Pırasa daha büyük bir yeşil soğana çok benziyor. Uzun yeşil sapları ve sonunda beyaz bir ampulleri vardır. Ancak, sahip oldukları daha hafif bir tat yeşil soğandan daha. Frenk soğanı gibi, bu daha hafif lezzet onları harika ve kolay bir ikame yapar.
Taze soğan olarak da bilinen yeşil soğan, soğanın oluşum aşamasında hasat edilerek tüketilen bir besindir. Yeşil soğanların olgun halleri kuru soğan olarak da tanımlanır. Yeşil soğan, kuru soğana göre farklı besin değerleri içerir.
Tadının kuru soğandan daha hafif olması sebebiyle kuru soğan tüketmekte zorlananların da beslenmelerine eklediği bir soğan çeşidi olabilmektedir. Yemeklere lezzet katması açısından sıkça kullanılan yeşil soğanın birçok derde deva faydaları da dikkat çekmektedir.
Aynı şekilde kuru soğan yerine de arpacık soğanı rahatlıkla kullanabilirsiniz. Özellikle yoğun soğan tadından hoşlanmayanlar için arpacık soğan uygun bir seçenek olabilir.
Yeşil soğan barındırdığı zengin vitamin ve mineraller ile oldukça faydalı bir besindir. Kalp ver damar hastalıklarına, kansere ve bağışıklık sitemine bağlı hastalıklara iyi gelen yönleri oldukça fazladır. Yüksek oranda A vitamini ve C vitamini içerir.
İlgili 43 soru bulundu
Taze soğan anlamına gelir. Bu kelime genellikle yeşil soğan şeklinde yanlış yazılmaktadır. Doğru kullanımı yeşilsoğan şeklinde olmalıdır.
Tıpkı kuru soğan gibi yüksek antioksidan içeriğine sahip yeşil soğan, sofralara lezzet katmasının yanı sıra içerdiği yüksek lif oranı nedeniyle tok tutar ve kilo vermeye destek olur. Ayrıca lifli içeriğinin yanında demir ve potasyum içeren bu sebze, diyete başlayacakların listesinde mutlaka yer almalıdır.
Pırasa daha büyük bir yeşil soğana çok benziyor. Uzun yeşil sapları ve sonunda beyaz bir ampulleri vardır. Ancak, sahip oldukları daha hafif bir tat yeşil soğandan daha.
Yeşilsoğan – doğru kullanım. Yeşil soğan – yanlış kullanım.
Kırmızı soğan
Soğan salatasına en çok yakışan soğan o.
Kırmızı soğan
Sarı sğana göre daha fazla antioksidan vardır. Antioksidan ise vücuttaki sağlıklı hücrelere zarar veren serbest radikalleri ortadan kaldırır. Kırmızı soğanda bulunan quercetin ve diğer antioksidanlar sayesinde kansere karşı koruyucu kalkandır. Kanser riskine karşı sarı soğana oranla daha koruyucudur.
Soğan; sarımsak, pırasa, yeşil soğan, frenk soğanı ve arpacık içeren bir bitki grubu olan Allium ailesinin bir parçasıdır. Bazı kişilerde soğana karşı alerji meydana gelir. Soğan alerjisi olan kişilerin bağışıklık sistemi soğanı tehlikeli bir madde olarak görür ve buna tepki verir.
Yüksek lif oranına sahip olan yeşil soğan kabızlıkla mücadele eder. Günlük lif ihtiyacının neredeyse yüzde 10'unu karşılar.
Yeşilsoğan diye yazılacaktır. Yeşil soğan veya taze soğan, Allium cepa grubundan bir soğan çeşididir. Bir sebze olarak kullanılmakta olup çiğ ya da pişmiş olarak yenilir.
Kısa gün soğanları, 10 Eylül-10 Ekim tarihleri arasında ekilmelidir. Orta gün ve uzun gün soğanları ise Ocak-Mart ayları arasında ekilebilir. Tohum ekimi geniş bir alanda yapılacaksa, mibzer kullanılmalıdır. Soğanın hasat dönemi, Temmuz-Eylül ayları arasıdır.
İçeriğinde yüksek miktarda kükürt, lif, A, ve C vitaminleri bulunan soğan vücudu toksinlere karşı korur. Bağışıklığı güçlendirerek hastalıklara karşı kalan oluşturur. Saçtan tırnağa faydası olan soğanın haşlanmış hali ise çiğ haline oranla daha yüksek antimikrobiyal etkisi oluşturur.
Bazı kaynaklarda bu kelimenin “kuru soğan” şeklinde bir kullanımı olduğu görülürken bazı kaynaklarda da “kurusoğan” şeklinde bir kullanımının olduğu görülür. Kuru soğan kelimesinin doğru yazılışı “kuru soğan” şeklindedir.
Kolonya kelimesinin en doğru yazım şekli kolonya olarak ifade ediliyor. Kolanya şeklindeki yazımı ise yanlış olarak kabul ediliyor.
Sonuç olarak pırasa; içerdiği önemli vitamin, mineral ve antioksidanlar ile beslenme programınızda bulunması gereken, sağlığa faydaları ile öne çıkan bir sebzedir. Ayrıca soğan veya sarımsak yemeyi sevmiyorsanız aynı aileden olan pırasayı bunlara alternatif olarak tüketebilirsiniz.
Sulu yemeklerin lezzetini ve kıvamını belirleyen en önemli etmenlerden biri soğandır. Yemeğe soğanla başlanır, yani yemeğin ilk lezzet vericisi soğandır. Soğanı olması gerektiği gibi kavuramazsanız yemeğin lezzeti de olması gerektiği gibi olmayacaktır.
Kırmızı soğan: Mor soğan olarak da bilinen kırmızı soğan, yemeklerin içerisine girdiğinde, piştikçe lezzetini kaybetmesi nedeniyle özellikle çiğ tüketilmesi önerilir. Yemekler ya da salatalar haricinde, az balzamik sirkeyle birlikte fırınlandığında ya da ızgara edildiğinde de daha çok lezzeti ortaya çıkar.
Diyette soğan kavurması yenir mi? Ayrıca vücudun ihtiyacı olan birçok vitamini ve minerali sağlayabilen soğan, her açıdan bünyeye katkı gösterir. Bu sebeplerden dolayı, soğanın zayıflatma özelliği bulunur. Dolayısıyla diyetteki kişiler de gönül rahatlığıyla soğan tüketebilir.
Kırmızı acı biber: Yağ yakıcı özelliği ile bilinse de fazla tüketimi iştahınızın artmasına ve dolayısıyla kilo almanıza neden olacaktır.
Yüksek oranda antioksidan bileşenler içeren soğan suyu vücuttaki ödemin atılmasına yardımcı olur. Ayrıca toksin maddelerin atımını da kolaylaştırarak yağ yakımını hızlandırır. Özellikle aç karnına tüketilen soğan suyu metabolizma hızını arttırır ve kilo vermeyi destekleyici rol oynar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri