İşbirlikli öğrenme, öğrencilerin küçük gruplar oluşturarak bir problemi çözmek ya da bir görevi yerine getirmek üzere ortak bir amaç uğruna birlikte çalışma yoluyla bir konuyu öğrenme yöntemi olarak tanımlanmaktadır (Demirel, 2002).
İş Birliğine Dayalı Öğrenmenin Temel İlkeleri
Gruptaki her öğrenci birbirinin öğrenmesinden sorumludur. Gruptaki her üye kendine verilen görevleri yapmaktan sorumludur. Gruptaki iletişim destekleyici ve yapıcıdır. Grup içinde çalıştıkça empati kurma, paylaşma, yardımlaşma, dayanışma ve liderlik gibi beceriler gelişir.
İŞBİRLİĞİNE DAYALI ÖĞRENME NEDİR? Öğrencilerin sınıf ortamında küçük karma gruplar oluşturarak ortak bir amaç doğrultusunda, akademik bir konuda birbirlerinin öğrenmelerine yardımcı oldukları, grup başarısının değişik yollarla ödüllendirildiği bir öğrenme yaklaşımıdır.
Kubaşık Öğrenme olarak da bilinen işbirlikli öğrenmede öğrenciler çeşitli sayıda gruplar haline gelirler ve bir konu özelinde birlikte çalışma yaparlar. Böylelikle belirlenen konu üzerinde fikir alışverişi yapılarak karşılıklı öğrenme gerçekleşmiş olur.
Öğrencilerin ortamında küçük karma kümeler oluşturarak, ortak bir amaç doğrultusunda bir problemi çözmek ya da bir görevi yerine getirmek üzere birlikte çalışma yoluyla birbirlerine yardımcı oldukları, genelde küme başarısının değişik yollarla ödüllendirildiği öğrenme-öğretme yaklaşımıdır.
İlgili 24 soru bulundu
İşbirlikli öğrenme düşünme becerilerini geliştirir, eleştirel düşünceyi teşvik eder ve tartışma ortamında öğrencilerin fikirlerini açıklamalarına fırsat sağlar. İşbirlikli öğrenme hem sınıf içinde hem de sınıf dışında öğrencilerin yeteneklerini ve pratiklerini arttırır.
İşbirliği karşılıklı destek için temel sağlar ve öğrencilerin birbirlerinden öğrenmelerine imkan tanır. Temel etkileşim öğretmen-öğrenci etkileşiminden ziyade, öğrenci-öğrenci etkileşimi olmasına rağmen, bu yaklaşımda yine de öğretme işlevi mevcuttur.
İşbirliğinin temel öğeleri, olumlu karşılıklı bağımlılık, yüzyüze, teşvike dayalı etkileşim, bireysel sorumluluk ve topluluğun sorumluluğu, kişilerarası ve küçük topluluk becerileri ve grubun işleyişini değerlendirmedir (Johnson, Johnson, & Holubec, 1993).
İşbirlikli öğrenmede oluşturulan gruplara grup ruhu kazandırmak için grup üyelerinin, etkinlikler başlamadan önce, bir süre bir arada olmaları sağlanır. Böylece üyelerin gruplarına; bir isim bulmaları, grup amb- lemlerini oluşturmaları, grup renklerini hatta grup sloganlarını seç- meleri için fırsat verilmiş olur.
İŞBİRLİKLİ ÖĞRENME. Vygotsky; çocukların öğrenmelerinin sosyal etkileşimden oluşan bir geri besleme olarak görür.
heterojen gruplardan oluşan ve bir amaç üzerine yapılan grup çalışmasıdır. işbirlikli öğrenmede öğrenciler arası rekabet yoktur, lider yoktur, bir elin nesi var iki elin sesi var atasözünden yola çıkarsak öğrenciler arasında olumlu bağlılık vardır.
Jigsaw I tekniği, Aronson vd. (1978) tarafından geliştirilmiştir. Bu teknikle her öğrenci kendi uzmanlık konusunu grup arkadaşlarına öğretmeye çalışır. Öğrencilerin grupta ünitenin tüm bölümlerini birbirlerine öğretmesinden sonra her öğrencinin bireysel olarak değerlendirildiği izleme testi uygulanır (Senemoğlu, 1998).
Kuantum öğrenme yaklaşımı belirsizlik, olasılık ve bütünsellik ilkelerine dayanmaktadır. Kuantum öğrenme, sonuçları kesin ve net ifadeler yerine olasılıklar ile ortaya koyar. Olaylara holistik bir bakış ile yaklaşarak olayların birbirini etkilediğini ve birbirinden ayrılmayacağını vurgulamaktadır.
Çevrimiçi iş birliğine dayalı öğrenme kuramı, öğrencilerin bilgiyi oluşturmak için birlikte çalışmaya teşvik edildikleri ve desteklendikleri bir öğrenme modeli ortaya koyar.
Akvaryum tekniği, öğrencilerin ilgi duyduğu ya da üzerinde anlaşmaya varamadığı konuların öğretiminde çok etkili bir tartışma tekniğidir. Sınıf içi tartışmaları canlandırmak mümkün olduğu kadar çok sayıda öğrenciyi tartışmaya katmak için kullanılır.
İşbirliğine dayalı öğrenmede Sosyal Dayanışma, Bilişsel Gelişim ve Davranışçı Öğrenme Teorisi olmak üzere üç teorik temelden söz etmek mümkündür. İşbirliğine dayalı öğrenmenin temelini oluşturan önemli teorilerden biri sosyal dayanışma teorisi'dir.
Kubaşık öğrenme (işbirliğine dayalı öğrenme), öğrencilerin, sınıf ortamında küçük karma kümeler oluşturarak, ortak bir amaç doğrultusunda, akademik bir konuda birbirlerinin öğrenmelerine yardımcı oldukları, genelde küme başarısının değişik yollarla ödüllendirildiği bir öğrenme yaklaşımı olarak tanımlanabilir.
İş birliğine dayalı öğrenme metodu (cooperative learning), “ortak öğrenme amaçlarını maksimum düzeyde gerçekleştirmek üzere öğrencilerin küçük gruplar hâlinde (2-4 kişilik) iş birliği içerisinde birlikte çalışması esasına dayalı interaktif bir öğrenme-öğretme metodu(7)” olarak tanımlanmaktadır.
İşbirlikli öğrenme, öğrencilerin küçük gruplar oluşturarak -bir problemi çözmek ya da bir görevi yerine getirmek üzere- ortak bir amaç doğrultusunda birbirlerinin öğrenmesine yardım ederek birlikte çalışma yoluyla bir konuyu öğrenme yaklaşımıdır.
Bu teknikte öncelikle öğretmen konuyu sunar ve sonrasında öğrencileri ikili ve üçlü gruplara ayırır. Öğrenciler, birbirlerine konuyla ilgili sorular sorarlar ve yanıtlarlar. Öğretmen, öğrencilere ne tür sorular sorabilecekleri ile ilgili bilgi verir ve ipucu olması amacıyla soru kökü örnekleri verir.
Doğrudan işbirlikli hizmet modelleri; birlikte öğretime dayalı ekip öğretimi, destekleyici öğretim ve tamamlayıcı öğretimden oluşmaktadır (Bauwnes, Hourcade ve Friend, 1989).
Aktif öğrenme biçimleri, dinleme, yazma, okuma gibi bilinen yöntemlerin ötesine giderek problem çözme yoluyla anlamı yapılandırma, ürünler oluşturma, rol oynama ve kavramsal analiz, değerlendirme, sentez ve eleştirme gibi yöntemleri içerir.
Tam öğrenme modeli, Bloom tarafından ortaya atılmış olup okuldaki öğrenci başarısını %90'a çıkarmayı hedefleyen bir öğretim sürecini ele alır. Eğitim bilimleri sınavında öğretim yöntem ve teknikleri dersi içerisinde yer alan bir konudur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri