Tüp bebek tedavisinde ilk önce embriyo transferi yapılmakta ve bu embriyo transferinin, anne adayında tutunup tutunamayacağı yaklaşık 9-11 günlük bir sürecin ardından belli olmaktadır. Yaklaşık 9-11 günün ardından yapılan kanda gebelik testinde kesin sonucu öğrenebilmek mümkün olmaktadır.
Anne adayında gebeliğin varlığını ve gidişatını kontrol ettiğimiz hormona beta HCG diyoruz. Tüp bebek tedavisinin en zorlu kısmı belki de transferden sonra gebelik testinin beklendiği dönemdir. Gebelik testinin pozitif çıkması embriyonun tutunduğunu, yani “tüp bebeğin tuttuğunu” gösterir.
Embriyo transferi yapıldığı andan itibaren geçen 12 gün sonra gebelik testi yapılır. Bu 12 gün geçmeden anne adayı eğer adet olur ise gebelik gerçekleşmemiş demektir.
İlk tüp bebek tutmadığında en yaygın neden embriyonun (ların) rahim duvarına tutunup yerleşmeden önce büyümelerinin durdurmasıdır.
Bu inanış kesinlikle yanlıştır. Zira embriyo anne adayının rahmine tutunduktan sonra bu tür rutin basit aktivitelerle bebeğin düşmesi, kaybedilmesi söz konusu bile değildir.
İlgili 20 soru bulundu
Elbette her kadında embriyo transferi sonrasında embriyonun rahme tutunması aynı süre içerisinde gerçekleşmez. Ancak transferin ardından 48 saat içerisinde embriyonun rahim duvarına kendiliğinden tutunması beklenir. Tutunamayan embriyolar adet kanaması ile vücuttan atılır.
Gebeliğin sağlanıp sağlanamadığını kontrol etmek için işlemden 12 gün sonra kandaki Beta HCG hormon düzeyi kontrol edilir. Bu süre içinde anne adayının vücudunda hormonal olarak bir değişiklik olmadığı için genellikle tüp bebek embriyo tutunma belirtileri de görülmez.
Tutunmanın önündeki en büyük engellerden biri de rahim içinde oluşabilen sorunlardan olan yapışıklık, miyom, polip, enfeksiyon ve yabancı madde kalıntıları gibi etkenlerdir. Bu gibi sebeplerin mevcut olması embriyonun tutunmasına engel teşkil edebilecek sebeplerdir.
Genel olarak ilk embriyo transferi sonrası gebelik pozitifliği genç bir hastada yaklaşık olarak yüzde 50 ve üzerindeyken, eve canlı bebek götürme oranı 35 yaşından genç olan kadınlarda yüzde 35-38, 40-42 yaşında yüzde 9-10 kadardır.
Başarısız bir tüp bebek tedavisini sonrasında ortalama 2 ay sonrasında ikinci bir tüp bebek tedavisi yapılabilir.
Tüp bebek tedavisinin başarılı olması durumunda bu etki sonraki yıllarda da devam edebilir. Özellikle 30 yaş altı kadınlar, tüp bebek tedavisi görmeleri durumunda doğurganlıklarını %29 oranında geri kazanabilir. Olumsuz şekilde sonuçlanan tüp bebek tedavilerinden sonra da doğal yolla gebe kalma ihtimali bulunur.
Tek embriyo transferi ile yaklaşık olarak %29 olan gebelik şansı iki embriyo transferi ile %44 olur. Ancak birden fazla embriyo transferi beraberinde ikiz, üçüz hatta dördüz gebelik ihtimalini getirir. Bu tür çoğul gebelikler hem anne hem de bebekler için büyük riskler taşır ve tıbbi açıdan istenmeyen bir durumdur.
Rahmin yapısının değişmesi, döllenmiş yumurtanın rahme yerleşmesi, kabızlık ve gaz sorunları nedeniyle kramp şeklinde ağrılar ortaya çıkabilir. Ağrılar adet krampları gibi saplanan bir ağrı şeklinde hissedilebilir. Ağrıların hafif olması ve bir süre sonra geçmesi normaldir.
Embriyo Kalitesi
Embriyonun kalitesiz olması da tüp bebek tutmama nedenleri arasındadır. Transfer yapıldığı günkü embriyonun kalitesi, gebelik oranları açısından oldukça belirleyici olmaktadır. Embriyo transferi yumurta toplamadan 3 ya da 5 gün sonra yapılmaktadır.
Gelişen embriyolar kalite ve sayısına göre değerlendirilerek 2-6 gün sonra transfer edilirler. Hormon ilaçlarına başladıktan sonra embriyo transferine kadar geçecek toplam tedavi süresi ortalama olarak 15–18 gündür.
Yerleşme kanaması genellikle gebeliğin erken dönemlerinde, yaklaşık olarak 6 ila 12 gün sonra ortaya çıkar. Yerleşme kanamasının oluşumu, döllenmiş yumurtanın tüplerden rahme doğru hareket etmesiyle başlar. Yumurta, yaklaşık olarak 3-4 gün süren bu yolculuğun ardından rahim iç tabakasına ulaşır.
Stresi azaltmak için bazı aktivitelerde bulunmak, düzenli egzersiz ve doğa yürüyüşleri yapmak, doğru beslenmek, zihinsel ve fiziksel hazır olmak tedavide başarı şansını artıran etkenlerdir. Tüp bebek tedavi sürecinde haftada 2-3 kez yürüyüşe çıkılabilir.
Tek tüple gebe kalma şansı, tüp bebek tedavisinde son derece yüksektir. Tüp bebekte gebe kalma şansını etkileyen pek çok etken bulunsa da ilk denemede 35 yaş altı kişilerin gebe kalma şansı yaklaşık %50 oranındadır. Ardışık olarak yapılan tüp bebek tedavilerinde ise bu oran %80 seviyesine yükselir.
Rahim içinde var olan fonksiyonel ve yapısal bozuklular, embriyonun rahme tutunmasına engel olabilir. Ayrıca polip ve miyom gibi iyi huylu tümörlerin varlığında da embriyo, rahme tutunamayabilir. Embriyonun tutunmasına engel olan odağın saptanması için kapsamlı muayene ve farklı tetkiklerin yapılması gerekebilir.
Gebelik oluşturması beklenen embriyonun bozulmuş genetik yapısı, Yumurta gelişimi sırasında kullanılan ilaç protokollerinin uygun olmaması, Embriyonun geliştiği kültür ortamlarının yeterli olamaması, Embriyo dış zarının kalınlaşması gibi embriyoya ait nedenler tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarına sebep olabilir.
Buna göre 35 yaş altındaki kadınlar ilk ve ikinci tüp bebek tedavilerinde bir embriyo, üçüncü ve sonraki tedavilerinde iki embriyo transferi yaptırabilirler. 35 yaş üzerindekiler ise tüp bebek tedavilerinde en fazla iki embriyo transfer yaptırabilirler.
Embriyo transferi sonrası 10-12 gün sonra kan tahlili ile yapılacak olan gebelik testi en kesin sonucu vermektedir. Kan testi pozitif olursa gebelik gerçekleşmiş demektir.
Söz konusu ağrılar, adet sancılarıyla benzerlik gösterir. Kimi zaman buna implantasyon kanamasının da eşlik ettiği görülür. Bebek rahim duvarına tutunurken implantasyon kanaması meydana gelir ve birkaç gün boyunca hafif hafif devam etmeyi sürdürür.
Tüp bebek aşamaları her zaman doktor kontrolünde gerçekleştiğinden, düşük riski de normal bebeliğe oranda az da olsa daha düşüktür. Tüp bebek transfer sonrası gebelik belirtileri ilk olarak 12-14 gün içerisinde incelenir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri