Evet, uygundur, bir sakıncası olmaz. Düğün yapmak sünnettir, sevabı var ise de yapmamanın hiçbir sakıncası yoktur. Hatta günaha girme ihtimali varsa, bu günaha girmektense, düğün yapmamak lazımdır. Mehir ise kadının hakkıdır, eğer kadın istemezse hiçbir sakıncası olmaz.
Peygamber'in evlenme hazırlığı yapan Abdurrahman b. Avf'a, “Bir koyunla da olsa ziyafet ver” (Buhârî, “Nikâḥ”, 7, 54, 68) demesi ve kendisinin de evliliklerinde misafirlerine yemek yedirmesinden anlaşılacağı gibi düğün yemeği sünnettir.
Hayır, evlenirken düğün yapmak kesinlikle zorunlu değildir. Evlilik, iki insan arasında bir bağ kurmayı ve birbirleriyle yaşamı paylaşmayı ifade eder.
Allah bundan men etmemiştir, hatta sevinmenin doğru olduğunu, güzel olduğunu söylemiştir. Düğün günü, sevinilmesi gereken bir gündür, bununla beraber oynamak da düğün salonuna gitmek de haram değildir.
'Kadın ve erkeğin düğünde birlikte oynaması haram'
İlgili 39 soru bulundu
İslâm dini, insanın yaratılıştan var olan güzelliklerini daha belirgin hale getiren, takı takma, saç tarama, meşru ölçüde süslenme, israfa varmadan güzel giyinme gibi davranışları mubah kılmıştır. Ancak, zaruret bulunmadıkça, yaratılıştan verilmiş özellik ve şekillerin değiştirilmesini yasaklamıştır.
Bu sebeple İslâm, kız-erkek beraberliğini serbest bırakmamış, kayıt ve şartlara tâbi kılmıştır. Bir Müslümanın evine akrabası dışında kalan dost ve arkadaşlarının da gelmesi tabiîdir. Bu durumda kadın ve erkeklerin beraber oturması ve evin kız ve kadının misafirlere hizmet etmesi bahis mevzûu olabilir.
Müslüman ailelerin düğünlerdeki ikram ve eğlencelerinin İslâmi kurallara uygun olması asıldır. Ancak önceden cemiyetin içkili ve danslı olduğu biliniyorsa bu tür davetlere katılmamak gerekir.
el Cevab: Kadın kadına eğlenmek oynamak raks etmek vs. avam işidir. Bundan haya etmeyenlere başka bir mahzura düşmemek şartıyla caizdir.
- Düğünlerde evli çiftin birbiriyle dans etmesi günah mıdır? Usulüne göre örtünmemiş bir bayanın görünmesi ve erkeklerin önünde oynaması (dans da bir oyundur) caiz değildir.
Evet, uygundur, bir sakıncası olmaz. Düğün yapmak sünnettir, sevabı var ise de yapmamanın hiçbir sakıncası yoktur. Hatta günaha girme ihtimali varsa, bu günaha girmektense, düğün yapmamak lazımdır.
Düğün, bir çiftin ebediyen beraber yaşama kararını, tanıdıkları ve dostları ile birlikte kutladıkları eğlencedir. Dünyanın her yerinde, farklı kültürlerde farklı şekilde gerçekleşir. Hep aynı kalan en önemli noktaları, çiftin artık birbirlerine ait olduğunu gösteren sembollerin önemli bir rol oynamasıdır.
Özkes sözlerini şöyle sürdürdü: “Peygamber Efendimiz düğünlere katılmıştır. Düğünlerde şarkı söylenen, def çalınan ortamlarda Peygamberimiz bizzat bulunmuştur. Düğünlerde şarkı söylenmesine, def çalınmasına Peygamberimiz müsaade etmiştir. Bayramlarda oynanmasına müsaade etmiştir.
İslam'a göre düğün yapmak caizdir. Hatta tef çalıp evliliği insanlara ilan etmek Peygamberimizin bir tavsiyesidir. Ama düğünde dikkat edilmesi gereken bir husus var ki o da, düğün yaparken dinin yasakladığı şeylerden kaçınmaktır.
Şartlar ve imkânlar müsait olduğu zaman senenin bütün günlerinde ve günün her saatinde düğün yapılabilir, nikâh kıyılabilir. Yani nikâh için belli bir zaman ve vakit yoktur.
Düğün günü açılış nikah masasında nikah memurunun nikahı kıyması ile başlıyor sonra düğüne başlanılıyor.
Fetvada, şu ifadelere yer verildi. "Fakihlerin büyük çoğunluğuna göre Müslüman kadınların birbirlerine karşı avret sınırı diz ile göbek arasıdır. Tedavi başta olmak üzere meşru bir mazeret olmaksızın birbirlerinin diz ile göbek arasına bakmaları caiz değildir.
Hz. Ayetullah-ul Uzma Safi Gulpaygani'nin Bürosu: Spor başlı başına iyidir, ama müzik aletleriyle veya dansetmek amaçlı olursa haramdır.
Şâfiî mezhebine göre ise bir kişi karşı cinsten olan ve kendisiyle arasında dinen evlenme engeli bulunmayan bir kimseye arada bir engel olmaksızın dokunursa, her ikisinin de abdesti bozulur (Mâverdî, el-Hâvî, 1/183-187).
Düğün yemeğine çağırılınca gitmek de sünnettir. Bazı âlimler vacip demişlerdir. Yalnız, günah işlenmiyorsa gitmek sünnettir.
Müslüman sadece haramı işlememekle değil, elinden geldiği ölçüde işlenmesine engel olmakla da mükelleftir. Bu kaide onun, kat`i bir mecburiyet olmadıkça, içki içilen yerde oturmasına mânidir.
Kur'ân ve sünnette müzik dinlemenin haram olduğunu ve müzik dinleyenlerin günahkâr olacağını ispata yetecek yeterli açık delil bulunmadığı görülmektedir. Nitekim Resûlullah (s.a.s.), nikâhın duyurulması için def çalınmasını öğütlemiştir (Tirmizî, Nikâh, 6 [1089]; İbn Mâce, Nikâh, 20 [1895]).
"YENGE VE KUZENLE AYNI SOFRAYA OTURMAK CAİZ DEĞİLDİR"
"Yenge kişiye namahrem olan biridir, kuzen de aynı konumda olduğu için bunlarla aynı ortamda olma noktasında ciddi anlamda hassasiyet gösterilmelidir.
İslamî inanca göre, kadın-erkek bütün fertler gerek görev ve sorumlulukları gerekse hak ve ödevleri bakımından eşit yaratılmıştır. Bu eşitlik bir bütünü tamamlayan parçalar mesabesindedir. Aile içerisinde, kadının görev ve sorumlulukları ayrı; erkeğin görev ve sorumlukları ayrıdır.
Kafirlere benzeme yasağından dolayı Müslüman erkek ve kadının kafirlere has elbiseleri giymeleri haramdır. Gayrimüslim ve facirlerin giyinme tarzından olmayan normal gündelik iç çamaşırlar ise ihtiyaç halinde giyilebilir, bunda bir sakınca yoktur. Bu hususta kadın erkek ayrımı olmaksızın ruhsat ve müsade vardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri