Alâmet, kılavuz, rehber, yol gösterici, bir dâvâyı ispata yarar şey, bürhan, işaret, iz; hacı adaylarına kılavuzluk yapan kimse; İslâm fıkhında dört kaynak olan Kur'ân, Sünnet, İcma ve Kıyas. Çoğulu "edille"dir. Istılah manası: Kendisinin bilinmesiyle başka bir şeyin bilinmesi lâzım gelen şeydir.
Kelâm âlimleri, itikadî konulara ilişkin naklî delilleri Kur'ân-ı Kerîm, hadisler ve icmâ olmak üzere üç grupta toplamışlardır.
İcma, Kitap ve Sünnet'e dayanır, yani Kitap ve Sünnet'teki bir hükmün delili ile üzerinde icmaya varılan hükmün aynı illete sahip olmaları gerekir. Kıyas ise, Kitap, Sünnet ve icmayı esas alır. Bu üç delilden birisindeki ortak illet, kıyas için gereklidir.
Bunun dışında birde “ferî” deliller vardır. Aslında, Kur`ân ve Sünneti aslı ve sâbit kaynaklar olarak; bu ikisi dışında kalan diğer bütün delilleri ise Kur`an ve Sünneti yorumlama ve uygulama metodu ve vasıtası olarak değerlendirmek de mümkündür.
İslâm'da dört aslî delil vardır: Kitap (Kur'ân-ı Kerîm) Sünnet (Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hadisleri) İcmâ
İlgili 27 soru bulundu
İslâm hukukunun aslî delilleri Kitap, Sünnet, icma ve Kıyastır. istihsân ise; örf, maslahat zerâyi' ve geçmiş Şeriatlar gibi tâli delillerdendir.
Doktrinde ağırlık kazanmış ve fakihler tarafından genel kabul görmüş usul kuralları ve küllî kaideler asıl, onların uzantısı veya uygulaması sayılan cüz'î meseleler ve hükümler ise fer' olarak adlandırılır.
Tafsili iman içerisinde inanılması gereken olaylara ya da durumlara daha geniş ve ayrıntılı bir biçimdeki inanmak söz konusudur. İcmali imanda ise, inanılması gereken durumlara toptan ve direkt bir şekilde inanmak söz konusudur.
Hukuki işlemlerin hüküm ifade etmelerinin bağlandığı şart, taliki şart (conditio suspensiva) olarak adlandırılmaktadır. Burada şart olarak saptanan olayın gerçekleşmesine kadar, hukuki işlemin hüküm ve sonuç doğurması ertelenmektedir.
1. Asl/لﺻﻻا: Kur‟ân ve Sünnet‟te, hakkında hüküm bulunmayan fer „in kıyâs edildiği hükmü açıklayan kaynaktır. Diğer bir deyişle “asıl”, hakkında hüküm bulunan konu anlamına gelmektedir.
Bir eylemin veya hükmün illete bağlanması anlamında kelâm ve fıkıh usulü terimi. Hükmün amacını genellikle gerçekleştirdiği kabul edilen açık ve istikrarlı vasıf anlamında fıkıh usulü terimi. Bilinenden hareketle bilinmeyene ulaşmayı ifade eden mantık, fıkıh ve dil bilimi terimi.
İslâm aile hukukunda, evliliği sonlandırma kavramlarının başında “talâk” gelmektedir. Esasen Arapça bir kelime olan “talâk”ın Türkçe'de bilinen karşılığı “boşamak”tır.
İcmayı aslî deliller arasında kabul eden bilginlere göre icma mutlaka şer'î bir delile dayanmalıdır.
İstihsan, maslahat, sahabe fetvası, zaruret, örf ve adet İslam hukukunun tali kaynakları arasındadır.
Yargıtay'a göre başka bir kişiye ilişkin delil elde edilmesi durumunda da yani şüpheli veya sanık dışında başka bir kişinin işlediği bir başka suça ilişkin delil elde edilmesi durumunda bunları da tesadüfi delil denilmektedir.
Aklî ve naklî deliller, kat'î ve zannî olmak üzere ikiye ayrılırlar. Kesin olarak medlûlü isbât eden aklî delile burhan (ve huccet)* denir. Önermeleri kesin olmayan aklî delile de hatâbe adı verilir. Burhan; zekî ve kültürlü insanların, inceliklerini anlayıp yararlanabilecekleri delîl çeşididir.
Asli Kusur ve Tali Kusur Arasındaki Farklar
Asli kusurlar genellikle sürücülerin trafik kurallarına uymamasından kaynaklı olan kusurlar olarak kabul edilmektedir. Tali kusurlar ise trafik kazasının oluşmasına neden olan asli haller dışında kalan kural hataları olarak ifade edilmektedir.
İslam Hukuku boşanma konusunda erkeğe sınırsız yetkiler tanımıştır. Bu yetkilerden biri de boşanmanın belli bir şartın gerçekleşmesine ya da belli bir sürenin tamamlanmasına bağlanan şekli olan “talik-i talak” türüdür.
Açıkçası tali kurucu iktidar, yani anayasayı değiştirme iktidarı, aslî kurucu iktidar tarafından kurulmuş bir iktidardır. Aslî kurucu iktidar, hukuk-dışı bir iktidardır.
Tafsîlî (cüz'î deliller), meselâ domuz etinin, kendiliğinden ölen hayvanın etinin haramlığını bildiren (Mâide, 5/3) ayetler, ortak ve komşunun şüf'a hakkından söz eden hadisler (Buhârî, Şüf'a, 1) gibi, özel bir meseleyle ilgili delillerdir.
5) Mülhak Deliller. Bağımsız delil olmaktan çok, Kur'an veya Sünnet'in veya her ikisinin bir uzantısı mahiyetinde olan önceki şeriatler, sahabî sözü ve Medine halkının uygulaması'dır.
Bir şeye dair bilginin sıhhati ve gerçekliği kesin ise, o şeyin sübutu kat'idir denilir. Bir şeye dair bilginin sıhhati ve gerçekliği yarıdan fazla ihtimal taşımakla beraber, kat'i ve kesin değilse o şeyin sübutu zannidir, denilir.
Bilinenden hareketle bilinmeyene ulaşmayı ifade eden mantık, fıkıh ve dil bilimi terimi. Hükmün kendisine bağlandığı vasıf, illet anlamında usûl-i fıkıh terimi. Bir eylemin veya hükmün illete bağlanması anlamında kelâm ve fıkıh usulü terimi.
Edâ ehliyeti ise, kişinin Allah'a karşı sorumlulukları ile, insanlara karşı hak ve sorumluluklarını yerine getirmesinde yeterli olup, hukuken meşru fiil yapabilme yeteneğini ifade eder.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri