Paraya çevrilebilen tüm aktifler likidite olarak kabul edilir. Kaynağın, tüzel yada özel kişiliğe ait olması likit olma özelliğini engellemez. Örneğin; şahısa ait ev, araba gibi gayrimenkuller yada bir şirkete ait tahvil ve benzeri menkul kıymetler likit ürünlerdir.
Likidite, bir varlığın veya menkul kıymetin piyasa fiyatını etkilemeden nakite dönüştürülebilme kolaylığını ifade eder. Bir başka deyişle, piyasada hızla alınıp satılabilme derecesinin tanımlanmasıdır. Nakit en likit varlık olarak kabul edilir.
Likidite; bir menkul kıymetin, gayrimenkulün ya da finansal ürünün değerini kaybetmeden nakde çevrilebilme kolaylığına verilen isimdir. Likidite; bir menkul kıymetin, gayrimenkulün ya da finansal ürünün değerini kaybetmeden nakde çevrilebilme kolaylığına verilen isimdir.
Likidite, gerçek likidite ve teknik likidite olmak üzere ikiye ayrılır: Gerçek likidite, işletme tavsiye edildiği zaman var olan borçlarının ödenmesi yeteneğidir. Teknik likidite ise vadesi gelmiş olan borçların ödenmesi yeteneğidir.
Likidite kavramı, finansal bir enstrümanın, piyasa fiyatını etki etmeden nakide dönüştürmenin kolay bir şekilde gerçekleşmesini ifade eder. Likide etmek kavramı da nakde dönüştürmeyi belirtmektedir.
İlgili 31 soru bulundu
Likidite, bir finansal ürün, menkul kıymet yada gayrimenkulun nakde çevrilebilme kolaylığına verilen isimdir. Bir menkul kıymet, değerini çok fazla kaybetmeden nakde çevrilebiliyorsa, ilgili menkul kıymetin likit olduğu söylenir.
Asit-Test oranı, firmanın dönen varlıklarından stoklarının çıkarılıp sonra kısa vadeli yabancı kaynaklara bölünmesiyle elde edilen orandır.
Likidite, “Her varlık için paraya dönüşebilme yeteneği” şeklinde tanımlanmaktadır. İşletmeler için en likit varlık kasadaki paradır ve diğer likit varlıklar bilançonun aktifinde en likit varlıktan en az likit olan duran varlıklara doğru sıralanmaktadır.
Asit-Test Oranı (Likidite Oranı)
Bu oran için güvenlik sınırı 1 olarak kabul edilir ancak 1'in altında orana sahip şirketler için likidite durumu iyi değil demek doğru değildir.
Bir varlık için yüksek likidite söz konusu ise bu durum, o varlığın kolayca satılabileceği ya da paraya dönüştürülebileceği anlamına gelir. Düşük likidite ise bu durumun tersidir. Varlığın bir yıldan uzun sürede paraya çevrilebileceği anlamına gelir.
Milli gelir sabit olduğu zaman nakit para arzının artışı faiz oranlarında düşüş oluşturur. Bu düşüş de likidite etkisi olarak isimlendirilir.
Likidite, bir varlığın belirli bir piyasada sabit bir fiyatla ne kadar kolay satın alınabileceğini veya satılabileceğini ifade eder. Bir varlığı, talep ettiğiniz fiyata mümkün olduğunca yakın bir şekilde ne kadar hızlı satarsanız borsa o kadar likit kabul edilir.
Para politikasının etkinliğini artırmak ve piyasadaki likiditeyi düzenlemek (fazla likiditenin çekilmesi) amacıyla kullanılan, kısa vadeli senet özelliğinde bir para politikası aracıdır.
Finans kuruluşlarının uzun vadeli kredilerin vadesi toplanan mevduatın vadesine kıyasla daha kısadır. Bu durumda da vadesi dolan bir mevduatın finans kuruluşundan çıkmasıyla kuruluşun kaynak ihtiyacı doğar. Bu kaynağın temin edilmemesi ise likidite açığı oluşturur.
Likidite primi teorisi, finansal yatırımcıların kısa ve uzun vadeli menkul kıymetler arasında kayıtsız (fark görmeyen) olduğu varsayımını reddetmektir. Bu teoriyi geliştirenlere göre, uzun vadeli finansal varlıkların likiditesi kısa vadeli finansal varlıkların likiditesine göre düşüktür.
Likidite, menkul kıymet, gayrimenkul ve döviz gibi finansal ürünlerin kolayca nakde çevrilebilme durumudur. Likiditeye sahip olmayan yada az olan varlıkların nakde çevrilmesi zordur. Nakde çevrildikleri zaman değerlerinde azalma olabilir.
Likidite; finansal bir varlığın nakde dönüşmedeki kolaylığına denir. Bir finansal aracın likiditesinin yüksek olması kolayca nakde yani paraya dönüşmesi demektir. Likiditesi en yüksek olan yatırım aracı nakit paradır. Duran varlıkların ise likiditesi düşük olur.
Bu, nakit ve benzeri gelir çeşitlerinin kısa vadeli yabancı kaynaklara bölünmesi ile hesaplanır.
Hangi sektöre bağlı olarak iş yaptığı fark etmeksizin herhangi bir şirket nakit para bulmakta sıkıntı yaşayabilir. Firmaların ödemeler gibi bazı finansal sorumluluklarını yerine getirebilecek nakit para bulamama durumları likidite riski olarak tanımlanır.
Bu oran stok satışının ve alacaklarının tahsilinin durması durumunda işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeyebilme gücünü gösterir. En duyarlı likidite oranıdır. İdeal Oran 0.20'dir.
Likidite Desteği Kredisi; Merkez Bankası Kanunu'nun 40'ıncı maddesi kapsamında, bankacılık sisteminde belirsizlik ve güvensizlik oluşması ve fon çekilişlerinin hızlanması durumlarında kullanılan bir yöntemdir.
Likidite oranı da denilen Asit-Test Oranı, Cari Oranı tamamlayan, onu daha anlamlı kılan bir orandır. Bu oran, hazır değerler (para veya paraya kolaylıkla çevrilebilen değerler) ile kısa süreli alacaklar toplamının, kısa süreli yabancı kaynaklara bölünmesi suretiyle hesaplanmaktadır.
Zenginler daha çok para harcarlar, yanlarında daha çok para taşırlar). Bu nedenle gelirle (Y) para talebi (L) arasında pozitif yönlü bir ilişki vardır. Likidite Tercihleri Teorisi: Faiz oranı artarsa, kişilerin para talebi düşer. Daha az nakit taşıma arzusunda olurlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri