Köse kelimesi anlam olarak, erkeklerin sakal ya da bıyığının çıkmamasını anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Köse kelimesi için ayrıca seyrek sakalı olan ifadesi de kullanılmaktadır. Türk Dil Kurumuna göre köse kelimesi, bıyığı ve sakalı çıkmayan ya da seyrek çıkan erkek olarak açıklanmaktadır.
5. Sakal vergisi:
Sakallarını kesmeyen erkeklerden ise vergi alınıyordu. O zamanlar Rusya, diğer ülkelere göre daha gerideydi. Petro, diğer Avrupa ülkelerini ziyaret ettiğinde ne kadar modern olduklarını gördü ve bunun sebeplerinden birini sakalsız olmalarına bağladı. Bu yüzden de sakalı yasakladı.
Sakallar Erkekleri Daha Çekici Gösterir! (Göstermediği Zamanlar Hariç) Etkili bir teoriye göre erkeklerin sakalları, tavus kuşunun kuyruğu gibi, birer dekordur ve bu onları, özellikle karşı cins için, daha çekici kılmaktadır.
Kadınların sakalı yok çünkü erkeklerde sakal çıkmasını sağlayan çene kıl köklerinin uyarılma süreci, testosteron tarafından üretilen farklı bir hormon olan dihidrotestosteron kısaca DHT tarafından gerçekleştiriliyor. Yani biyolojik olarak kadınlarda erkeklerde olduğu gibi sert yüz kılları çıkması mümkün değildir.
Sakal maskülenliğin ifadesidir
Erkekte sakalın miktarı testosteron hormonuyla direkt alakalı. Köse bir erkek daha feminen anlamına geliyor bu. Fizyolojik olarak partnerinde maskülenlik arayan kadının seçimleri direkt sakalın olup olmamasından etkileniyor.
İlgili 15 soru bulundu
Sakalını traş eden erkekler kadınlara benzemektedirler. Erkeklerin kadınlara benzemesi de dinen yasaklanmıştır. Ancak sakalı kesmenin haram olduğunu söyleyen bazı alimlerimiz, sakalın bırakıldıktan sonra kesilmesinin haram olduğunu kasdetmişlerdir. Yoksa sakalı bırakmadan tıraş olmak haram olmaz.
İngiliz cerrah Asim Shahmalak'ın yaptığı araştırmaya göre, sakal erkeği 8 yaş büyük gösteriyor. Shahmalak, gönüllü gruba aralarında David Beckham ve George Clooney'nin de olduğu ünlülerin sakallı ve sakalsız fotoğraflarını gösterdi. Gönüllüler, sakallı fotoğraflarda ünlülerin yaşlarını 5-8 yaş daha büyük tahmin etti.
Erkeklerin yüz hatlarının daha estetik görünmesine katkı sağlayan sakalların, normal koşullar altında ergenlik ile yirmi beş yaş arasında tam gelişimini sağlaması beklenir. Sağlıklı ve genetik olarak yatkın bireylerde ise sakalların tam gelişimi yirmi yaşların başında tamamlanır.
Halk arasında ''erkekliğin göstergelerinden biri olarak görülür. Sakal çıkması olayı 14-23 yaşları arasında gözlemleniyorsa normal kabul edilir.
Resûl-i Ekrem'in sakalının sık olduğu (Müslim, “Feżâʾil”, 109), sakalını eninden ve boyundan kısalttığı (Tirmizî, “Edeb”, 17) ve Peygamber'in fiillerine uymada titizliğiyle bilinen sahâbeden Abdullah b. Ömer'in sakalını avucuyla tutup bundan fazla olan kısmı tıraş ettiği (Buhârî, “Libâs”, 64) bildirilmektedir.
Bilim adamlarına göre sakal bırakmak yüzü güzelleştiriyor. Çünkü sakal bırakıldığında ciltte hastalıklarla ve cilt virüsleriyle savaşan bir antibiyotik üretiliyor. Bir dergide yapılan araştırmada sakallı ve sakalsız 408 sağlık personelinin yüzünden örnekler alındı ve sakal bırakmak için iyi bir neden tespit edildi.
Saç veya sakal kesmenin büyüme hızına hiçbir etkisi yok.
Sakalın bilgelik ve üstünlük olarak sembolize edilmesi Rusya ve Orta Asya'da da görülmektedir. Moğol, Çin ve Türk toplumlarında sakalın pek fazla bitmiyor oluşu bir sembol olarak sakalın değerini daha da artırmakta, özellikle yaşlılar arasında sakal, kişiye bir üstünlük sağlayacak sembol olarak yorumlanmaktadır.
Doğu Asya popülasyonlarının çoğunda, 10.000 yıldan daha önce Çin civarında ortaya çıkan bir EDAR geninin mutasyonu sayesinde, daha fazla ter bezleri ve daha seyrek vücut tüyleri vardır. Bu türetilmiş EDAR aleli özellikle soğuk ve kuru bir ortamda yüksek etkiye ulaştığından pozitif olarak seçilmiş olabilir.
Alimlerin hemen hemen hepsi sakal bırakmayı müminlerin ayırıcı özelliği ve dini bir hüküm olarak kabul etmişler ve sakal kesmeyi haram kılmışlardır. Hanefi mezhebinde ise bu konu mekruh olarak tanımlanmıştır.
İşte sakal bırakmak, hem -başta Hz. Muhammed (asm) olarak- peygamberlerin yolunu takip etmek, hem de fıtrat / yaratılış prensiplerine uygun hareket etmek manasına gelir. İster vacip ister sünnet diyelim; sakal bırakmak Hz. Peygamberi (asm) taklit etmek, ona benzemenin bir yoludur.
Erkeklerde sakal gelişimi ortalama 21 yaşına kadar devam eder (bu rakam bazı kişilerde farklılık gösterebilir, ailenizde erkeklerin sakallarının kaç yaşına kadar uzadığını araştırın).
Sakal çıkarma badem yağı ile yapılmaktadır. Özellikle de tatlı badem yağı sakal çıkarma konusunda çok güçlüdür. Tatlı badem yağını, sakallarınıza masaj yaparak sürmeniz önerilir. Haftada 2 kez masaj yoluyla tatlı badem yağı kullandığınız durumda, sakal kökleri canlanacak ve sakalların uzamasına yardım edecektir.
Jiletle kesilen sakallar daha gür çıkar mı dediğimizde ve araştırma yaptığımızda özellikle 2005 yılında yapılan klinik araştırma bu konuda çözüm ortaya koymuştur. Sakalların daha gür çıkması ve daha hızlı büyümesi konusunda tıraş olma ile hiçbir bilimsel bağ bulunamamıştır.
Peygamber (s.a.v.) sakal bırakmayı fıtrata (yaratılış değerlerine) uygun davranışlar arasında saymıştır (Buhari, Libas, 62; Müslim, Tahare, 56; Ebu Davud, Tahare, 29; Nesai, Zîne, 1). Nitekim kendisi de sakal bırakıp bunun güzelce bakımını yapmış ve bir tutamdan fazlasını kesmiştir.
"Bıyığını kısaltmayan bizden değildir."(
buyurmuştur. Bıyıklar üst dudağın kırmızılığı görülecek şekilde kısaltılmalıdır. Özet olarak, sakal bırakılmış ise bıyığın olup olmamasının dinen bir sakıncası yoktur. Eğer sakal yok ise, bıyığın bırakılması daha uygun olanıdır.
Sakalın tam gelişimi, kişiden kişiye ve iç ve dış birçok faktöre göre değişiklik gösterir. Sakalın tam gelişimi 25-26 yaşlarında son bulur. Zayıf sakal köklerinizi ilerleyen yaşlarda dahi geliştirebilirsiniz.
Sakal bırakırken hanımlara sorulması gerekir mi? Sakal bırakma konusunda hanımın izni aile içi tatsızlık çıkmaması için alınmalıdır. Zira sakal bırakmak sünnet iken aile huzuru bu sünnetten daha önemlidir. Ancak bir kimse hanımından izin almadan sakal bırakırsa da günah işlemiş olmaz, izin alma mecburiyeti yoktur.
Bu sorun genellikle erkeksi görünümün tam olmaması ve gerçek yaşından daha genç göstermesidir. İlk olarak küçük kılsız alanların oluşmasıyla kendini gösterir. Bu gibi dökülmeler saç, göğüs gibi vücudun herhangi bir yerini etkileyebilir.
Ezilmiş sarımsak ve zeytinyağını bir kapta karıştırarak sakallarınızın üzerine sürebilirsiniz. Düzenli kullanım sonucunda sakallarınızda gürleşmeler meydana gelecektir. Sarımsağın kıl köklerini besleme özelliği mevcuttur. Zeytinyağı ise; cildin nem dengesini koruyarak ihtiyaç duyulan pürüzsüzlüğü cilde kazandırır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri