''Bal 43 derecenin üzerinde sıcaklığa maruz kaldığında besin değerini yitirir, bu derecenin üzerinde süt veya çaya konulan bal tatlandırıcıdan öteye geçmez. Ilık süt, su veya meyve suyuna, çaya konulabilir. Balın kaynatılması ise bütün besin değerini yitirmesine neden olur.
Balın sıcak içeçeklere katılarak tüketiminde temasın bir sakınca yoktur. Balın çaya, bitki çaylarına, sıcak suya katılması balın bozulmasına sebep olmaz. Balın bozulmasına ve değer kaybetmesine sebep olan etkiler daha uzun süreli sıcaklıklardır.
Isı kaliteyi bozar ve bal enzimlerini, besin maddelerini kaybeder. Isıtılmış bal aslında vücutta kötü etkiler yaratabilir ve hatta ölümcül olabilir. Balın 40 dereceye kadar ısıtmak, tadının da acımasına sebep olan bazı kimyasal reaksiyonlar oluşturur. Ayurveda'ya göre bal, pişirildiğinde şifasal değerini kaybeder.
Aslında bu tamamen doğal bir olaydır ve bal kristalleşmiş, yani katılaşmış hali ile de tüketilebilir. Sadece fiziksel bir değişim olan bu durumu engellemek için ballara pastörizasyon dediğimiz, 65-76 santigrat derece aralığında 15-30 dakika boyunca yüksek sıcaklık işlemi uygulanır.
Bal Sıcakta Bozulur mu? Bal 25 derecenin üzerindeki sıcaklıkta yapısı değişerek içerisinde HMF değeri artar. Bu durum beş yada on dakika da olmaz. Saatlerce veya günlerce yüksek ısıya tutulmuş bal bundan zarar görür.
İlgili 25 soru bulundu
Buzdolabında yaklaşık bir ay bekleyen balın krem ya da tereyağı kıvamına gelmesinin balın hakiki olduğunu gösterir. Soğuk havada donma yapmaz ise bal sahtedir. Zeytinyağının donması gibi kavanozun alt kısımları donma yapar ise hakiki baldır. Sahte balın rengi biraz daha açıktır, normal balın kokusu yoktur.
Balda doğal olarak ve çok az miktarda bulunan bakteriler, mantarlar ve küflerin insan vücuduna herhangi bir zararı olmaz. Ancak bal eğer hava alan bir kavanozda tutuluyorsa ve dışarıdan farklı bakteriler bala nüfuz ederse bal bozulabilir.
Peki balın son kullanma tarihi olur mu? Balın son kullanma tarihi aslında olmaz. Çünkü bala su değmedikçe bal orijinal bir balsa bozulmayacağından bir tarih vermek doğru olmayacaktır. Yinede günümüzde satılan ballarda 2 yıl gibi bir süre konulmaktadır.
Balda ise, yüzde 30 glikoz, yüzde 40 fruktoz ve geri kalan yüzde 30'da da dekstrin ve karbonhidratlı liflerden oluşan 20 farklı şeker vardır.
Yüzde 18'in altındaki bir nem oranında hiçbir canlı organizma üreyemez, havadan gelen mantarlar aktif hale geçemez. Bu nem oranı balın içindeki şekeri erimiş halde tuttuğundan bakteri ve mantarların yaşayabilecekleri bir ortam oluşamaz, dolayısıyla bal hem bozulmaz, hem de başka şeyleri muhafaza etmede kullanılabilir.
BALIN ZARARLARI NELERDİR? Bal aşırı tüketimde ve iyi seçilmediğinde vücutta ciddi şekilde zararlar oluşturabilir. Balın tamamının şeker olması ve bu şekerin büyük bir kısmının früktoz olmasından dolayı insülin direnci olan, aşırı kilolu ve diyabet rahatsızlığı olan kişiler tarafından tüketilmemelidir.
Ballı ılık su içmenin vücuda etkileri
Ballı ılık su içmek bulaşıcı hastalıklardan korur. Bal, çocuklarda öksürük sıklığını ve şiddetini azaltır. Ilık su boğazınızı yumuşatırken bal da boğazınızın ince bir tabakayla örtülmesini sağlar. Bu yumuşatıcı etki ile birlikte öksürüğün giderilmesine yardım eder.
Bal, tahmin edilebileceği gibi çoğunlukla yanlış saklama koşulları sebebiyle şekerleniyor. Ayrıca soğuk hava koşulları ve buzdolabında muhafaza da balın yapısındaki doğal şeker bileşenlerini doğrudan kristalleştiriyor.
''Bal 43 derecenin üzerinde sıcaklığa maruz kaldığında besin değerini yitirir, bu derecenin üzerinde süt veya çaya konulan bal tatlandırıcıdan öteye geçmez. Ilık süt, su veya meyve suyuna, çaya konulabilir. Balın kaynatılması ise bütün besin değerini yitirmesine neden olur.
Bal içerdiği enzimler sebebiyle şişmanlığı önler. Bilhassa ılık bal şerbetinin zayıflatıcı özelliği vardır. YARA İLTİHAP GİDERİR: Bugün modern tıpta ameliyat yaralarında bal kullanıldığı bilinmektedir.
Ballı su nasıl yapılır? Tek yapmanız gereken bir yemek kaşığı balı (mümkünse organik) bir bardak ılık suya ekleyin ve suyun içinde iyice çözün. Bu karışımın maksimum faydasını görmek içinse aç karnına içmeyi unutmayın. İşte bu kadar basit.
Türkiye'de arı kolonilerinden uzakta ve deniz seviyesinden 2 bin 500 metre yükseklikteki mağaradan çıkarılan kantaron balı, kilosu 10 bin Euro ile ( 96 bin TL) ile 'dünyanın en pahalı balı' olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi. Lezzetiyle dünyaya nam salan Türk balı Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi.
Son 5 yılın bal üretim miktarları değerlerine bakıldığında Ordu ili ortalama 15.888 ton bal üretimi ile Türkiye'de 1. sırada yer almaktadır.
Balın tadı biraz keskin ve acıdır. Bunun için hakiki bal eğer gerçekten hakiki bir bal ise genizleri yakan bir tadının olması gerekir. * Hakiki balın rengi koyu kokusu hafiftir. Doğal balda renk yoğunluğu sahte ballara göre biraz daha fazladır.
Ödüllere doymayan Eğriçayır balı, İtalya'da yapılan organik bal yarışması BİOLMİEL 'de altın madalyayı kazanmıştır. 46. Dünya Arıcılık Kongresi “Dünyanın En İyi Balı” Ödülü sahibi olan Eğriçayır balını tadanlar, tadına doyamıyor.
Bu böceklerin beslenmelerinden geriye kalan, mineral ve şeker açısından çok zengin olan atık maddeler karıncalar ve arılar için yararlı bir besin kaynağını oluşturur. Bu değerli maddeler arılar tarafında toplanır ve kovana taşınır. Böylece, nektar balından farklı bazı özelliklere sahip olan siyah bal ortaya çıkar.
Hakiki bal kurtlanmaz. Kurtlanan bal, sahtedir. Fakat bazen balın koyulduğu kutu kurtlanır. Özellikle oksitlenme özelliği gösteren kutularda bu durum ortaya çıkar.
Halk dilinde 'deli bal', 'acı bal' ya da 'tutan bal' olarak bilinen orman gülü balının gereğinden fazla tüketilmesi ölümcül olabiliyor. Nedeni ise damar açıcı özelliği bulunan balın tansiyonu hızla düşürmesi.
BALIN ZARARLARI
- Fazla kilolu ve şeker hastalığı olan kişilerin bal tüketmesi önerilmez. - 1 yaşından küçük çocuklara bal yedirilmesi sakıncalıdır. - Fazla tüketimlerde kusma, yüksek ateş, ishal, baş dönmesi gibi rahatsızlıklara neden olabilmektedir. - Yüksek kalorili olduğu için kilo alımını hızlandırır.
Ayrıca %17-18 oranında suya sahip olmasına rağmen baldaki suyun aktivitesi çok düşüktür. Yani baldaki şekerler, su molekülleri ile etkileşime girerler ve bu nedenle mikroorganizmalar tarafından kullanılamazlar ve fermentasyon ile balın bozulması gerçekleşemez.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri