Arapça kökenli bir sözcük olan vâcip, İslam'da yapılması gereklilik ifade eden eylemleri tanımlamak için kullanılır.
Vech, Osmanlı döneminde kullanılan ve yüz anlamında olan bir kelimedir.
Vecibe kelimesinin asıl anlamı görev ve sorumluluk şeklinde yanıtlanmaktadır. Kişinin yerine getirmesi gereken ödev ve emirler şeklinde de anlatılmaktadır. Boyun borcu anlamına gelen bu kelime ile beraber kişiler Müslümanlık görevlerini yerine getirmektedir.
Osmanlı Türkçesi
Bir kimsenin veya şeyin taşıdığı hâl. Bir kimsenin veya şeyin durumunu anlatarak tarif etmek.
Osmanlıca kaleme alınmış metinlerde ''vasl'' şeklinde geçen vasıl sözcüğü dilimize Arapçadan geçmiştir. Vasıl kelimesinin sözlük anlamı ulaşmaktır. Bu kelimesi mecazen hasret duyulan birine kavuşmak manasında da kullanılır.
İlgili 16 soru bulundu
Arap belâgatında cümlelerin “ve” bağlacı ile birbirine bağlanması anlamında meânî terimi. Arap edebiyatında cümlelerin “ve” bağlacı ile birbirine bağlanmaması anlamında bir meânî terimi. Resmî yazışmaları belirten edebî tür, dil bilimi ve fıkıhta haber karşıtı olarak kullanılan bir ifade kategorisi.
İbtida, Kur'ân okumaya başlamak veya vakf yaptıktan sonra okumaya devam etmek için tekrar başlamak demektir.
vafir - وافر
(فِ) [ ع . ] (اِفا.) فراوان ، زیاد. ayşat(izah: baysat.)
VESÂTET. (ﻭﺳﺎﻃﺖ) i. (Ar. vesāṭat) Araya girme, vâsıta olma, aracılık etme: Ahbaptan bir zâtın vesâtetiyle haber verdim (Şemseddin Sâmi). Kâhya, böyle bir şeyi takdîme vesâtet etmek istemediğinden dervişi başından savmak isterse de derviş ısrar eder (Fâik Reşat).
1) вставание; !
Sözlükte “gerekli olmak, gereklilik” anlamına gelen vücûb, Mu'tezile'nin beş temel esası içinde yer alan adalet ilkesi gereğince Allah'ın, yükümlü kıldığı insanlara ilişkin yapması gereken fiilleri ifade eder.
Var olmadığı halde gerçekmiş zannedilen şeylere vehim denir. Vehmetmek kelimesinin ilk anlamı zannetmek ve yanılgıya kapılmaktır. Bu kelime aynı zamanda aşırı korkmak ve çekinmek anlamında da kullanılır.
Varlık veya var olma anlamında mantık ve felsefe terimi. Varlık anlamında felsefe terimi.
Cehd kelimesinin sözlük anlamı gayrettir. Bu kelimenin içinde yer aldığı birçok tamlamada, edebi eserlerde sıklıkla kullanılır. Örneğin cehd-i azam, büyük çaba demektir.
Türkçe'de el, insanın tutmak, işlemek, asılmak gibi işlerde kullandığı iki uzvun her birinin adıdır.
Yardımcı harf olarak vav( و )
Vav harfi aynı zamanda yardımcı harftir. Sessiz bir harften sonra gelerek o sessiz harfi o, ö, u, ü sesleriyle okutur. Türkçe kelimelerde bu “u”lar kısa, Arapça ve Farsça kelimelerde ise uzun u “û” şeklinde okunur.
Tavîl - طویل
[ طَ ] (ع ص) دراز. ج، طِوال، طیال. قصیر.منوچهری.
Osmanlıca kökenli bir kelime olarak bilinen tevarüs kelimesinin günümüzde de az da olsa kullanıldığı bilinmektedir. Tevarüs kelimesinin miras kalma manasına geldiğini söylemek mümkündür.
1. Banka vb. yerlere para yatırma, para veya senet tevdî etme. 2. Emânet olarak bırakılan şeyler, emânetler.
Vasl, dilimize Arapça dilinden geçmiştir ve Arapça kökenli bir kelimedir. Vasl, ulaşma ya da kavuşma anlamlarına gelir. Vasl TDK Sözlük Anlamı Nedir? Vasl, TDK sözlük anlamı olarak kavuşma, birleşme ya da ulaşma anlamlarına gelir ve bu anlamda kullanımı doğrudur.
Veçhile kelimesi genel olarak bu yüzden ve bu yönden manalarına gelmekte olan bir kelime olarak ifade edilebilir. Aynı zamanda veçhile kelimesi böylece anlamına gelecek şekilde de kullanılmaktadır.
(ﻭﻓﺮﺕ) i. (Ar. vefret) Bolluk, çokluk: Hatta servetinin vefretinden nâşî mezbûrenin Ayastafanos taraflarında bir defîne fetheylediğini dahi zann-ı kavî ile rivâyet ederler (Ahmed Midhat Efendi).
“Susmak, okuyuşu kesmek” mânasına gelen sekt, Kur'an tilâvet ederken iki kelime veya harf arasında nefes alıp vermeden çok kısa bir süre duraklamayı ifade eder (Tehânevî, I, 959). Bir kelimeyi kendisinden sonra gelen kelimeye sesi ve nefesi kesmeden bağlayarak okumaya da vasl denilmiştir.
Vakf-ı Mücevvez (Vakf-ı Mücevvez li vechin), bir yönden vasletmeyi, başka bir mana yönünden vakfetmeyi gerektiren yerlere konulmuştur. Vasl evlâ vakf câizdir. Yani durulabilir ama geçmek tercih edilmiştir. Durulunca geriden alınmaz.
Kulun, sürekli biçimde Allah Teâlâ'nın gözetimi altında bulunduğunun şuur ve idrakinde olması anlamında tasavvuf terimi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri