmiştir (Mâide, 5/96; Fâtır, 35/12). Hz. Peygamber de (s.a.s.), 'Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir”'(Ebû Dâvud, Tahâret 41) buyurmuştur.
DİYANET İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu gusül abdesti ve 'cünüplükle' ilgili 8 yeni fetva yayınladı. Bu fetvalar arasında cünüp olarak denize giren kimsenin gusül abdesti almış sayılacağı belirtildi.
Bu itibarla, denize giren kimse, ağız ve burnuna su aldığı takdirde gusletmiş olur. Bazı din bilginlerine göre ise, ağız ve burna su almak sünnettir; fakat niyet farzdır. Bunlara göre ağız ve burna su almasa bile, niyet etmişse gusül geçerli olur (Şirbini, Muğni'l-muhtac, Daru'l-Marife, Beyrut)."
Erol Kesici, 2023'e kadar hesaplanan su miktarının düşeceği ve Türkiye'nin su fakiri bir ülke olacağını söyledi. TÜRKİYE Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Türkiye'nin 105 milyar metreküp kullanılabilir tatlı su varlığına karşın, kişi başına 1240 metreküp su düştüğünü söyledi.
Bir damla su düştüğü zaman damla ile yüzey arasındaki oluşan ve etrafa itilemeyen mikroskobik hava katmanı onu pürüzsüzce yüzeye yayılmaktan alıkoyuyor. Böylelikle su yüzeyi anında ıslatmak yerine bir miktarı hava tarafından geri itiliyor ve yeniden havalanıyor, böylece sıçrama oluşuyor.
Çok fazla su içmek tehlikeli olabilir!
Ayrıca beyinde aşırı sıvı birikmesine (ödem) bağlı olarak beyin sapı etkilenebilir ve merkezi sinir sistemi işlev bozukluğu görülebilir. Tüm bunların sonucunda su zehirlenmesi, nöbet, beyin hasarı, koma ve hatta ölüme neden olabilmektedir.
Deniz tuzunda bulunan mineraller vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Özellikle grip, nezle gibi hastalıkların arttığı kış aylarında deniz tuzu tüketmek vücudun koruma mekanizmasına destek olur.
Önemli turizm merkezlerinden biri olan ancak yeraltı su kaynağı bulunmayan Avşa Adası'nda 2010 yılında kurulan Marmara Avşa İçme Suyu Arıtma Tesisi sayesinde deniz suyu içme suyuna dönüştürülerek vatandaşın kullanımına sunuluyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri