Aslında, tüm memelilerin hayatta kalmak için beslenmelerinde tuza ihtiyacı vardır. Tuz; ter, gözyaşı ve kanda bulunur ve bu da onu hayati bir bileşen yapar. Bu nedenle, hayvanların sodyum ihtiyacını diğer minerallerle birlikte karşılamak için tuz ihtiyacı oldukça normaldir.
Ek yemlerde katılacak tuz oranı hayvanların durumuna göre değişmektedir. Tuz miktarı keçilerin su bulmak için yürüyebildiği mesafeye göre değişmektedir. Örneğin; yemlikle su kaynağı arası 1.5-2 km ise kesif yem karışımlarına katılacak tuz oranı yaklaşık 1:7 olmalıdır.
Hayvanlar, tuz yemeye ihtiyaç duyarlar çünkü vücutlarındaki birçok önemli işlev için tuz gerekli. Tuz, hayvanlarda da vücut sıvı dengesinin korunmasında ve sinir iletiminin düzenlenmesinde önemli rol oynuyor. Ayrıca, tuz, kasların ve kalbin düzgün bir şekilde çalışmasını sağlamakta etken.
Büyükbaş ve küçükbaş olarak adlandırılan sığır, manda, öküz, koyun, keçi, kuzu gibi hayvanlar tuza ihtiyaç duymaktadır. Yabani dağ keçileri tuz ihtiyaçlarını yamaçlarda eriyen kayaçların üzerinde bulunan tuzları yalayarak gidermektedir.
Uygun miktarda tüketilen doğal tuz, yüksek tansiyon ve kolesterolü azaltıp dengelenmesine yardımcıdır. Tuz, içerdiği minerallerle kalp atışını düzenler. Özellikle kalp ve böbrek hastalarının aşırı tuz tüketiminden uzak durması çok önemlidir. Midedeki uygun ortamı sağlayarak sindirimi kolaylaştırır.
İlgili 39 soru bulundu
Tuz vücudumuzda suyun tutulması, kas ve sinirlerin çalışması için gereklidir. Tuz, besinlerin bileşiminde bulunduğu gibi göllerden, denizlerden ve kayalardan saf olarak da elde edilir. Elde edilen bu tuz, besinleri işleyerek saklamak ve yemeklerin lezzetini arttırmak için kullanılır.
Doğal tuzun %84'ü sodyum klorür; geri kalan %16'lık bölümünü lityum, fosfor, selenyum, magnezyum, kalsiyum, vanadyum gibi doğal mineraller oluşturuyor.
Keçilerin en sevdiği besinler, çalılar, kaba yoncalar, baklagiller, çimen, ağaçlar ve tahıllardır. Genellikle günümüzde keçiler kurutulmuş yonca, buğday ve soya ile beslenir. Fakat bazı toksik maddeler bazı bitkilerin yapraklarında yer alabilir. Bu maddeler ise keçilerin hayatını önemli ölçüde tehdit edebilir.
Keçinin doğal besinleri mera, ağaç, üzüm, saman, meyve ve az miktarda tahıldır. Mera çeşitli bitki türleri içerir: çimen, yonca, kaba yonca (Medicago sativa), yabani hindiba, baklagiller, bazı çalıya benzer çalılıklar, ağaçlar vs.
Keçiler, diğer ruminantlara nazaran çok hareketlidirler. Günlük otlarken keçi, koyun ve sığırda 9.0 km, 5.5 ve 3.0 km yol alırlar. Keçiler buğdaygil ve baklagiller dışında ağaç yapraklarını, çalı, çırpı gibi odunumsu yem bitkilerini severek yerler.
Tüm hayvanların tuza ihtiyacı olduğu için, doğadaki mevcut tuz yalama alanları, popüler hayvan toplanma noktaları gibidir. Geyik, koyun, keçi, sığır ve fil gibi hayvanlar, kalsiyum, fosfor, demir, çinko ve sodyum gibi ihtiyaç duydukları mineralleri almak için doğadaki tuz kaynaklarına düzenli ziyaretler yaparlar.
Kedilerde aşırı miktarda tuz tüketimi sonucu tuz zehirlenmesi meydana gelmektedir. Bu zehirlemenin belirtileri arasında ise, idrara çıkma sıklığında artış, aşırı susama, titreme, kusma, ishal, nöbetler zayıflık, kas spazmları ve hatta kimi zaman koma gibi olumsuz durumlar bulunabilir.
Hayvanlar için kaya tuzu, hayvanların vücutlarında bulunan sodyum, klorür, potasyum ve magnezyum gibi minerallerin dengeye getirilmesine yardımcı olmak için kullanılan bir tuz türüdür. Kaya tuzu, genellikle mineraller açısından zengin olduğu için hayvanların beslenmesine önemli bir katkı sağlar.
Tekeler, teke katım mevsiminden 4-6 hafta önce keçilerin, tekelerin kokusunu alamayacak uzaklıkta (yaklaşık 2 km) izole bir bölgeye götürülmeleri gerekmektedir (Walkden-Brown, 1993; Ungerfeld, 2003). Bu süre sonunda sürüye arama tekeleri bırakılır ve yaklaşık bir hafta içerisinde keçiler sakin kızgınlık gösterirler.
Süt veren keçilerin beslenmesinde kullanılır. Süt verimini arttırır. Süt verimine bağlı olarak günde 0,5 ile 2 kg arasında Keçi Süt Yemi verilebilir. Yanında, 1,5-2 kg/gün mısır silajı, 1-1,5 kg/gün kuru ot ve biraz da saman verilmelidir.
Keçiler 15-18 yıl kadar yaşarlar, ancak yaşam ömürleri stres gibi çeşitli faktörler yüzünden kısalabilir. Evcil keçiler sütü, eti, derisi ve tiftiği için beslenir.
Hasta hayvanlarda yüksek ateş, iştahsızlık, gözlerde kızarıklık, gözyaşı ve burun akıntısı, ağızda kepek serpilmiş bir görünüm ve diş etlerinde, dudakların iç yüzünde, dil ve damaklarda yaralar, ağızda salya akıntısı öksürük ve ishal görülür.
Genç tekelere ilave olarak günde 1 yumurta ve kuru üzüm verilebilir. Sütçü keçi başına verilecek karma yem miktarı, 40- 50 kg lık keçiler için gebeliğin ilerleyen dönemlerinde 200 g dan başlayarak 600- 700 g kadar yükseltilebilir.
Nitter (1975), Alman Asil Alaca ırkı keçilerin optimum çevre koşulları altındaki günlük canlı ağırlık artışlarının ortalama 220 g. olduğunu belirlemiştir. Keçi eti koyun ve sığır etine benzer protein oranına sahiptir ancak yağ içeriği %50- 65 daha düşüktür.
Keçiler, deri altı yağ dokusunun ve bedeni örten kıl örtüsünün zayıf olması nedeniyle soğuğa ve yağışa karşı daha hassastırlar. Ancak Ankara keçilerinde tiftik soğuğa ve yağışa karşı koruyucudur. Kırkımdan sonra soğuğa ve yağışa karşı duyarlılık artar.
Ankara keçileri ya doğdukları ilk yıl 6 ile 8. aylarda, yada 1 yıl sonra yaklaşık olarak 18 aylıkken pubertaya ulaşırlar.
Keçinin işkembesi ve bağırsakları diğer hayvanlara nazaran karnına doğru sarkık olmaz. Ondan dolayı midede yediğini ekşitmeden çabuk dışkıya gönderir, bağırsaklarda fazla bekletmeden kalıp kalıp dışarı atar ustaca.
Dehidrasyon belirtileri yaşayabilirsiniz Eğer kandaki sodyum düzeyiniz düşerse dehidrasyon belirtilerine benzeyen problemler yaşayabilirsiniz. Mide bulantısı hissetmeye başlayabilirsiniz Tuz tüketmemek, kolesterol seviyelerini de etkileyebilir.
Diyetteki tuz artışı kan basıncını yükseltir. Tuz tüketimi arttığında aynı zamanda kan basıncını düşürmek için alınması gereken tansiyon düşürücü ilacın dozu ve sıklığı da artar. Bunun nedeni ise tuzun tansiyon ilaçlarının etkisini azaltması.
Vücuttaki sodyum seviyesinin düşük olması aynı zamanda sinir ve kas hücrelerinin fonksiyonlarını bozarak baş ağrısı, bulantı, kusma, kas güçsüzlüğü ve kramp gibi belirtilere neden olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri