Dil, ses dalgaları aracılığıyla akustik olarak ve sözcükler aracılığıyla veya işaret dilinde olduğu gibi işaretler aracılığıyla görsel olarak aktarılır (“İşaret dili” ile karşılaştırınız). Ayrıca dokunma vasıtasıyla dokunsal işaretlerle veya normlar aracılığıyla aktarılır.
Tat tomurcukları dil yüzeyinde gömülüdürler ve ağızdaki kimyasallar tat tomurcuğuna tat gözenekleri vasıtasıyla erişir. Ağızdaki tat reseptörleri beş tat şeklini algılar: tatlılık, ekşilik, tuzluluk, acılık ve lezzet ("tuzlu" veya "umami" olarak da bilinir).
Tat duyusunun algılayıcı organları; dil, sert damak, yanak mukozası, bademcik ön kıvrımı, bademcikler, yutak arka duvarı ve yemek borusu girişinde bulunan tat duyusuna spesifik sinirlerin serbest uçlarıdır.
Dil, diğer kasların aksine asla yorulmaz. Tıpkı ayağımızda ya da kolumuzda bulunan kaslar gibi dilimiz de kas yapısından oluşur.
Dil, ağız içinde bulunan ve tat alma duyusunu gerçekleştiren, kaslardan yapılmış bir organdır. Ayrıca yiyecekleri çiğneme ve yutma işlemlerine yardım eder, insanlarda konuşmayı da sağlar.
İlgili 22 soru bulundu
Dil üzerindeki farklılıklar konumu ile ilişkilendirerek, hangi organlarda problem olduğu anlaşılabilir. Dilin ön tarafı akciğerler, kalp, göğüs ve boyun ile ilgilidir. Bu alanda köpük olması akciğer enerjisinin düşük olduğunu gösterir. Kişininsoğuk algınlığı, bronşit, astım ya da solunum yolu alerjileri olabilir.
Şayet dil olmasaydı iletişim eksikliği ve buna bağlı olarak da gelişim oldukça kısıtlı olurdu. Aynı zamanda beslenmemize yardımcı olan dil, yiyeceklerin lezzetini almamız konusunda da büyük faydalar sağlar. Dilin üzerinde bulunan tat tomurcukları tatlı, tuzlu, ekşi gibi tatları almakla görevlidir.
Asimilasyon (ölüm) süreci içine giren bir dil, önlem alınmadığı takdirde yok olur. Anadilini yitiren ana (büyük) kitle, kendinden ayrı ya da ana kitleden kopuk olarak başka yerlerde ve izole biçimde henüz anadilini konuşmakta olan küçük kalıntı grupları da temas kurması halinde olumsuz anlamda etkileyebilir.
1500 - günümüz; sömürgeciliğin yükselişinin ardından) dil ölümü; dil değişimine neden olan kültürel asimilasyon sürecinin ve bir ana dilin yabancı bir lingua franca lehine (büyük çoğunluğu Avrupa ülkelerinin dillerinden oluşmaktadır) aşamalı olarak terk edilmesinin bir sonucudur.
Western Michigan Üniversitesi'nden konuşma bilimci Stephen Tasko, Dil dediğimiz yumuşak et kütlesi sadece bir kas değil, sekiz ayrı kasın bir araya gelmesi sonucu oluşan bir yapıdır. Koldaki gibi diğer kasların aksine, dil kasları destekleyici bir kemiğin etrafında gelişmez.
Dil ve Dil Sağlığı
Dilde yer alan hücreler sıklıkla yenilenmektedir. Bu sebeple, hızla değişim sonucunda ortaya çıkan ölü hücrelerin temizlenmesi oldukça önemlidir. Besinleri çiğneme esnasında ise bu ölü hücrelerin temizlenmesi mümkün olmaktadır. Bazı besinler, hücrelerin temizlenmesinde özellikle faydalıdır.
Normalde dinlenme hâlindeyken (konuşmazken veya çiğnemezken) diliniz, ağzınızın alt tarafında (çene tarafında) olmamalıdır; damağınızın ön tarafına doğru hafifçe dokunan hâlde, rahat bir pozisyonda duruyor olmalıdır. Bu konumda dilinizin ucu, dişlerinizin 1 santimetre kadar üzerine denk gelecektir.
Konuşma ve dil merkezi sol yarım kürededir. Dili doğru kullanma, mantık yürütme, matematiksel işlemler, analiz etme ve sıralama beynin bu bölümünün fonksiyonlarıdır. İşitsel ve görsel öğrenmenin gerçekleştiği sol lop aynı zamanda vücudun sağ tarafını da kontrol etmektedir.
Dil, tat alma duyusu organıdır. Dilde ve ağızda bulunan kemoreseptörler tat duyusunun algılanmasını sağlar. Bu reseptörler özelleşmiş epitel hücreleridir.
1) Kemoreseptör: Burun ve dilde bulunan ve kimyasal uyarıları algılayan reseptörlerdir.. Aynı uyarıya uzun süre maruz kaldıklarında yorulurlar.
Dilin arka kısmında acımsı tatlar, önde tatlı, ön kenarlarda tuzlu ve arka kenarlarda ekşi tatların hissedildiği yazardı. O zamanlar bu ayrımın doğru olduğunu sanıyorduk, ama olayın bu kadar basit olmadığını görüyoruz. Bu tezi 1901'de ileri sürenlerden biri, Alman bilim adamı David Pauli Hanig'di.
Dilin boğaza kaçması hallerinde beyne oksijen gitmez. Bu durum ancak en fazla 3 dakika sürebilir. Sonrasında beyin hücrelerinde zarar meydana gelir ve hatta kişi ölebilir. Derhal acil yardım çağrılmalıdır.
Kötü beslenme, genetik faktörler ve daha pek çok fiziksel nedenlerle ağzınızın tadı, dilinizin formu bozulabilir. Buna istinaden çok acı, baharatlı, sıcak veya soğuk besinler tüketmek ya da çok farklı sağlık sorunları da dil üstünde çatlamalara neden olabilir.
Dil ısırığı büyük bir travma veya sporla bağlantılı bir yaralanmadan ve ağır kanama ve ağrıdan kaynaklanıyorsa derhal tıbbi yardım almalısınız. İyileşmek için sütür veya dikiş gerekebilir. Böyle bir işlem sadece eğitimli bir diş hekimi tarafından yapılmalı ve kendi evinizin konforunda yapılmamalıdır.
Çok ufak bir kısmı koparsa yeniden çıkabilir, büyük bir parçası için geçerli değil. İnsan dili o derece gelişmiş bir rejenerasyon yeteneği barındırmıyor.
Dil Kaslarının Sinirinin Uyarılması (Hipoglossus Siniri Stimülasyonu) Uyku sırasında kas gerginliğinin azalması ve REM uykusunda oluşan tam kas gevşemesi ile dilin geriye kayarak solunum yolunu tıkaması uyku apnesi hastalığına neden olan en önemli faktörlerden birisidir.
Küçük dil (uvula) uzaması, hava yolunu kapatabilir. Bu nedenle nefes almada sıkıntı yaşanabilir. Üst solunum yolunun ağız ile birleştiği yerde, üst kısımda bulunan uvula bazı nedenlerle uzayabilir ya da şişebilir.
Ağız boşluğunun arka kısmından tomurcuklanarak gelişir.
Anosmi; koku duyusunun tamamen yok olması Ageusia; tat duyusunun tamamen yok olması Hiposmi; koku alma yeteneğinin azalması Hipogeusia; tat alma yeteneğinin azalması
Dilde Kabarcık Neden Olur? Fungiform papilla adı verilen kabarcıklar dilin üzerinde bulunan küçük yapılardır. Bu kabarcıklar, dilin geri kalanıyla aynı renktedir ve normalde dil üzerinde ayırt edilemezler. Bu yapılar dil dokusunun sert olmasını sağlayarak yemek yemeyi kolaylaştırır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri