Kar yağarken havanın ısınması kısmen doğru bilgidir. Kar başlamadan önce yeryüzünden bir miktar suyun buharlaşıp yağışa dönüşmesi gerekir. Bu buharlaşma havanın ısınması ile gerçekleşir. Aslında burada olan kar yağışından hemen öncesinde gerçekleşen ısınmadır ve bu ısınma kar yağışının oluşması aşamasında yaşanır.
Kar buz kristallerinin bir araya gelmesiyle oluşur ve yeni yağmış kar tanelerinin yüzeyinin gözenekli yapısı karın ses dalgalarını soğurmasına imkân verir.
Kar yağışı sırasında, yağış olarak düşen sıvı donmuş haldedir. Donarkende dışarıya ısı verir. Buda dışarıdaki sıcaklığı artırır. Böylece hava daha ılık olur.
Kar sıcaklık 0°C'nin altına düştüğünde, havadaki su buharının aniden soğuyarak katı hale geçmesi ve oluşan küçük buz kristallerinin birleşmesiyle ortaya çıkan bir yağış türü.
Kar yağışı genellikle hava sıcaklığı -4 °C ilâ -20 °C arasındayken olur. Bu yağış, sıcaklık sıfırın altında birkaç derece olduğunda ağır, nemli, ebatları bir santimetreye ulaşan parçalar halinde gerçekleşir.
İlgili 36 soru bulundu
Erime ve donma olayları birbirinin tersidir. Kar yağarken havanın ısınmasının nedeni maddeler donarken çevresine ısı vermesidir. Bunun tersi kışın buzlar erirken havanın soğuk olmasının nedeni de maddeler erirken çevresinden ısı almasıdır.
Dr. Ayper Somer: “Karda virüsler kırılmaz. Bu yanlış bir inanış. Aksine soğuk havada burundan daha rahat girer.
Kar yağışlarının devamlı oluşu ise örtüye yenilerinin eklenmesine yol açar. Sert ve kuru kuzey sektörlü rüzgârlar, karın yerde kalma süresini ve kalınlığını etkiler. Karın kalınlığı fazla olduğunda erime güçleşir. Yağmur karı eritir.
Su kaynaklarının önemli bir kısmının tekrar dolması için kar yağışının yağmurdan daha etkili olacağının altını çizen, Doç. Dr. Canan Acar, “Esasen doğal olarak her iki yağış türü de olağan koşullarda çevremiz için faydalıyken su kaynaklarının dolmasında kar daha yavaş çözünerek toprağa karıştığı için daha etkili olur.
Eğer kar yağmazsa bu mikroplar yok olmadıkça daha da çoğalacak ve yeryüzündeki canlı yaşamı için büyük tehdit oluşturacak canlılar için gerekli olan toprakta azot üretilmeyecek ve topraktaki azot seviyesi düşecektir. Bu da canlıların temel gereksinimi olan besin gereksinimini karşılamakta yetersiz kalacaktır.
Yükselen hava bulut içerisinde küçük dolu tanelerine dönüşüyor. Bu dolular bulutun içinde bulunan buz parçalarıyla elektriksel etkileşime geçince gök gürültüsü oluşturuyor. Zaman zaman karasal bölgelerde de kar yağışı sırasında bu sesler duyulabilir." dedi.
Kar, yeryüzü ve yeraltı su rezervlerinin en önemli kaynağıdır. Kar sayesinde barajlar dolar ve enerji olarak bize döner. Karda bulunan amonyak, karın erimesiyle birlikte toprakta kalır. Bu amonyak, azot bakterileri tarafından kalsiyum nitrat gibi azot tuzlarına çevrilerek bitkilerin azot ihtiyacını karşılar.
Yani kar yağdığı zaman özellikle ışıkların çok yoğun olduğu şehir bölgelerinde hem evlerin hem araçların hem de ev ve iş yeri gibi yerlerin aydınlatması kar tanelerinin beyazlığına ve yere düşen karların oluşturduğu beyaz ışığa çarparak yansır. Yansıma sonucunda ise ışıklar daha fazla yere gider ve aydınlık oluşur.
KAR YAĞARKEN NEDEN SESSİZLİK OLUR
Ses, kara rastladığında ses dalgalarının büyük bir kısmı karın içine girer. Ve birçoğu geri çıkamaz. Yani kar tanecikleri ses dalgalarını soğutur. Bir başka deyişle kar, ses enerjisini yutar.
Kar buz kristallerinin bir araya gelmesiyle oluşur ve yeni yağmış kar tanelerinin yüzeyinin gözenekli yapısı karın ses dalgalarını soğurmasına imkân verir.
Erimeyle birlikte kar suları buharlaşmaya başlar. Buharlaşan su yükselir, yükseldikçe yoğunlaşarak soğur ve meteorolojik şartların elverişli olması halinde tekrar yağış şeklinde yeryüzüne düşer. Halk arasında bu tür yağışlı sistemlerde genellikle güneş de gözüktüğü için güneş kar topluyor ifadesi kullanılır.
Kar yağarken havanın ısınması kısmen doğru bilgidir. Kar başlamadan önce yeryüzünden bir miktar suyun buharlaşıp yağışa dönüşmesi gerekir. Bu buharlaşma havanın ısınması ile gerçekleşir. Aslında burada olan kar yağışından hemen öncesinde gerçekleşen ısınmadır ve bu ısınma kar yağışının oluşması aşamasında yaşanır.
Karasal İklimin Hakim Olduğu, Karın Yoğun Şekilde Yağdığı Şehirler Hangileri? Erzurum Portalı olarak yaptığımız araştırmalarda Türkiye'nin en çok kar yağışı alan ilinin Bitlis olduğunu görüyoruz. Bitlis ayrıca Türkiye'nin en çok yağan kar rekoruna da sahip.
1- Aomori (Japonya)
Honşu Adasının en kuzey ucundaki 300 bin nüfuslu Aomori, dünyada en fazla kar yağışı alan büyük şehir. Şehre her yıl ortalama 7.9 metre kar yağıyor.
Türkiye'nin en fazla kar yağışı alan ili olan Bitlis'e bu kış yağan karın kalınlığı 9 metreye yaklaştı.
Genelde Türkiye'de karın ilk yağdığı nokta Ağrı Dağı. Buraya kar yağması bölgede kışın habercisi olarak kabul ediliyor. Yöre halkı, Ağrı Dağı'na kar yağmasının ardından kış mevsimi için hazırlık yapıyor.
Yol tuzu olarak da bilinen tuz, kar ve buzun sıcaklığını düşürür. Bu sayede bahçelerde ve garaj girişlerinde biriken kar ve buzu hızla eritir. Koyuncu Tuz, hem yol bakımı hem de ev kullanımı için yüksek kalitede buz çözücü tuz üretimi ve ihracatı yapmaktadır. Kaya tuzu, en geleneksel kar eritme yöntemlerinden biridir.
Fakat alt atmosfer çok soğuyor. Üst atmosfer de oldukça ılık oluyor. Dolayısıyla alt ve üst atmosferdeki ani sıcaklık farkından dolayı zıt yönlü elektrik akımları meydana geliyor. Böylece kar yağarken şimşek çakıyor.
Mikroplar yaygın olarak bilinenin aksine aslında soğukta değil sıcakta daha çok ürüyorlar. Soğuk hava ve dolayısıyla kar yağışı ise mikropların ölmesine katkı sağlıyor.
Kısaca bulutlar içerisindeki suyun yağmura dönmeden kristal üzerinden bütün haline gelmesine kar denir. Diğer bir değişle aslında kar taneleri buz kristal kümeleridir. Havada meydana gelen sıcaklık donma noktasına ulaştığında, su buharı yoğunlaşmak suretiyle buzlaşır veya çok küçük kristal halini alır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri