İftarlık. İftar için hususi olarak hazırlanmış nevale. Bunlar oruç bozulduktan sonra yemek yenmeden evvel yendiği için bu ad verilmiştir.
vahşi / vahşî / وحشى
Merhametsiz, duygusuz. Ürkek, korkak.
[1] (Osmanlı Devleti'nde) Bakanlar, vekiller.
Osmanlı Türkçesi
[1] kısmet.
vücub / vücûb / وجوب
Sâbit olmak. Sukut ve vuku. Sübut ve temekkün cihetiyle lâzım olmak. Bırakılması mümkün olmamak.
İlgili 22 soru bulundu
Veçhile kelimesi genel olarak bu yüzden ve bu yönden manalarına gelmekte olan bir kelime olarak ifade edilebilir. Aynı zamanda veçhile kelimesi böylece anlamına gelecek şekilde de kullanılmaktadır.
vuhuş / vuhûş / وحوش
Yabaniler, vahşiler.
evla / evlâ / اولى / اَوْلَي
Daha iyi, birincisi, başta gelmesi lâzım geleni.
veted / وتد
Çadır kazığı. Ağaç kazık. Demir mıh. Edb: Aruzda üç harfden meydana gelen nazım.
vera / verâ / ورا
Halk. Mahluk. Arzı örten mahlukat. Yaratılmış olanlar.
Şehzade kelimesi, Farsça iki kelimenin birleşmesiyle oluşmuştur. Zade, oğul anlamına gelirken, şehzade sözcüğü de padişah ve hükümdar demektir. Osmanlı İmparatorluğunda padişahların erkek çocuklarına şehzade denirdi. Şehzadeler aynı zaman da tahtın varisi olduğu için, veliaht olarak nitelendirilirdi.
Bu sistem sayesinde, padişah sıkı bir elemeden, uzun bir eğitim ve deneme döneminden sonra kendisine bağlı, devleti yönetmeye en uygun kimseyi bulup iş başına getirebilmekteydi. Kul sistemi, imparatorluğun merkezi olan saraydan ülkenin sınır bölgelerine kadar her tarafta etkisini gösteren bir uygulamaydı.
osmanlı dönemi ilk anayasası ile oluşturulmuş, (bkz: kanun-ı esasi) üyeleri padişah tarafından atanan, onun seçtiği ve onayına tabi önemli meseleleri (bkz: umur-i mühimme) görüşen kurul.
Arapçadan alıntı olan sabuh kelimesi Arapçada "sabahları içilen şarap" ve "mahmurluk gidermek için içilen şarap, içki" anlamlarında kullanılır.
havz / حوض
Seri sevk, yeynilik, sür'atli oluş, hızlılık.
vuzuh / vuzûh / وضوح / وُضُوحْ
Açık ve anlaşılır şekilde olmak. Netlik. Aydınlık. Edb: İfadede açıklık.
Osmanlıca kaleme alınmış metinlerde ''vasl'' şeklinde geçen vasıl sözcüğü dilimize Arapçadan geçmiştir. Vasıl kelimesinin sözlük anlamı ulaşmaktır. Bu kelimesi mecazen hasret duyulan birine kavuşmak manasında da kullanılır.
Sızı, ağrı, acı.
Hareket etmek. Kırağı çalmak. Meyletmek. Neşv ü nemâ bulmak.
"evla leke fe-evla" ayetinin anlamı; "layıktır (o azap) sana layık!" dır.
(Vefâ. dan) Tam, elverişli, kâfi, yeter. Sözünün eri. Va'dini mutlak yerine getiren Cenab-ı Hak.
vasıta / vâsıta / واسطه
Araç. Aracı.
El Vedud ve ya Ya Vedud ismi de Allah'ın isimlerinden birisi olarak bilinmektedir. Ya Vedud isminin anlamı ise sevilmeye layık olan ve iyi kullarını seven anlamına gelmekte olan bir isim olduğu bilinmektedir.
güvah / güvâh / گواه
Şahit, bilen.
Ferahlık. Nimet, vüs'at. Refah, sürur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri