Günümüzde daha çok İran, Irak ve Suriye bölgelerinde yetişen bu çay çeşidi, önce başta Diyarbakır olmak üzere tüm Doğu illerimizde mutfaklarda tütmekte olan yegane çay biçimiydi.
Ülkemizde kaçak çay olarak da bilinen Seylan çayının ana vatanı Sri Lanka'dır. Bu ülke ve bölge çay üretiminde birinci sırada yer almaktadır.
En önemli çay üreten ülkeler Çin, Hindistan, Kenya, Sri Lanka ve Türkiye'dir, ve bu ülkeler toplam dünya çay üretiminin dörtte üçünü karşılar.
Afrika'dan Amerika'ya kadar her yerde çay vardır ama bizim bildiğimiz siyah çayın iyisi dünyada 2, bilemediniz 2.5 yerde yetişir. Bunlar sırasıyla Hindistan, Çin ve eskiden Seylan diye bildiğimiz Sri Lanka'dır. Ama iyi çayın asıl vatanı Hindistan ve Çin'dir. Hindistan'ın en önemli çay üretim merkezi Darjeeling'dir.
Ek Bilgi: Darjeeling çayı, Hindistan'ın Darjeeling bölgesinde yetişmekte olup ismini de buradan almaktadır. Dünyadaki en iyi ve en pahalı çaylar kategorisinde yer alan Darjeeling çayı berrak demi ve açık renginden dolayı çayların şampanyası olarak da adlandırılmaktadır.
İlgili 36 soru bulundu
İster dökme çay ister poşet çay olsun kaliteli ve lezzetli bir çay için yapmanız gereken tek şey doğru çaya ulaşmak… Bunun için de Avrupa'da çay denilince akla ilk gelen Mevlana Seylan çayını kullanmak gerekiyor. Neden Mevlana seylon çayı?
Bir kaynağa göre, çayın ilk yudumlanışı çok eskilere, M.Ö. 2737 yılına, Çin İmparatorluğu'na kadar dayanır. Efsaneye göre Çin'in ilk imparatorlarından Shen Yung , çay bitkisinin tesadüfen sıcak suya düşmesine şahit olur.
Kilogram başına 1,2 milyon dolara satılmasıyla Da-Hong Pao Çayı dünyanın en pahalı çayıdır.
Zihni Derin 1923 yılında Rize´ye gelir. Eski adı Garal Dağı olan hazineye ait bir bölgede 15 dekarlık arazi fidanlık işne tahsis edilir. Bölgede yaptığı incelemelerde bazı meraklıların Batum´dan dönüşlerinde getirdikleri ve diktikleri gayet iyi gelişmiş çay fidanlarıyla karşılaşır.
“Kaçak çay genelde damak tadı alışkanlığından dolayı tercih ediliyor ama içinde nelerin olduğu belli değil. Aslında bunların satılması yasak ancak bir şekilde piyasaya sunuluyor. Vatandaşların ne aldığına dikkat etmesi, bilenen, tanınan markaları tercih etmeleri gerekiyor.
Hoca Ahmet Yesevi çayı sıcak sıcak içince terler ve yorgunluğu gider. Sonra 'Bu şifalı bir şey imiş, hastalarınıza bundan içirin ki şifa bulsunlar. Allah kıyamete kadar buna revaç versin' diye dua etmiştir. İşte çay bundan sonra bütün Türkler arasında kullanılmaya başlamış ve şifa verici bir içecek olmuştur.
Yapılan araştırmalara göre Türk halkı yıllık kişi başı ortalama 1.300 bardak çay tüketiyor.
Avrupa Standartlarında, Alman Kalitesiyle tozdan arındırılmış bu doğal Seylon Çayları Berlin'de paketlenir. Seylan Çayı olan Mevlana Çay Almanya üretimiyle dünyada başka hiçbir çay fabrikasında bulunmayan özel yöntemlerle işlenen Mevlana Çay lezzetini bu şekilde kazanmaktadır.
Dünya çay tüketiminde Çin yüzde 36'lık oranla 1,8 milyon ton tüketimle lider ancak yıllık kişi başı tüketimi 0,75 kilogramdır. Yılık kişi başı çay tüketiminde Türkiye 3,5 kilogramla birinci sırada yer alıyor.
Çay Doğu Karadeniz Bölgesinde en çok Rize'de yetiştirilmektedir. Rize çay üretimi konusunda birinci sırada yer alır. Ayrıca çayın yetiştirildiği başka illerde bulunmaktadır. Trabzon, Giresun ve Artvin illerinde de çay üretimi gerçekleştirilmektedir.
İçinde haşere zehiri yani pestisit bulunan kaçak çay, kanserden, erken doğum riskine ve kısırlığa kadar pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor. Ve uzmanlar tüketiciyi kaçak çaya karşı uyarıyor. Adı üstünde, kaçak çay... Türkiye'de satışı yasak, ama yasadışı yollardan piyasaya giriyor.
Çay : Bölgede çay tarımına 1930'lu yıllarda başlandı. Dikildikten beş yıl sonra ve yılda 3 kez ürün verebilen çay bitkisi asırlık bir bitkidir. Özellikle Trabzon'un doğusundaki ilçelerde çay tarımı yapılmaktadır.
Çay içen ilk Türk; 12. yy'da yaşamış olan Hoca Ahmet Yesevi'dir. İçtiği sıcak çayın ardından söylediği “Hastalarınıza bundan içirin ki şifa bulsunlar” sözü günümüze kadar ulaşmıştır.
Bunun ardından Rusya ve Çin arasında çay üzerine bir ticaret anlaşması imzalanıyor. O yıllarda çay henüz çok yaygınlanmamış olsa da 19. yüzyıla gelindiğinde Rusya'da tıpkı bugünkü gibi önemli olduğu görülüyor.
Gerçek çaylar arasında en yüksek antioksidan konsantrasyonu beyaz çayda vardır. Çünkü en az işlenmiş çaydır. Bu standarda göre, hepsinin "en sağlıklı" olduğu düşünülebilir. Antioksidanlar söz konusu olduğunda, beyaz çayın ardından yeşil çay, ardından siyah çay gelir.
Türkiye'nin en büyük çay markası olan Çaykur, Altınbaş, Tiryaki ve Turist çaylarıyla biliniyor. Altınbaş çayını bitkinin en kaliteli yapraklarından üreten marka Tiryaki çayında ise yüksek dem oranı sunuyor. Turist çayında ise mükemmel bir içim ve oldukça lezzetli bir damak tadı sağlıyor.
Dünya çay üretiminde 2.270 milyon ton ile Çin birinci, 1.210 milyon ton ile Hindistan ikinci, 475 bin ton ile Kenya üçüncü, 329 bin ton ile Sri Lanka dördüncü, 259 bin ton ile Türkiye beşinci sırada yer aldı.
Çin, aynı zamanda çayı dünya ile tanıştıran ülke olarak biliniyor. Bir çeşit yeşil çay olan Çin çayı da neredeyse ülkenin kendisi kadar meşhur.
Türkler, Anadolu'ya gelmeden öncede çayı bilmelerine karşın; çayın Türkiye'ye gelmesi ancak birkaç yüz yıl önceye dayanmaktadır. Çay içiminin Anadolu'da yaygınlaşması 19. yüzyıldan itibaren olmuştur.
Yapılan araştırmalara göre Türkler'in çayla tanışıklığı aslında çok daha öncelere Orta Asya'ya dayanıyormuş. Hatta 12. yüzyıl bile diyebiliriz. Bir Kazan Kırım Türk'ü ve dil islahatçısı olan Abdül'l-Kayyum Nasıri'nin kitabı Fevakihü'l-Cülesa'da ilk çay içen Türk'ün Hoca Ahmet Yesevi olduğu vurgulanmış.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri