Hukuk düzenini kendisine hukuki sonuçlar bağladığı irade açıklamalarına hukuki işlem denir. Hukuki işlemin unsurları bir irade açıklaması, iki hukuki sonuçtur. Sadece bir kişinin irade açıklamasıyla doğabilen işlemlere tek taraflı hukuki işlem denir.
İki taraflı hukukî işlemler (sözleşmeler) ise arzu edilen hukukî sonucun meydana gelmesi için iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanında bulunmalarının şart olduğu hukukî işlemlerdir. Borçlandırıcı işlemler, işlemi yapan kimsenin mal varlığının pasifini artıran işlemlerdir.
Çok taraflı hukuki işlem, geçerli şekilde meydana gelebilmeleri için birden fazla kişinin irade beyanında bulunması gereken işlemlerdir. Bunlar sözleşmeler ve kararlar olmak üzere ikiye ayrılır: aa.
İlgili 28 soru bulundu
Hukuk çeşitli ayrımlara tabi tutulur. Bu ayrımlar “İdeal Hukuk ve Pozitif Hukuk”, “Ulusal Hukuk ve Uluslararası Hukuk”, “Maddi Hukuk ve Biçimsel Hukuk” ve “Kamu Hukuku ve Özel Hukuk” şeklindedir.
Daha geniş bir ifadeyle, hukuki işlemler, bir veya birden fazla kişinin, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde hukuki sonuç doğurmaya yönelik irade açıklamalarıdır.
Bu bağlamda genel olarak hükümsüzlük türleri yokluk, mutlak butlan (kesin hükümsüzlük) ve nispi butlan (nispi hükümsüzlük, iptal edilebilirlik) olarak sayılabilir.
Yine de, özellikle Roma Hukukunda yapılan ayrıma göre, haklar, mutlak ve nisbî olmak üzere iki kategoride incelenir. Mutlak haklar, hak sahibinin herkese karşı ileri sürebileceği haklar iken, nisbî haklar ise hakkın doğası gereği sadece belirli kişi ya da kişilere karşı ileri sürülebilen haklardır.
A) Bir hukuki işlem birden fazla kimsenin irade beyanlarının birleşiminden oluşuyorsa burada müşterek hukuki işlem söz konusudur.
Bağış bir sözleşmedir. İki taraflı bir hukuki işlemdir. Mirası ret ise özel koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Genel olarak terekenin borca batık olması halinde mirası ret işlemi gerçekleştirilir ve mirası ret işleminin gerçekleşmesi için yargı kararı şarttır.
Yokluk, bir hukuksal işlemin hiç doğmamış, hukuk alemine çık- mamış sayılması sonucunu doğurur. Bu nedenle “yok” sayılan işlem, yapıldığı andan itibaren hükümsüzdür, “YOK” sayılan yasaya göre yapılan işlemler de geçersizdir.
Askıda hükümsüzlük, bir hukuki işlemin kanunun öngördüğü unsurların eksikliği dolayısıyla başlangıçta hüküm ve sonuç doğurmaması, ancak unsurların tamamlanmasıyla hukuki sonuçlarını tam olarak meydana getirmesi olarak tanımlanmaktadır.
Muvazaa, diğer adıyla danışıklı işlem davaları gerçek olmadığı halde gerçekmiş gibi hukuki sonuç doğuran işlem ve tasarruflara ilişkindir. Burada söz konusu olan görünüşte dış dünyaya karşı sonuç doğuran hukuki işlem veya tasarrufun gerçek işlem veya tasarrufu saklamasıdır.
B-Mutlak Butlan (Kesin Hükümsüzlük):
Yokluk yaptırımına tabi bir hukuki işlem hiç doğmamış kabul edilirken mutlak butlanda işlem doğmuş ama geçersiz sayılmıştır. Yok işlem hiç doğmamış, mutlak butlanla batıl işlem ise ölü doğmuş bir işlemdir.
Bir hukuki işlemin hukuk dünyasında var olup, ancak tarafların istediği sonuçları hukukun öngördüğü geçerlilik şartlarındaki eksiklik nedeniyle doğuramadığı duruma geçersizlik adı verilir. Bu haller kendi içinde mutlak ve kısmi butlan olarak ikiye ayrılır.
m. 26) Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez.
c) Tek taraflı hukuki işlemlere vasiyetname, fesih veya takas beyanı örnek gösterilebilir.
Bunlar; 1) Emredici hukuk kuralları, 2) Tamamlayıcı hukuk kuralları, 3) Yorumlayıcı (tefsir edici) hukuk kuralları, 4) Tanımlayıcı (tarif edici) hukuk kurallarıdır.
Hukuk kurallarının ihlali halinde karşılaşılacak maddi yaptırımlar beşe ayrılabilir: Ceza, Tazminat, Cebri İcra, Hükümsüzlük ve İptal.
Borçlar hukukunun diğer bir kaynağı da hukuksal işlemlerdir. Bu, yargıcın önündeki bir hukuksal uyuşmazlıkta, o uyuşmazlığın çözümünü, bizatihi hukuksal işlemi oluşturan irade açıklamasından çıkartma yetki ve görevi bulunduğu anlamına gelmektedir.
Bu haklar, yaşam hakkı, kişi dokunulmazlığı, düşünme ve inanç özgürlüğü, özel hayatın korunması, seyahat ve yerleşme özgürlüğü gibi kişisel; ailenin korunması, çalışma ve sözleşme özgürlüğü, sosyal güvenlik hakkı, öğrenimin sağlanması gibi sosyal ve ekonomik; vatandaşlık, seçme ve seçilme hakları, dilekçe hakkı, kamu ...
İptal sebepleri ise TBK'da dört ayrı hükümde düzenlen- miştir. Bu sebeplerden üçü irade bozukluklarına ilişkindir. Yanılma (TBK m. 30 vd.), aldatma (TBK m. 36) ve korkutma (TBK m. 37), bir hukuki işlemin iptaline neden olan irade bozukluğu halleridir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri