Diş eti için sağlıklı olarak kabul edilen renk pembedir. Mor, siyah, mavi, beyaz ve kırmızı renkte olan diş etleri ise sağlıksız olarak kabul edilir.
Sağlıklı dişeti gülkurusu , pembe renklidir ve fırçalarken, diş ipi kullanırken, yemek yerken ya da dokununca kanamaz. Sağlıklı diş eti şiş olmayan sıkı bir görünüme sahip olup, dişin yüzeyinde bıçak sırtı gibi sonlanır.
Kırmızı ve şişmiş diş etleri: Bu, diş etlerinde bir problem olduğunun ilk işaretidir. Diş eti hastalıkları, tipik olarak diş eti çizgisi boyunca iltihaplanma ile başlar. Sağlıklı diş etleri açık pembe görünür. Eğer diş etinde anormal bir kızarıklık fark edilirse, doktora başvurmak gereklidir.
En yaygın şekilde görülen diş eti iltihabı belirtileri şunlardır: Diş etlerinde hassasiyet, kızarıklık ve şişlikler. Beyaz renkli iltihabi oluşumlar.
Gingivitis genellikle diş plağı birikiminin neden olduğu bir enfeksiyon sonucu gelişir. Plak birikimi, diş etlerini tahriş eder ve şişmelerine, kızarmalarına ve beyazlamalarına neden olabilir. Eğer gingivitis tedavi edilmezse, daha ciddi bir dişeti hastalığı olan periodontitis'e ilerleyebilir.
İlgili 19 soru bulundu
Diş eti beyazlamasının tedavisi, altında yatan nedenlere göre farklılık gösterebilir. Eğer diş eti beyazlamasının nedeni diş eti hastalığı ise, tedavi diş taşı temizliği ve kök düzeltmesi olabilir. Ayrıca, antibiyotik tedavisi ve diğer plak ve tartar temizleme işlemleri de gerçekleştirilebilir.
Dişte soğuk ve sıcak yiyecek ve içeceklere karşı oluşan ağrı ve hassasiyetlerde, yemek yeme sırasında oluşan ağrılarda iltihaptan ve bir iltihap başlangıcından söz edilebilir. Yine dişlerde meydana gelen aşırı renk değişimleri de iltihap belirtisi olarak algılanabilir.
Problemin kaynağı dişetlerinde biriken melanin ise dişeti peelingi ile üst katmanların soyulması ve diyetinin sağlıklı pembe rengine getirilmesi hedeflenir. Bu peeling renklenmenin miktarına ve yerine bağlı olarak laser ya da elektrocerrahi ile de yapılabilir. İyileşme süreci yaklaşık 7-10 gündür.
D vitamini düşük olduğunda ağız bakımı da yeterli değilse çocuklarda diş çürüğü, erişkinlerde dişeti hastalığı riski oluşur. Dişetinin cerrahi tedavisi ve implant uygulamalarından sonra yara iyileşmesi gecikir.
Diş etlerini güçlendirmek için vitaminler içerisinde özellikle c vitamini oldukça önemli bir yere sahip olsa da a, b, e, d ve k vitaminleri de oldukça önemli bir yere sahiptir. Özellikle besinlerden alınan vitaminlerin yeterli miktarda olmaması halinde mutlaka vitamin takviyeleri kullanmak gerekmektedir.
Diş eti çekilmesinin ilk belirtisi genellikle dişlerde hissedilen hassasiyettir. Bunun haricinde diş eti çekilmesinin belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir: Diş etlerinde, diş fırçalarken ya da normal zamanlarda görülen kanama. Sert yiyecekler yerken (elma, armut gibi) gözlenen kanama.
Dişlerinizi her gün iki kez fırçalamak dişlerinizin ve diş etinizin sağlıklı kalmasına yardımcı olmak için en iyi yoldur. Ancak hangi diş macununu kullanacağınızı seçmek zor olabilir. Dişlerinizi fırçalarken koyu kırmızı diş eti görünümünü önlemeye yardımcı olan parodontax gibi bir diş macunu kullanmanız gerekebilir.
Dişin normal rengi bembeyaz olmayıp sarıdır. İnsanlar yaş aldıkça, pulpadan gelip içine etki eden materyaller zaman içinde dişin rengini değiştirmektedir. Böylece zamanla dişlerde renk değişikliği meydana gelerek dişler daha koyu kahverengi/sarı bir renge dönüşmektedir.
Koyu kırmızı diş eti, dişlerinizin etrafında, üzerinde veya arasında sürekli olarak biriken yapışkan bir film formundaki plaklar neden olabilmektedir. Bu plaklar temizlenmezse, diş etini rahatsız ederek kızarıklığa ve diş eti kanamasına yol açabilir.
Diş etlerinde bulunmakta olan melanin pigmentinin yoğunlaşması sebebiyle diş eti morarması görülmektedir. Hormon dengesizlikleri ise melanin pigmentinin yoğunlaşmasına sebebiyet vermektedir. Diş eti morarması kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı fark etmeksizin herkeste görülebilmektedir.
İnsan vücudunda bulunan melanin pigmenti, cilde, saça ve göze rengini veren bir maddedir. Bu maddenin miktarı arttıkça saçta, tende ve gözde renk koyulaşması gözlenir. Kahverengimsi diş etlerinin sebebi de vücuttaki melanin seviyesinin artmasına bağlı olarak gerçekleşebilir.
Herkesin sağlıklı bir diş ve diş eti için günde iki kez dişlerini fırçalaması gerekiyor. Bunu doğru formatta ve doğru materyallerle yapması ise gerçek anlamda önem taşıyor.
Dişlerinizi ve diş etlerinizi yıpratmamak için yumuşak darbeler uygulayarak fırçalamalısınız. Öncelikle fırça 45 derecelik bir açıyla dişe yaklaştırılmalı ve dişin eni doğrultusunda ileri-geri hareketlerle fırçalanmalıdır. En son diş etinden aşağıya doğru bir süpürme hareketiyle işlem tamamlanmalıdır.
Genel itibari ile diş etlerindeki iltihaplanma enfeksiyonlardan kaynaklanır. İltihabın oluştuğu bölge kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Diş eti iltihaplanması kendiliğinden birkaç gün içinde geçer. Yalnız diş eti iltihaplanması bir haftadan uzun sürüyorsa diş doktoruna muayene olması tavsiye olunur.
İltihap bölgesinde cerahat (irin) birikmesi şeklinde kendini gösterir. Diş apsesi, farklı nedenlerle dişe yakın farklı bölgelerde oluşabilmektedir. Dişin ucundaki apse periapikal apse olarak adlandırılır.
Dişlerde meydana gelen enfeksiyon şişlik, ağrı ve bazen ateşe neden olan semptomlara yol açabilmektedir. Bakteriler ağza girdiğinde ve çoğalmaya başladığında diş enfeksiyonunun ortaya çıkması için gerekli zemin de oluşmaya başlar.. Bu genellikle dişlerde plak oluşumundan kaynaklanmaktadır.
1 aydan uzun süreli geçmeyen ağız içi lekeleri vücudun herhangi bir yerinde kanserin habercisi olabilir. Uzun süredir ağızda bulunan ve geçme belirtisi göstermeyen şişlik ve lekeler, ağız içi veya dudaktaki ağrı vermese de iyileşmeyen herhangi bir çatlak, şişlik veya ülser ağız kanseri için ilk belirti olabilir.
Basit bir diş çürüğü ihmal edildiğinde diş kökleri iltihaplanabilmekte ve kemik etrafında çeşitli oluşumlar meydana gelebilmektedir. Bu oluşumlar büyüyerek kiste dönüşmektedir. Kistler tedavi edilmediğinde çene kemiğini deforme edebilmekte, iyi huylu ve kötü huylu tümör oluşumuna sebep olabilmektedir.
Kistler görünmediği için fiziksel bir muayenede nadir teşhis edilir. Neyse ki kliniğimizde kullanılan X-ışınları diş kontrollerinde önemli rol oynar ve diş hekimlerimiz diş röntgeninde kistleri koyu lekeler olarak görerek tespit eder. Ancak hekimlerimiz çok büyük bir kistin varlığını yalnızca ağzı inceleyerek bulur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri