İşte Türk Dil Kurumu'na göre Dilmaç isminin anlamı; Çevirmen, tercüman.
Tılmaç: Tercüman KB (116/162). Dilmaç: Çeviren (DS, C IV, s. 1497).
islamiyet öncesi türk devletlerinde tercümanlara verilen isimdir zamanla dilmaç şeklinde de telafuz edilmiştir.
(1) Matvî Kıyas: Genellikle iki önerme ile yapılan bir kıyastır. Bu önermelerden biri öncül diğeri sonuçtur. Bu durumda öncüllerden biri atılmıştır.
i. (< domal-an) Yerden 10 – 20 santim derinde yumrular hâlinde yetişen, yenebilir asklı mantar, yer mantarı, domuz elması, keme.
İlgili 44 soru bulundu
Taht ya da otağ demektir. Hükümdar çadırı olarak bilinene otağ, başka bir deyişle Örgin olarak bilinmektedir. Hükümdarlığı simgeleyen örgin sözcüğü taht anlamı taşımaktadır. Hunlar, Göktürkler ve Uygurlar tarafından kullanılmıştır.
Eski Türklerde bakan konumundaki yüksek görevlilere “Buyruk”, başbakan konumundaki birinci vezire de “Ayguci” veya “Öge” denirdi. Buyruk, Eski Türklerde Kağan yardımcılarına verilen unvandır.
Öğretmenlik, sıbyan mekteplerinde “muallimlik” olarak, medreselerde ise “müderrislik” olarak adlandırıldı. Bu dönemde öğretmenlik mesleği, din adamlığından ayrı bir uzmanlık alanı değildi.
edebildiğimiz kenç “genç, yavru, çocuk” kelimesinin kökeni üzerinde durulacaktır. “genç, yavru, çocuk” anlamlarını karşılamaya başlamıştır.
Türk Dil Kurumu üzerinden ele alındığı vakit ayukı kelimesi, 'Eski Türk devletlerinde hükümetin adı,' biçiminde öne çıkar. Devlet ile ilgili yönetim ve kararların alınması ve bu kararların uygulanması noktasında, devlet yetkililerin bulunduğu bakanlar kurulu olarak da bilinir.
Tudun, eski Türk bölgesel yöneticilerine verilen unvandır. Avar, Göktürk ve kadim Bulgarların kullandığı bu unvan günümüzün valileri ile örneklenebilir. Tudun imparatorluk hükûmetinin temsilcisi, bir yönetici ve bir diplomat olarak her üç işlevi de görebilirdi.
XI. yüzyıldan sonra Türkler babaya “ata” demeye başladılar. Eski Türkler de bugün bizim ana-baba söyleyişimiz gibi, anayı öne alarak “öğ ve kang” diyorlardı. Anadolu'da babaya “ece, izi, ede, eye” denilmektedir. Bu Anadolu sözleri de en eski Türklerdeki ”eşi, içi, ige” gibi deyişlerden başka bir şey değildir.
Baksı sözcüğü Türk, Altay ve Moğol mitolojisinde ve halk kültüründe genel olarak şaman anlamına gelir. Bahşı, Bağşı, Bahçı, Bakşı olarak da söylenir.
Aile yapısı eski kaynaklarda oguş olarak geçmektedir.
Toygun: Kurultaya katılma hakkı bulunan kişilere “Toygun” adı verilmektedir. Toy: Kağan tarafından düzenlenen yemekli toplantılar ve eğlenceler “Toy” olarak adlandırılmıştır.
Önceki Türk devletlerinde, vergi toplamak için görevlendirilen kişilere amga ya da imga denildiğine yukarıda değinilmişti. Uygurlar'da ise ağıcı denildiği anlaşılmaktadır. Uygurlar'da üç tür vergi alındığı görülmektedir: Topraktan alınan vergiler, hayvan vergisi ve mesken vergisi.
II-Ağılıg, ilk Türk devletlerindeki hazine görevlisidir.
Şaman (Çuvaşça ve Rusça: Шаман) ya da Kam, Şamanizm dinine inanan kavimler tarafından, ruhlarla insanlar arasında iletişim kurduğuna inanılan dini liderdir. Tunguzcada ve Mançucada ''büyücü'' veya ''kahin'' anlamına gelmektedir.
Kam; (din) Tengricilik – Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe büyücü din adamı. Eskiden toplu olarak din adamına verilen ad(isim) = Şaman. Gam veya Ham olarak da söylenir.
Kam, farklı bir karakteri olan ve üstün, yetenekli kişilere verilen isimdi. Kam olarak adlandırılan kişilerin özel güçleri olduğuna inanılırdı. Bu inanışın temeli ise şamanlıktır. Türklerde görülen 'Şamanizm' inancına göre üstün yetenekli kişilerin olduğuna inanılırdı.
Bunun için soylu ve iyi oğlana “ataç”, iyi kıza da “anaç” denirdi. Eski Türk adetlerine göre 'Küçük oğlan', babasının evinde oturan ve baba ocağını devam ettiren bir çocuktu. Bunun için de, en küçük çocuklara 'Ot-Tegin', yani 'Ateş-Prensi”, baba ocağını devam ettiren çocuk denirdi.
Dede'nin eşine ya da ailesinden gelen kadınlara Zeyneb, Fatıma Ana gibi kutsal kişilerin devamı niteliğinde 'ANA' denilmektedir.
Eski Türklerde anneye “ög”, annesi ölmüş çocuğa da aynı kökten gelen “öksüz” denmektedir. Kız ve erkek çocuklar arasında ayrım yapılmaz, “oğul” evlât anlamında kullanılır.
Türk adı bugün kullanılan şekli ile ilk kez Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları'nda geçmektedir. "Türk" adıyla kurulmuş ve Türk adını resmî devlet adı olarak kullanan ilk devlettir.
Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'nde kullanılan Türkiye, Eski Fransızcadaki Turquie sözcüğünden türemiştir. Orta Çağ Latincesinde Turquia ve Turchia olarak geçer. Yunan kaynaklarında Τουρκία olarak adlandırılmıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri