Tatlı Krizini Önlemede Alınacak Tedbirler…..
Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmeye dikkat edin. Öğün atlamamaya ve üç saatten daha uzun süre aç kalmamaya özen gösterilerek kan şekerinizi dengede tutabilir ve tatlı isteğiniz oluşmadan önleyebilirsiniz. Günlük beslenme planınızda posadan zengin besinlere yer açın.
Sürekli tatlı yeme ihtiyacı, açlık halinde konsantrasyon güçlüğü, sinirlilik, yemekten 3 – 4 saat sonra anormal acıkma ve gece tatlı isteği gibi şikâyetler, insülin metabolizmasında bozukluğu düşündürür.
Az ama sık yemek: Ana öğünlerdeki yemek miktarını kısıp, ara öğünler oluşturularak tatlı isteği azaltılabilir. Böylece kan şekeri dengede olur, hipoglisemi atakları yaşanmaz. 150 kalori limiti: Günlük 150 kaloriyi aşmayacak bir tatlı tüketiminin vücuda zararlı olmayacağı bilinmektedir.
İlgili 17 soru bulundu
Çok tatlı yedikten sonra ne yapılır? Bayramla ilgili illaki tatlı şeyler yiyeceğiz ama muhakkak yedikten sonra ağızdaki asidik ortamı yok etmemiz gerekiyor. Bu nedenle tatlı bir şeyler yedikten sonra ardından su içmeli ya da ağzı nötralize etmek amaçlı peynir, süt, yoğurt gibi yiyecekler yenilebilir." şeklinde konuştu.
Bitter Çikolata
Hatta bitter çikolatayı koklamanın bile iştahı kapattığı ile ilgili bilgiler bulunmaktadır. Diyetteyseniz ve tatlı krizinizi bastırmak istiyorsanız bitter çikolata tüketmeniz önerilir. Çünkü bitter çikolata hem sağlıklı bir kaçamaktır hem de yüksek kalorili tatlıları yeme isteğini bastırır.
Tatlı ve çikolatanın aşırı yenme isteği çeşitli nedenlerle ilişkilendirilebilir. Aşırı tatlı yemeği çinko, magnezyum ve krom eksikliği sebebiyle olabilir. Günlük krom suplementi tüketmek insülin seviyesini dengeler ve aşırı şeker yeme isteğini baskılar. Çikolata yeme isteği özellikle kadınlarda menstrual dönemde artar.
Magnezyumun yanı sıra krom, B3 vitamini, Omega-3 takviyeleri de kan şekeri kontrolünü artırmada yardımcı olur. Baharat ekleyin: Kişniş, tarçın, Hindistan cevizi, karanfil ve kakule gibi doğal gıdalar yiyeceklerinizi tatlandırırken, tatlı yeme isteğinizi de azaltacaktır.
TATLI KRİZİ NEDENLERİ
Eğer kan şekeri gün içerisinde dengeli değil de dalgalı olarak seyrediyorsa ani kan şekeri düşmesi sonucu vücut tatlı tüketmek ister. Hareketsiz yaşam tarzına vücut adapte olmuşsa ekstra enerji sarfiyatı olduğu günlerde vücut geçici olarak tatlı ister. Ancak bu tatlı krizleri geçici olur.
Gece yeme sendromu sırasında hedef, öncelikli olarak gün içindeki beslenme planını dengeye sokmak olmalıdır. Bunun için gece yemeye neden olan stres faktörlerinden uzak durmaya çalışılmalıdır. Sonrasında ise fazla yemeye neden olan besinler sofradan kaldırılmalı, mümkünse evde de bulundurulmamalıdır.
Sabah kahvaltısı öğleye kadar sindirilir. Öğlen yemeğinde tatlı yemezsek o da akşam 22.00'ye kadar sindirilir. Böylece vücut temel ihtiyaçlarını almış olur, gece 22.00'den sonra tatlı yersek, bu diğer gıdaların sindirimini etkilemez. Vücudumuz da, biz de zarar görmeyiz.
Ara öğünler: Ana öğünlerdeki besin tüketimini azaltıp üç ana öğüne üç ara öğün eklenmelidir. Böylece azar azar ve sık beslenilerek kan şekerinin dengede olması sağlanabilir. Ana ve ara öğünler arası en fazla üç saat olmalıdır. Aksi takdirde, uzun süren açlık durumlarında kan şekeri düşer tatlı isteği artar.
Şerbetli ve yağlı tatlılar olan baklava, şöbiyet ve künefe yerine daha az kalorili olan güllaç, muhallebi veya dondurma gibi sütlü ve hafif tatlı seçeneklerine yönelmek diyetinizin verimli geçmesini sağlar. Bunun yanında tatlıyı aç karnına yememek de iştahınızın kapanmasını engellemek için önemlidir.
İnsülin direnci, tatlı krizleri, unlu, nişastalı ve şekerli karbonhidrat ağırlıklı gıdalara düşkünlük, sık acıkma, yemekten hemen sonra uyku hali, yorgunluk, konsantrasyon bozulması gibi bir çok sorunu da beraberinde getirir. Özellikle tatlı krizleri en çok görülen durumlardan biridir.
Anne adayı gebelikte 'güzelleşirse' bebek erkek olacaktır, çünkü kız çocukları annelerinin güzelliklerini alırlar. Gebelikte anne adayının canı daha çok tatlı şeyler çekerse kız bebek, tuzlu şeyler çekerse erkek bebek olacağına delalet eder.
Tarçın, artık herkesin bildiği gibi kan şekerini dengelemede en çok başvurulan doğal isimlerden biri. Kendisi kan şekerini dengelemekle de kalmıyor, tatlı yeme isteğini bastırmada da tek başına büyük bi görev üstleniyor.
İşte bu şeker tüketimi bir de aşırıya kaçtığında, dehidrasyondan kaçınmak için sık sık su içme isteğiyle doluyor, sürekli ağız kuruluğu çekiyorsunuz. Bu sorunla baş etmek için her susadığınızda çay-kahve ya da asitli içeceklerden uzak durmalı ve doğrudan su içmelisiniz.
Aşırı tatlı yeme isteği, magnezyum, çinko ve krom eksikliğinin bir göstergesi olabilir. Kadınların menstural döngülerinde canları çikolata gibi tatlı şeyler çekebilir. Ancak bunun yanı sıra aşırı çikolata yeme isteği, magnezyum eksikliğinin de bir göstergesi olabilir.
3) Demir Eksikliği: Kadınlarda adet döngüsüne bağlı olarak demir eksikliği ile karşılaşma sıklığı oldukça yüksektir. Hücrelere yetersiz oksijen taşınımı sonucu hissedilen yorgunluk ve halsizlik devamında tatlı isteğini de getirir.
Kaynağı ne olursa olsun, yiyeceklerle kazandığımız şekerin (her bir glikoz molekülünün) önünde gidebileceği üç farklı yol var: O şeker molekülü ya enerji olarak yakılıp kullanılacak, ya yedek enerji kaynağı olarak yağa çevrilip depolanacak ya da idrar yoluyla böbreklerden süzülüp atılacak.
Aşırı şeker tüketiminin başlangıçta çok sık acıkmak, sebepsiz yorgunluk, sürekli bitkinlik, sık idrara çıkma, yaraların yavaş kapanması, diş çürümesi, ağız kuruluğu, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, ağızda beyaz akıntı/dilde beyazlık, cilt kuruluğu, kilo alımı ile kendini gösterir.
Tatlı yediğinizde yanında liften zengin ceviz, badem, fındık, kaju gibi kuruyemişleri tüketerek ani kan şekeri dalgalanmalarını hafifletebilirsiniz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri