Yararlanmak amacı ile ateş dışında oluşan ve kontrolden çıkmış yanma olayına “YANGIN” denir. Bir cismin yanabilmesi için, en az ortamda % 14- 18 oranında OKSİJEN bulunması gereklidir. (Normal şartlar altında, havada bulunan OKSİJEN oranı % 21'dir.)
2. Yakıcı Madde (oksijen): Normal olarak havada % 21 oranında bulunan oksijen yanma olayının temel unsurudur ve yanmanın sürmesi için en az %16 oranında oksijene ihtiyaç vardır.
Ortamdaki Oksijen miktarının % 16 civarında olması yanma olayı için gerekli ortalama değerdir. Yanıcı Madde : Gazlar : Doğal gaz, Propan, Bütan, Hidrojen, Asetilen, Karbonmonoksit,vb.
Denge safhasında ısı yeterli, oksijen yeterli, duman az ve hemen hemen tam yanma oluyor. Yükselen sıcak hava konveksiyonla odada dolaşarak bütün yanıcı maddeleri tutuşma sıcaklığına yükseltiyor.
Yanma, maddenin ısı ve oksijenle birleşmesi sonucu oluşan kimyasal bir olaydır. Yanma olayının oluşabilmesi için yanıcı madde, ısı ve oksijenin bir arada olması gerekir. Bu üç unsur bir arada olmadığında, yanma olayı meydana gelmez.
İlgili 16 soru bulundu
Türkçeye yanma oranı olarak geçen burn rate, girişimci sıfatına sahip bir kuruluşun belirli bir zaman diliminde kaybettiği nakit miktarı olarak tanımlanmaktadır.
Oksijen miktarları ve etkileri : % 23 ve yukarısı Yangın tehlikesi açısından çok tehlikeli. % 21 Normal yoğunluk (olması gereken) % 19.5 Tehlike sınırı (alt nokta)
Karbondioksit (CO2), yüksek basınç altında (50-60 kg/cm²) sıvılaştırılarak tüplere doldurulan, püskürtülmesiyle normal basınçta gaz hâline geçerek ortamdaki oksijen miktarını azaltan, yani boğucu etkisi ile yangını söndüren kimyasal bir söndürücü maddedir.
Yanma olayının oluşabilmesi için madde, ısı ve oksijenin (hava) bir arada olması gerekir.
Çözünmüş oksijen, suda çözünmüş olarak bulunan oksijen miktarına verilen isimdir. Birimi mg/L veya % olarak verilir. Tatlı suda 1 atm basınç ve 0oC'de en fazla 14,6 mg/L çözünmüş oksijen bulunur. Suda durgunluk, derinlik, sıcaklık, mineral ve kirletici varlığı arttıkça çözünmüş oksijen miktarı düşer.
Havadaki oksijen ölçüm cihazı ise, dedektörleri sayesinde ölçüm yapar. Bu sayede ortamdaki havanın kaliteli olup olmadığı anlaşılabilir. Bu tür cihazlar kızılötesi ve kırmızı ışınlar göndererek algılayıcılar ile ölçümü gerçekleştirir.
A.2-b )Boğma: Oluşan yangının oksijenle ilgisini önlemek veya yanma için gerekli oksijen oranını azaltmak amacıyla yapılan işlemdir. Bu tür söndürmeler özellikle kapalı yerlerdeki yangınlarda kullanılır.
Atmosferde bulunan gazları iki grupta incelemek mümkündür. Atmosferde bulunan ve oranı değişmeyenler; %78 ile azot ilk sırada, %21 ile oksijen ikinci sırada bulunmaktadır. Geriye kalan %1'lik kısımda ise asal yani serbest halde dolaşan gazlar (helyum, hidrojen, kripton, argon, neon, ksenon) dır.
51 Bar basınç ve – 119 º C de sıvılaşır. Atmosferde % 21 oranında bulunmaktadır. Bu oran yanmanın başlaması için yeterlidir. Yanmanın devam edebilmesi için ortamda, gaz yangınlarında %12, katı ve sıvı yangınlarında ise % 16 oranında oksijen olması gerekir.
Yanma olayının gerçekleşmesi için yanıcı madde, yakıcı madde (Oksijen gazı) ve tutuşma sıcaklığı gereklidir.
Hava içindeki oksijen dışında kalan gazlar, yanma olayına katılmazlar.
Yavaş yanma, yanıcı maddenin yetersiz oksijen nedeniyle, yeteri miktarda ısı, buhar veya gaz üretemediği durumlarda meydana gelir.
YANMA, YANGIN, ÇEŞİTLERİ, SINIFLARI, SEBEPLERİ, ETKENLERİ
Maddenin ısı ve oksijenle birleşmesi sonucu oluşan kimyasal bir olaydır. Yanma olayının oluşabilmesi için; - yanıcı madde (katı, sıvı ve gaz), ısı ve oksijen 'in bir arada olması gerekmektedir.
Yanma: Yanıcı maddenin ısı yardımı ile oksijenle birleşmesi sonucu ortaya çıkan kimyasal olaydır. Yangın: Yanma olayının kontrolsüz bir şekilde gerçekleşmesidir. reaksiyondur, yanmanın devamı için gerekli ısıda buradan açığa çıkar.
Pis hava, % 19'den daha az oksijen ihtiva eder ve bu tip hava karışımı bulunan yerlerdeki çalışmalarda kısa zaman içinde yorgunluk belirtileri görülür. Zehirli hava, insan hayatını tehlikeye düşüren zararlı gazlardan oluşan havadır.
20ci yüzyılda ve günümüzde, kömür, dolağalgaz ve petrol gibi fosil yakıtların kullanılması, özellikle atmosferik karbondioksit (CO2) konsantrasyonunu önemli ölçüde arttırmaktadır. Bu artışın nedeni, fosil yakıtların yanmasında açığa çıkan karbonun havadaki oksijenle birleşerek karbondioksit üretmesidir.
Bunlar hiçbir konsantrasyonda hava veya oksijen ile yanmazlar. Bunlara örnek olarak; Hava • Azot (N2) • Helyum (He) ve diğer asal gazlar {Neon (Ne), Argon (Ar), Kripton (Kr), Kisinon (Xe), Radon (Rn) , • Karbondioksit (CO2), Kükürtdioksit (SO2) verilebilir.
Sağlıklı değer 96-99 arasıdır. Bazen hastalık ve yaşın ilerlemesine göre bu değer 92'nin üzerinde de normal kabul edilir. Vücut uzun süre oksijensizliğe dayanamaz.
Yüzde 90'ın altındaki oksijen düzeyi düşük olarak kabul edilir ve bu, hipoksemiye neden olabilir. Yüzde 80'in altındaki oksijen düzeyleri, bu düzeylerde beyin ve kalp gibi organların çalışması bozulabileceğinden, gecikmeksizin müdahale gerektirir.
Oksijen satürasyonu, kandaki oksijen doygunluğunu ifade eder. Sağlıklı bir insanda tipik oksijen satürasyon seviyeleri %95-100 arasında değişir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri