taraflardan yalnızca birini desteklemek, yansız davranmamak.
Taraflardan birini desteklemek, onun söz ve davranışlarını benimsemek, yansız olmamak. “Yan tutmayıp tarafsız kalırsan senin için daha iyi olur.”
Tarafsızlık, genel anlamıyla taraf tutmama, yansız kalma, belirli bir zaman ve mekanda belirlenmiş tutum ve düşünceler arasında tercih yapmama halidir. Gündelik dilde, kararsızlık, çekimserlik, eylemsizlik, tepkisizlik gibi kelimelerin yerine de kullanılmaktadır.
Yansız davranmak tarafsız olmak demektir. Bir istediği ya da düşünceyi desteklememek de yansız davranmak anlamına gelir.
Vicdan azabı başkasına zarar verdiğine inanan bir kişinin duyduğu pişmanlık duygusunun bir ifadesidir. Vicdan azabı suçluluk duygusuyla ilintili bir duygu olup kişinin kendi kendine yönelttiği bir kızgınlık halidir.
İlgili 32 soru bulundu
Vicdan sözcüğü Arapça bir ifadedir ve (v-c-d) kökünden türetilmiştir. Sözlükte “bulmak, zenginleşmek, sevmek, üzülmek, öfkelenmek” anlamlarındaki vecd kökünden mastar olan vicdan ve aynı kökten vücdân, cide gibi sözcükler “bolluk, rahatlık, zenginlik”, vecd ise üzüntü ve sevgi manasına gelmektedir.
İnsan evvela kendi kendisinden utanır gibi olur ama, bilir misin, bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer.
Bir kişiyi ya da kurumu alenen destekleyen kimseye yanlı denir. Bu kelime olumsuz anlamda da kullanılır. Olayları objektif bir gözle değerlendiremeyen, şahsi çıkar elde etmek için birilerini destekleyen kişiler de ''yanlı'' olarak nitelendirilir.
Yansız TDK sözlük anlamı şu şekildedir: sıfat Birinden yana olmayan veya bir düşünceye, bir isteğe katılmayan, onu desteklemeyen, yan tutmayan, tarafsız, bitaraf, nötr.
Taraf tutmak ya da yanlı olmak demek, kişinin bir iddianın doğruluğunu ya da yanlışlığını kabul etmek için o iddianın geçerliliğinden ve sağlamlığından çok kendi oluşturmuş olduğu fikirlere uyup uymadığını temel almasıdır.
Yansızlık İlkesi; işletmelerdeki personellerin siyasal amaçlı atamalardan kaçınılması ve yönetimde etkili olan kişilere karşı tutumunu değerlendirmektedir. Çalışan personellerin düşüncelerine ve kullandıkları oylara göre değerlendirmemeli ve yönetimde bu şekilde bir ayrım yapılmamalıdır.
Nesne ile ilgili olan ve nesnenin gerçeğine dayanan durum nesnel anlamına gelir. Aynı zamanda öznelin zıttı olarak ön plana çıkar. Yani kişisel ya da bireysel duygu ve düşünceler gibi durumların dışında, daha genel ve tarafsız bir anlama sahiptir.
İHTİVÂ (ﺍﺣﺘﻮﺍﺀ) i. (Ar. ḥavāyet “toplamak”tan iḥtivā') İçine alma, içinde bulundurma, şâmil olma: Bu sözler… belki de bütün bir sanatın düstûrunu ihtivâ eder (Ahmet Hâşim).
yan tutan, bir yanı destekleyen (kimse), yandaş
Türk Dil Kurumu üzerinden ele alındığı zaman kısaca kıstas kelimesinin anlamı, 'Ölçüt' şeklinde öne çıkmaktadır. Özellikle birçok farklı konu üzerinden örnek anlamlı şekli şekilde değerlendirilir. Yani bir konu içerisinde farklı bir durum ele alınmış ise, başka bir konu üzerinden o durumun anlaşılabileceğini gösterir.
İronik kelimesini 2 farklı anlam üzerinden belirtmek mümkün. Bunlardan birincisi 'gülmece' olarak öne çıkıyor. İkinci anlamı ise bunun tam tersini kastetmektedir. Herhangi bir olay ya da biriyle dalga geçme anlamı taşır.
''Kanmak'' kelimesinden türetilmiş olan kanıksama kelimesinin sözlük anlamı alışmak ve kabullenmektir. Bu kelime daha çok olumsuz durumlar ve olaylar için kullanılır. Kişinin hiç istemediği halde sık sık tekrarlanan şeylere alışmak zorunda kalması, kanıksamak olarak nitelendirilir.
04 Nisan 2023 tarihinde güncellendi. Sempati nedir diye sorulduğunda, genellikle bir kişiye karşı hissedilen yakınlık, sıcaklık ve duygudaşlık durumu olarak tanımlanır.
Yanılgı (veya "yanılsama", "delüzyon"), elde var olan bilimsel ve üstün kanıtlara rağmen belli bir konudaki aksi görüşe duyulan güçlü inanç ve bağlılıktır.
Türk Dil Kurumuna göre bencil kelimesinin anlamı ise, yalnız kendini düşünüp çıkarlarını herkesin çıkarlarından üstün tutan olarak ifade edilir. Bencil kavramı için ayrıca hodbin, hodkam ve egoist de denilmektedir.
Gerçek bir mümin veya insan olmanın temeli, vicdanın her zaman canlı ve aktif durumda olmasıdır (Güler,2010). Birçok dini otorite, vicdanı Allah'a açılan bir pencere olarak görür. İnsanın her zaman mükemmeli bulma arayışı bu düşünceyi doğrular niteliktedir. Düşünceler akılda, duygular da vicdanda vücut bulur.
Din, felsefe ve psikoloji alanındaki literatürde vicdan, kişide iyiyi kötüden ayırt etmeye yarayan içsel bir parametre, kişiden kişiye değişen ve geliştirilebilir soyut bir kavram olarak değerlendirilmektedir.
Özetle, vicdan sadece bir düşünme biçimi değil, bireyin ahlaki inanç ve eylemlerini bilgilendiren bilişsel, duygusal ve davranışsal süreçlerin karmaşık bir birleşimidir. Vicdanın doğuştan gelen bir bileşeni olsa da, çevresel faktörler ve deneyimler tarafından da şekillendirilir.
MADDE 24 – Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
VİCDANSIZ. sıf. İçinde iyiyi kötüden ayırma duygusu olmayan, vicdânın sesini duymadığı için hakkı gözetmeyen, insafsız, adâletsiz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri